ANKARA (ANKA) - 12 Eylül askeri darbesine ilişkin davanın sanığı Kenan Evren, müdahil avukatlarının yönelttiği soruları yanıtlamadı. Evren, konuşmak yerine mimiklerini kullanmayı tercih etti.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıkların avukatlarından Bülent Hayri Acar'ın yanı sıra, müdahilliklerine karar verilen Başbakanlık, TBMM Başkanlığı, CHP, MHP, DİSK ve Hak-İş'in de arasında bulunduğu bazı tüzel kişiler ile gerçek kişilerin avukatları, müdahillik talebinde bulunanlar ve izleyiciler katılıyor.
İstanbul Hakimlerinden 16. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Seyfettin Mermerci ile sanık Avukatlarından Sezin Duygu Tuncer, Doktor Yalçın Gökoğlan ve Hemşire Perihan Özden Ankara GATA'da bulunan Kenan Evren'in, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Muhammet Alabaş ile Avukat Mithat Burak Başkale, Hemşire Seza Zorgun ise İstanbul GATA'daki Tahsin Şahinkaya'nın yanında hazır bulundu. Sanıkların yanında, görüntülerini duruşma salonuna yansıtmakla görevli teknik personel de hazır bulundu. Evren ve Şahinkaya sırt kısmı kaldırılan yataklarında yarı yatar vaziyette ve üstü örtülerek, duruşmayı takip etti. Yazılı savunmasını dün veren Kenan Evren'e 11. duruşmada müdahil avukatlar döneme ilişkin sorular yöneltti.
-EVREN, İPEKÇİ VE ÖZ'ÜN ÖLDÜRÜLMESİNE İLİŞKİN SORULARI YANITSIZ BIRAKTI-
-12 Eylül davasına ilişkin duruşmada müdahil avukatlardan Hasan Ürel, sanıklardan Kenan Evren'e, "Basında yer alan demecinizde, Abdi İpekçi'nin öldürülmesine üzüldüğünüzü belirttiniz. Üzülmenizin nedeni nedir? Cevap verecek misiniz?" diye sordu. Evren, "Hayır, cevap yok" dedi. Evren, evinin önünde öldürülen Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz ile Abdi İpekçi'nin öldürülmesine ilişkin müdahil avukatların sorularına cevap vermedi. Evren'in sorular karşısında sessiz kalması üzerine avukatlar sık sık "Beni duyuyor musunuz?" diye seslendi. Evren ise "Evet duyuyorum" şeklinde yanıt verdi. Ürel'in, sanığın kimi sorulara yanıt verip vermemeyi avukatıyla değerlendirmesi için gerekirse süre tanınabileceğini ifade etmesinin ardından söz alan Evren'in avukatı Bülent Acar, müvekkilinin soruları yanıtlamayacağını belirterek, "Baskı uygulanıyor, soruları yanıtlamayacağını söyledi, yönlendirme yapılmasın. Soru sorulmuyor, iradesine müdahale edilmeye çalışılıyor" dedi. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Acar'dan yerine oturmasını istedi ve "Biz soru olarak kabul ediyoruz" dedi. Ürel, daha sonra Evren'e sorularını sormayı sürdürdü. Ürel'in sorularından bazıları şöyle:
"Yönetime el koyduktan sonra Abdi İpekçi cinayetini soruşturma gereği duydunuz mu? Darbe ortamının hazırlanmasında Abdi İpekçi cinayetinin katkısı olabilir mi? Bunlarla demokrasinin askıya alınması için ordunun tek kurtarıcı olduğu fikrinin yerleşmesi amaçlanmış olabilir mi? İpekçi cinayeti ve katilin kaçırılması basit bir olay olarak görülebilir mi? Bunun, devlet içinde çete tarafından işlenmiş bir cinayet olduğunu düşünür müsünüz? 1978'de savcı Doğan Öz evinin önünde öldürüldü. Öz'ün öldürülmesinde Özel Harp Dairesi ve Özel Kuvvetler'in etkisi olabilir mi?"
