Abdullah Ağar'dan önemli açıklamalar! Afrin'de bundan sonra ne olacak?

Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, NTV yayınında ÖSO birliklerinin Afrin'e girişini değerlendirdi. Ağar'ın sözlerinin satır başları şöyle:

"Açıkçası dün gece başlayan ve şiddetli çatışmalarla beraber kendisini gösteren harekatın bugün Afrin’in içerisine kendisini gösterdiğini söyleyebiliriz. Tabi ‘bitti’ kelimesini kullanmak için silahlı kuvvetlerimizin açıklamasını beklemek en doğrusu. Ama sahadan gelen bilgiler, Afrin içerisinde kontrolü sağladıkları doğrultusunda. Tabi çatışmalar var. YPG - PKK’nın direnemediği yani TSK ve ÖSO’nun ortaya koymuş olduğu etkiyi, kararlılık ve kudreti üzerinde bir etki üretemediği ve çözüldüğü gözüküyor."

"İHTİYATLI CÜMLELER KURMAK GEREKİYOR"

"Bu şu anda gözüken fotoğraf. İhtiyatlı cümleler kurulması gerekiyor. Bir meskun mahallin kontrolünden bahsediyoruz. Meskun mahallere dönük yapılmış tahkimat vardı. Gelen görüntülerin önemli olduğunu ifade etmek isterim. Ama bir tarafan da ihtiyatlı davranmak gerektiğini düşünüyorum. Şu anlamda anlamlı olduğunu düşünüyorum. Üç gün önce bir gazimiz olmuştu Mithat Dunca. Şehit olmuştu dün. Onun şehit olmasıyla beraber bütün Afrin şehitlerimize armağan etmemiz gerek. Çok anlamlı günle örtüşmesi de çok önemli. Harekatın 57’nci günü, Çanakkale’de bütün 57’nci alay şehit olmuştu ve bugün Çanakkale zaferinin yıl dönümü."

"PKK AFRİN’DE FARKLI KONSEPT DENEDİ"

Örgüt, Afrin harekatı boyunca farklı konsept denedi. Şöyle söylememiz gerekiyor. PKK’nın 84’ten beri temelde bize karşı uygulamış olduğu terör doktrininde şu vardı. Kendisinin kazanamayacağı ama bizim kaybedeceğimiz. Kayıptan kastım şu, başta yaşayacağı ekonomik kayıplar… 800 milyar dolar civarında Türkiye’nin yaşamış olduğu ekonomik kayıp var. Şu ana kadar sadece bizim coğrafyamızda 55 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine sebep verdiler. Bölgede düşmanlık tohumları ektiler.

"PKK TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ ZAYİAT VERDİ"

Burada Afrin kırsalında işe çok başka bir şeye yeltendi PKK. Burada Türkiye’yi yenmek istedi. Konvansiyonel bir takım yığınakla ve terörist-silah yüküyle TSK’yı yenmeye dair bir ihtirasla hareket etti. Bu konsepti değiştirmesiyle birlikte muazzam bir zayiat verdi. PKK’nın tarihinde olmayan, burada dağ kadrosu teröristlerle, eğitmiş olduğu teröristlerle bizim karşımıza çıktı. Kazanma ihtirası ve hırsı, tarihinde yaşamış olduğu en büyük zayiata dönüştü. PKK’nın takati kalmadı aslında.

Bizimkiler içerdeler, ciddi anlamda bir başarı ortaya çıkmış durumda. Ama tamamıyla temizlendi cümlesini TSK’nın resmi açıklamasından duymamızın en doğrusu olduğunu düşünüyorum.

AFRİN KENT MERKEZİNDEKİ RİSKLER

Öncelikle gizlenmiş ve saklanmış oldukları yerlerden etki üretmek isteyebilirler. Çünkü çok ciddi anlamda tünel, menfez ve bir takım gizli irtibat güzergahları hazırlamış durumdalar. En tehlikesi tabi, gizlenmiş teröristlerin ortaya koyacağı tehditle birlikte bubi tuzaklarla kendisini gösteren EYP'ler, gelişmiş patlayıcı düzenekleri ve mayınlar... Afrin içerisinde de olması büyük olasılık. Bir diğer tarafıyla tabi özellikle mekanize unsurlarımızın, motorize unsurlarımızın hareket kabiliyetini etkilemek üzere, onları durdurmak, durdurmasa bile yönlendirme ve tuzaklarla etkilemek gibi temel bir takım niyetleri vardı.

Şimdi bunlar istikrar sağlanıncaya kadar devam edecektir. Sonra YPG ve PYD bubi tuzak ve mayınlarının temizliği bir diğer tarafıyla da alanlarda ifşası, deşifresi gerekecek. Sonuçta bir tüneli, menfezi deşifre edemediğiniz sürece aleyhinize kullanılması durumu var. Olasılıkları sıfırlamak için oralarda deşifre çalışmaları yapılacaktır.

"EYP'NİN ETKİSİZ HALE GETİRİLMESİ 7-8 SAAT SÜREBİLİYOR"

Şöyle temel bir cümle kurmak gerekir. Sıradan bir EYP'nin etkisiz hale getirilmesi 2-3 hatta 4 saat sürüyor. Tuzaklanmış olanlar ise öyle anlar oluyor ki 7-8 saat sürebiliyor. Bunlar ateş altında yapılmak zorunda kalınabiliyor.

O yüzden açıkçası hem şimdinin hem sonrasının kolay olmadığını, riskli işler olduğunu ama sahadan gelen bilgilere bağlı olarak, ÖSO'nun açıklamalarına bağlı olarak, şu an Afrin'in kalbinde unsurlarımızın etki üretmekte olduğu ve bu etkinin moral eşiğinin, direnç eşiğinin bizim lehimizde sonuçlar ürettiğini çok rahatlıkla söylememiz mümkün artık.