2007 yılında Ergenekon konusunda ilk gözaltına alınan kişi olduğunu, gözaltına alınmasına giden süreçte devletin içinde bir paralel yapılanma olduğuna dair soru önergeleri verdiğini anlatan Emin Şirin, "Zamanın Bakanları Abdülkadir Aksu'ya, Hüseyin Çelik'e, başbakanlığa verdim bu soru önergelerini. Ama onlar vallah billah kesinlikle bizde böyle bir örgütlenme yok demişlerdi cevaben" diye konuştu.
'AKİF BEKİ'NİN FETULLAHÇI OLDUĞU MANASI ÇIKMASIN'
Emin Şirin Aralık 2000'de gerçekleşen Pensilvanya ziyaretinin detaylarını şu sözlerle anlattı: "Bu Pensilvanya ziyaretini organize eden, Nazli Hanım ile birlikte Amerika'dayken gidip görmek ister misiniz diye teklif eden kişi Akif Beki. O sırada Kanal 7'nin Amerika Temsilcisi'ydi. Burdan katiyen Akif Beki'nin Fetullahçı olduğu manası çıkmasın, aynı seyahatte bizle bulunan Abdullah Gül de ziyaret etti Fetullah Gülen'i ama o sıralarda Abdullah Gül'ün de resmi bir görevi yoktu."
Abdullah Gül, konunun gündeme gelmesi üzerine geçtiğimiz günlerde "Dışıişleri Bakanlığım, Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım döneminde Pensilvanya'ya gitmedim" ifadesini kullanmış, Gazeteci Fehmi Koru da, "Pensilvanya'ya gittiğini bilmiyorum, gitse haberim olurdu" demişti.
'FEHMİ KORU KENDİNE GÖRE DOĞRU SÖYLÜYOR'
Emin Şirin katıldığı Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programında Gül cephesinden gelen bu açıklamalara şu sözlerle karşılık verdi:
"Zaman meselesi var benim bu bahsettiğim zaman Aralık 2000. Dolayısıyla o sırada hiçbir resmi görevi yoktu. Ama hiç gitmediği konusunda Fehmi Bey doğru söylemiyor. Hiç gitmedi derken her halde resmi görevde olduğu süreyi kastediyorlar. Fehmi Bey'in de orada dikkatli davranması lazım ama Fehmi Bey'e buradan bir serzenişte bulunayım; bu Ergenekon denilen komplonun ilk belgesini 90'ların sonunda köşesinde, 'böyle bir belge gördüm' diye yazan kişi. Fehmi Bey'i tanırız, arkadaşlığımız, dostluğumuz da var ama ondan sonra Ergenekon Davası'na şahit olarak çağrıldığında ben duymadım bilmedim diye üç maymunları oynadı. Halbuki önüne gelmiş o evrakın altındaki imzanın kim olduğunu, evrakı nereden aldığını söyleseydi herhalde bu komplo süreci çok daha önce ortaya çıkmaya başlar idi. Bu bakımdan Fehmi Koru Abdullah Gül'ün ziyareti için kendine göre doğru söylüyor."
'PARALEL YAPILANMAYI 2002-2004 ARASINDA FARK ETTİM'
Akif Beki ile ilgili sözlerinde onun Fetullahçı olduğu anlamı çıkmaması gerektiğinin altını çizen Emin Şirin, kendisinin de devlet içindeki paralel yapılanmayı o ziyaretten birkaç yıl sonra fark ettiğini anlattı:
"O sıralarda Fetullah Gülen, 28 Şubat'ın etkisiyle bazı insanlar tarafından sevilmemekle beraber, çok itibar gören, hatta neredeyse devlet katında itibar gören bir insan durumundaydı. Benim de 2000 yılının Aralık ayında kendisini bir terör örgütü organizasyonunun başı olarak görmediğimi ben de söyleyeyim. Benim bunu idrak etmeye başlamam, 2002, 2003, 2004 senelerinde oldu. Yani bir parelel devlet yapılanması içine girildiğini o senelerde idrak edip, milletvekiliyken bunun suç duyurularında da bulundum. Aytunç Erkin'in yazdığı Kardan Adam kitabında bütün sefahati var bu işlerin."
'GENELKURMAY BAŞKANI OLMASI İÇİN HİLMİ ÖZKÖK'ÜN ÖNÜ AÇILDI'
2000 Yılında Pensilvanya'da o zamanki eşi Nazlı Ilıcak ile birlikte yaptıkları Fetullah Gülen görüşmesinin aslında önemli bir görüşme olduğunu belirten Şirin, o konuşmada Hilmi Özkök'ün adının nasıl geçtiğini de şu sözlerle aktardı: "28 Şubat'ın baskısının devam ettiği günlerdi. Nazlı Hanım, Fetullah Gülen'e, 'sizin istihbarat kaynaklarınız kuvvetlidir, biz bu 28 Şubat'ın yarattığı sıkıntılardan ne zaman kurtuluruz' diye sordu. Gülen ona cevaben, 'Eğer Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı olursa rahat ederiz' dedi. O dönemde Hilmi Özkök'ün Genelkurmay Başkanı olma ihtimali yoktu bir şekilde önü açıldı. Bu konuda o zamanki Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun da konuşması lazım."
Pensilvanya'daki görüşmenin devamında, Nazlı Ilıcak'ın 'Bundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?' diye sorduğunu belirten Emin Şirin, Gülen'in bu soruya, 'Biz onun albay yapılmasına bile şaşırmıştık' diye cevap verdiğini söyledi.
Şirin, "Bundan Hilmi Özkök kendisini FETÖ'cülükle itham ettiğim sonucunu çıkarmasın, bu benim değil savcıların işi. Ayrıca ben bu anekdotu milletvekiliyken de nakletmiştim" dedi.