-"MHP DARBEDEN 3 SAAT ÖNCE NEDEN ARANDI?"-
Davada müdahil olan MHP'nin avukatı Yücel Bulut ise Evren'e "MHP'ye bombalı ve silahlı saldırı düzenlenmiş, 2 partili hayatını kaybetmiştir. Bahçelievler Polis Karakolu'na 50 metre mesafedeki olayla ilgili bazı kişiler tutuklanmıştır. Bu provokasyonlara tepki göstermekten imtina etme gerekçeniz nedir? Bu provokasyonları, sizi iktidara taşıyacak sinsi bir planın yapı taşları olarak mı gördüğünüz için kınama gereği duymadınız?" sorusunu yöneltti. MHP Avukatı Bulut'un yanıtsız kalan bazı soruları şöyle:
"MHP Genel Merkezi darbeden 3 saat önce aranmaya başlanmıştır. Askeri müdahaleye saatler kala, bir askeri savcının bir partinin genel merkezini basması konusunda emriniz var mı? Milli Güvenlik Konseyi'nde MHP'ye soruşturma açılmasını istemeyenleri sizin ikna ettiğiniz söylenmektedir. Doğru mu? Milli Güvenlik Konseyi kararı ile faaliyetleri durdurulmuş siyasi partileri kapatmanızın sebebi nedir? MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında Türkeş'in ceza alması konusunda özellikle ısrarcı olduğunuz ve yargı organlarına tavsiye ve telkinlerde bulunduğunuz doğru mu?"
-"CEMAATİN ADAMLARININ EĞİTİLMESİNİN ÖNÜNÜ AÇMADINIZ MI?"-
Müdahil avukat Fikret Babaoğlu da "Siz dün savunmanızda, "Biz ihtilal yaptık ihtilale teşebbüs etmedik, bizi yargılayamazsınız' derken, herhalde Balyozcuları kastettiniz. Balyozcular ceza aldı, dosya Yargıtay'da. Fethullah Gülen'in cemaatinin adamları ile Güneydoğu'daki din adamlarını eğittiniz mi? Cemaatin adamlarının eğitilmesinin önünü açmadınız mı? Bu darbeyi yaparken ayıp etmediniz mi bu topluma? Sizin için deve kesilmesine vicdanınız sızladı izin vermediniz, işkencelere vicdanınız sızlamadı mı?"
Babaoğlu'nun Evren'e "Netekim" isimli kitabı hediye etmesine Evren tebessüm ederek yanıt verdi. Evren, ilk birkaç soruya "Hayır cevap vermeyeceğim derken, daha sonraki sorulara sessiz kaldı. Evren'in bazı sorulara da sadece mimik hareketleri ve zaman zamanda hayır anlamında kafa sallayarak yanıt verdiği dikkat çekti.
-"BERFO ANA'DAN ÖZÜR DİLEYECEK MİSİNİZ?"-
İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan ise Evren'e "Dünyada darbe yapanların hepsi yargılanmıştır. Siz de kabul etmeseniz de yargılanıyorsunuz. Hala evlatlarını arayan anaların elini öpün, hiç mi vicdanınız kalmadı? Susmayın susmanızın bir anlamı olmayacak" ifadeleri ile seslenerek, "Türkçe dışındaki dilleri neden yasakladınız, Kürtlere asimilasyonu neden uygulanınız? Bu ülkede kan akıyor 40 binden fazla insan öldü, nelere mal olduğunuzun farkında mısınız? Alevilere yönelik asimilasyon programının amacı neydi? 105 yaşındaki Berfo Kırbayır'a öldürülen oğlu Cemil Kırbayır'ın nerede gömülü olduğunu söyleyecek misiniz? Berfo Ana'dan özür dileyecek misiniz?" şeklindeki soruları yöneltti. Evren sorulara yanıt vermedi.Duruşmaya öğle arası verildi.