HABER

ABD'nin Suriye'yi vurması İran'ı çılgına çevirdi! Peki hangi ülke nasıl tepki verdi?

ABD Suriye'yi vurdu... Başkan Trump'ın talimatının ardından Doğu Akdeniz’de konuşlu USS Porter ve USS Ross destroyerlerinden ateşlenen 59 Toma Hawk füzesi, Suriye'nin Şayrat Hava Üssü'nü vurdu. İsrail, Suudi Arabistan ve Avustralya'nın ardından ABD'nin Suriye'yi füzelerle vurmasına İngiltere'den de destek geldi. Fransa "ABD saldırı ile ilgili bizi bilgilendirdi" şeklinde açıklama yaptı. İran ise Suriye'deki hava üslerinin vurulmasını sert bir dille kınadı.

ABD'nin Suriye'yi vurması İran'ı çılgına çevirdi! Peki hangi ülke nasıl tepki verdi?

ABD'nin Suriye rejimine yönelik hava saldırısına dünyadan mesaj yağıyor. Başta İngiltere, İsrail ve Suudi Arabistan, Esad'a yönelik operasyona destek verirken; Rusya ve İran'dan beklendiği üzere çok sert tepkiler geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yayınladığı bir açıklamayla Washington Yönetimi’ne “tam destek” verdiğini açıkladı. İsrail lideri, “Başkan Trump hem sözle hem de eylemle kimyasal silah kullanımına müsamaha gösterilmeyeceğine yönelik güçlü ve net bir mesaj verdi” dedi.

Netanyahu’nun açıklaması şöyle devam etti: “İsrail, Başkan Trump’ın kararına tam destek veriyor ve Esad rejiminin korkunç eylemlerinin ardından gelen bu kararlılık mesajının yalnızca Şam’da değil, Tahran’da, Pyongyang’da ve başkaca yerlerde yankılanacağını umuyor.”

Reuters’ın haberine göre; Suudi Arabistan da operasyon nedeniyle Washington Yönetimi’ne desteğini açıkladı.

İngiltere Başbakanlık Sözcüsü, İngiliz hükümetinin ABD’nin Suriye operasyonuna destek verdiğini açıkladı. Reuters’ın diplomatik kaynaklara dayandırdığı habeinde, Paris Yönetimi’nin, saldırı öncesi ABD tarafından bilgilendirildiği belirtildi.

Suriye rejimine Rusya ile birlikte en büyük desteği veren İran ise, ABD saldırısını sert bir dille kınadı. Dışişleri Sözcüsü Behram Kasımi, “İran böylesi tek taraflı saldırıları şiddetle kınıyor… Böylesi önlemler Suriye’deki teröristleri güçlendirecektir… Suriye ve bölgedeki durumu daha karmaşık hale getirecektir” dedi.

Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull da kimyasal silah kullanımına karşı operasyonu “orantılı” olarak nitelendirdi.

İSRAİL VE SUUDİ ARABİSTAN’DAN TAM DESTEK

İsrail ve Suudi Arabistan, ABD'nin Suriye'de rejime ait Hava üssüne füze saldırısına 'tam destek' verdiklerini açıkladı. İsrail Başbakanı Netanyahu, "Bu kararlılık mesajının sadece Şam'da değil, aynı zamanda Tahran'da, Pyongyang'da ve diğer yerlerde de yankılanmasını ümit etmekteyiz" dedi.

ABD'nin Suriye'de rejime ait Şayrat Hava Üssü'nü vurmasına İsrail, Suudi Arabistan, Fransa ve İngiltere'den destek geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'de rejime ait bir hava üssünü vurma kararına "tam destek" verdiklerini açıkladı. Netanyahu, yaptığı yazılı açıklamada, "Başkan Trump kimyasal silahların kullanılması ve yayılmasını tolere etmeyeceği yönünde hem söz hem eylem olarak güçlü ve net bir mesaj gönderdi. İsrail, Başkan Trump'ın bu kararına tam destek vermekte ve Esed rejiminin korkunç eylemlerine karşı verilen bu kararlılık mesajının sadece Şam'da değil, aynı zamanda Tahran'da, (Kuzey Kore'nin başkenti) Pyongyang'da ve diğer yerlerde de yankılanmasını ümit etmektedir" ifadelerini kullandı.

