Türkiye, ekonomik krizin yoğun yaşandığı bir süreçte yerel seçimlere gidiyor. 2019’un Mart ayında yapılacak yerel seçimler için ‘ittifaklar’ konusu şimdiden partilerin en önemli gündemleri arasında yer alıyor.
MA’dan Diren Yurtsever’e konuşan, Abdüllatif Şener, yerel seçimleri ve ittifakları değerlendirdi. CHP’li Abdüllatif Şener, seçimlere yönelik ittifak tartışmalarında, HDP ve CHP’nin de içinde olacağı geniş kapsamlı bir oluşum olup olmayacağına dair, “İttifaklar kurulabilir ama bu ittifakların kamuoyu algısıyla bağlantılı, hassas noktalarını da iyi izlemek gerektiğini düşünüyorum. Yerel seçimler kurumsal ittifaka elverişli değildir. Bu daha çok tabanda olacak bir şey. Her partinin kendi seçmeni sandığa giderek doğal bir şekilde oluşturacaktır. Bu partiler arası işbirliğine yönelik bazı görüşmelerin olmayacağı anlamına da gelmez. İşbirliği yapılabilir” dedi.
‘AKP YÜZDE 15-20 OY KAYBEDEBİLİR’
2009 yerel seçimlerini hatırlatan Şener, “Adalet ve Kalkınma Partisi en düşük oyu 2009 yerel seçimlerinde aldı. Bu seçimlerde bir kriz hali vardı. Ama o dönemin Başbakanı Erdoğan sürekli ‘Kriz teğet geçti’ diye açıklamalar yapıyordu. Ama buna rağmen 2009 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde 38 oy almıştı. Bir önceki seçimlerde yüzde 46 oy aldığını düşünecek olursak 8 puan oy kaybetmişti” dedi. Şu anki tablonun çok daha ağır olduğunu belirten Şener, “Bu tabloda çok rahatlıkla yüzde 15-20 oy kaybedebileceğini düşünüyorum. Bu da Türkiye’nin her tarafında olsun seçimlerin kaderini etkileyebilecek nitelikte olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘BELEDİYE SEÇİMLERİNİ KALDIRMAK İSTİYOR’
Şener, şöyle devam etti: “Erdoğan’ın kayyum açıklaması, tüm demokratik zemini belli bir seçmen kitlesi için yok etmek anlamına gelir. Gelecekte belediye seçimlerini ortadan kaldırmayı hesaplıyor olabilir. Şimdi söyledikleri sözleri, toplumun hazmetme kapasitesinin elverdiği dönemlerde de uygulamaya sokuyor. Kimse 10 yıl önce demokrasinin, güçler ayrılığının, basın özgürlüğünün, sivil toplumun ortadan kaldırılacağını hayal edemezdi. Ama bugün gerçekleşti. Toplumun hazmetme kapasitesi oluştuğunda bunu devreye koyacağını zannediyorum. Şimdi ‘Kazansalar bile kayyum atayacağım’ demesi yeni bir test. Türkiye’deki tüm demokratik güçlerin ve demokrasi algısı yüksek olan seçmen kitlelerinin Erdoğan’ın bu testine uygun zemini oluşturmamaları lazım. Bu sözleri söyleyen partiden desteğini çekmesi lazım. Ve kimi yok etmeye çalışıyorsa demokratik iradeyle onun var olduğunu göstermek lazım