​ **SUUDİ ARABİSTAN: TAM DESTEK VERİYORUZ** Suudi Arabistan da ABD’nin saldırısına destek veren ülkelerin arasında oldu. Suudi Arabistan Haber Ajansı SPA tarafından yayınlanan açıklamada Riyad’ın ABD’nin adımına tam destek verdiğini ifade etti. Trump’ın hamlesini ‘cesur bir karar’ olarak niteleyen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Dışişleri bakanlığında yetkili bir kaynak, Suudi Arabistan Krallığı’nın ABD’nin rejimin masum sivillere düzenlediği kimyasal silah saldırısına karşılık olarak Suriye’deki askeri hedeflere yönelik operasyonuna tam desteğini ifade etti.” Açıklamada askeri müdahalenin sorumlusunun Esed olduğu ifade edildi. **'UYARI VE CAYDIRI AMAÇLI'** Fransa ve İngiltere'den de hava saldırısına destek açıklamaları geldi. İngiltere Hükümet Sözcüsü, Londra’nın İdlib’deki kimyasal saldırıyı düzenleyen uçağın kalktığı hava üssüne yönelik Amerikan füze saldırısına tam destek verdiğini açıkladı. Sözcü, ‘İngiltere hükümeti, rejim tarafından düzenlenen barbarca kimyasal silah saldırısına uygun karşılık olduğunu düşündüğümüz ve başka saldırıları caydırıcı amaçlı olan ABD’nin hamlesine tam destek veriyor’ dedi. **CLINTON'DAN TRUMP'A DESTEK: ESAD'IN KONTROLÜNDEKİ HAVAALANLARI YOK EDİLMELİ** Başkanlık yarışında Donald Trump karşısında yenilgiye uğrayan ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ABD’nin Suriye’ye başlattığı füze saldırısından kısa süre önce yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye devlet Başkanı Beşar Esad’ın kontrolünde bulunan havaalanlarını yok etmesi ve Suriye’de uçuşa yasak bölge oluşturulması gerektiğini söyledi. New York’ta "Dünya Kadınlar Zirvesi"nde konuşan Clinton, "Esad’ın hava kuvvetleri var. Bu hava kuvvetleri, son yıllar içinde gördüğümüz gibi, geçtiğimiz günlerde de gördüğümüz gibi sivillerin ölümlerine yol açan hava kuvvetleri. Esad’ın havaalanlarını çoktan yok etmeliydik, hala yok etmemiz gerektiğine inanıyorum" dedi. Böylelikle Esad’ın aralarında Sarin gazının da bulunduğu kimyasal silahlarla masum insanların önleneceğini söyleyen Clinton, "Esad’a göre, kendisine karşı olan herkes terörist; Putin de böyle düşünüyor. Hava gücüyle, Esad’ın politikalarına destek verdi" diye konuştu. Kendisinin başından beri Suriye’de "uçuşa yasak bölge" oluşturulmasından yana olduğunu belirten Clinton, görevde olduğu dönemde kendisine, "Ruslardan korkmuyor musun?" sorularına karşılık, "Bence Rusların bizden korka zamanı artık; çünkü insan hakları, insanlık onuru, Suriye halkının geleceği için çalışan biziz. Bunları Putin’e ve çevresindekilere söyleyecek öz güvenim de var. Uçuşa yasak bölge konusunda bizle misiniz, değil misiniz? Karışıklığa, çatışmaya yol açmak istemiyoruz. Ama bu kıyımı ve bölgede yarattığı sorunları görmezden gelemeyiz" diye karşılık verdiğini aktardı. **EN SERT KINAMA İRAN'DAN** İran, ABD'nin Suriye hava üssüne karşı yaptığı füze saldırısını şiddetle kınadığını açıkladı. ISNA haber ajansına göre, İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Bahram Kasemi, "İran bu tür tek yanlı eylemleri şiddetle kınar... Bu gibi önlemler Suriye'deki teröristleri güçlendirecek ve Suriye'de ve bölgede durumu daha da karmaşık hale getirecektir" dedi. **"SURİYE'NİN GELECEĞİ ESAD'DA DEĞİLDİR"** Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, ABD'nin Suriye'de bir hava yaptığı saldırı öncesinde kendisine ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson tarafından bilgi verildiğini söyledi. Ayrault, "Suriye'nin geleceği (Cumhurbaşkanı Beşar) Esad'da değildir, Amerikalılar pozisyonlarına açıklık getirmeye başladılar" dedi. Bir Fransız diplomatik kaynak, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Ayrault'ya Washington'un müttefikleriyle eşgüdüm içinde olmak istediğini söylediğini bilirdi. > _**ERDOĞAN: BİZ DE TÜRKİYE OLARAK BİZE NE DÜŞÜYORSA YAPMAYA HAZIRIZ**_ > > _Erdoğan şunları söyledi: _ > > "...Eğer hakikaten icraat ortaya konulursa, biz de Türkiye olarak, bize ne düşüyorsa, biz bunu yapmaya hazırız. Biz bundan asla çekinmeyiz, kim olursa olsun çekinmeyiz. Biz Amerika başta olmak üzere tüm koalisyon güçleri bir araya gelelim. Ben Sayın Putin'le de konuştum ama Sayın Putin hala 'bu işin arkasında Esad var mı yok mu?' (diyorsa) bunu hala iki gündür, üç gündür anlamıyorsa bu bizim için de üzücüdür. Bunları süratle aşmamız lazım, kararımızı vermemiz lazım. Dost kimdir, düşman kimdir, bölgedeki virüs kimdir, bunu artık lütfen öğrenelim, ona göre de artık adımımızı atalım." > > Adının açıklanmasını istemeyen ABD'li yetkililer de dün akşam Beyaz Saray ve ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un Suriye İdlib'de düzenlenen saldırının ardından tepki olarak gündeme gelebilecek askeri seçenekleri değerlendirdiğini de açıklamıştı. **PUŞKOV: ABD SURİYE'YE GİRERSE BUSH VE OBAMA'DAN FARKI KALMAYACAK** Rus Senatör Aleksey Puşkov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye girmesi halinde kendisinden önceki George Bush ve Barack Obama ile aynı sırada olacağını söyledi. Puşkov Amerika'nın saldırısının ardından sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "21. yüzyılda her ABD Başkanı'nın Orta Doğu'da bir savaşı hatta bazen iki savaşı vardı. Eğer Trump, Suriye'ye girerse Bush ve Obama ile aynı sırada yer alacak" dedi. **"RUSYA'NIN ESAD'A DESTEĞİ SINIRSIZ DEĞİL"** İdlib'de yaşanan kimyasal silah saldırısının ardından Kremlin Sözcüsü AP'ye yaptığı açıklamada, "Rusya'nın Beşar Esad'a desteği sınırsız değildir" ifadelerini kullandı. Suriye'nin İdlib kentinde önceki gün yaşanan kimyasal silah saldırısının ardından Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov Assosciated Press'e (AP) yaptığı açıklamada, "Rusya'nın Esad'a desteği sınırsız değildir" dedi. **MERKEL VE HOLLANDE'DAN ORTAK AÇIKLAMA** Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Suriye konusunda ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada 'Suriye karşıtı yaptırımları destekleyecekleri' belirtildi. **ABD- RUSYA KRİZİ HAKKINDA ÇİN'DEN İLK AÇIKLAMA!** ABD'nin Suriye'deki askeri üs saldırısı ile ilgili Çin'den açıklama geldi. Çin "Durumun kötüye gitmesinden kaçınılmalı" ifadelerini kullandı. Açıklamada, Çin'in taraflara politik uzlaşıya bağlı kalmaları çağrısında bulunduğu belirtildi. ABD'nin Suriye'deki askeri üssüne yönelik saldırısına ilişkin Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Suriye'de durumun daha da kötüye gitmesinden kaçınılmalı" denildi. Çin'in bu açıklaması, ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmesinin üzerine gerçekleştirildi. **ENDONEZYA'DAN HEM SURİYE'YE HEM ABD'YE ELEŞTİRİ** Dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sahip olan Endonezya ise hem rejimin "kimyasal silahlı saldırısını" hem de ABD'nin tek taraflı saldırısını eleştiren bir açıklama yaptı. Endonezya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Armanatha Nasir Suriye'de kimyasal silah kullanılmasını "sert bir şekilde kınarken" ABD'nin saldırısı için de "Endonezya tek taraflı hamlelerden, Suriye'deki kimyasal silah saldırısı trajedisine yanıt olarak Tomahawk füzelerinin kullanılmasından endişe duyuyor" ifadelerini kullandı: "Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'nun onayı olmadan yapılan askeri hamleler, sorunların barışçıl çözümü bağlamında uluslararası hukuka uygun değildir."

En Çok Aranan Haberler