Abdurrahman Dilipak, Fetulahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile geçmişte ileri derecede ilişkisi olan isimlerin sistem içinde yerlerini koruduğunu iddia etti. “Kimse Yok Mu'ya 5 lira gönderen adam işten çıkartılıyor" diyen Dilipak, "Toplumda da, yargıda da kafalar karışık. Hâlâ operasyonlar devam ediyor. Ama hâlâ hiç başlatılmayan süreçler var" ifadesini kullandı.
"FETÖ davaları nasıl gidiyor?" başlığıyla bir yazı kaleme alan Dilipak, "FETÖ ile mücadele eden kimileri maliye, belediye, polis, yargı, finans kurumları üzerinden taciz ediliyor, hatta cezalandırılıyor" dedi.
Dilipak, AK Parti'yi Yerel seçimler öncesi;''başkanlık ve belediye meclisi üyelikleri için şaibeli isimler listeye girerse, halkın tepkisinin ne yönde olacağını kimse kestiremez. Eğer ince elenip sık dokunulmazsa 15 Temmuz’un rövanşı alınmış olur ve başladığımız yere geri döneriz'' sözleriyle uyardı. Dilipak'ın yazısı şöyle:
YARGIDA KAFALAR KARIŞIK: Toplumda da, yargıda da kafalar karışık. Hâlâ operasyonlar devam ediyor. Ama hâlâ hiç başlatılmayan süreçler var. Hatta FETÖ ile iltisaklı olup olmamak değil, kripto birçok isim siyaset, bürokrasi, iş ve STK’lar içinde yükselmeye devam ediyor. Bu işin uluslararası bağlantıları, medya ve sermaye içindeki uzantıları konusunda hiçbir şey yapılmıyor değil, ama bu konuda cevabını arayan bir sürü soru var.
FETÖ'YLE MÜCADELE EDENLER CEZALANDIRILIYOR
FETÖ ile geçmişte ileri derecede ilişkisi olan isimler sistem içinde yerlerini korurken, cep telefonundan “Kimse Yok Mu”ya 5 lira gönderen adam işten çıkartılıyor. FETÖ ile mücadele eden kimileri maliye, belediye, polis, yargı, finans kurumları üzerinden taciz ediliyor, hatta cezalandırılıyor.
KENDİLERİNDEN AYRILANLARI CEZALANDIRMAK İÇİN İHBAR EDİYORLAR
Garip bir ihbar mekanizması var. 15 Temmuz sonrası ne oldu! Tamam, operasyonlar başladı. Mesela o günlerde bunlar hakkında ihbarda bulunan bir ilin emniyet istihbarat amiri, görevinden alınıp sanık sandalyesine oturtuldu. Adam hâlâ işsiz. Bu defa FETÖ’cüler, FETÖ’cü olmayıp, bir şekilde bunlarla teması olup, 15 Temmuz sonrası bunlarla her türlü ilişkisini kesenler hakkında, onları cezalandırmak için FETÖ’cüler suç duyurusunda bulunmaya başladılar. Böylece kendilerini de aklamış oluyorlardı.
BUNLARA ZEKAT VERMEYEN İHALE ALAMIYORDU
Kardeşim herkesi gazete abonesi yapmışlardı. Bunların şirketlerine mal veriyorsanız, bunlardan mal alıyorsanız, gazetelerine de abone yapıyorlardı, derneklerine de üye yapıyorlardı. Derneklerine üye olmaz, zekâtlarınızı bunlara vermezseniz ihale alamaz hale gelmişlerdi. Mal satsan paranı alamıyordun. Bunları gördük, yaşadık. Çocuklarını da bunların okullarına gönderiyorlardı.
AK Parti tabanının bile üçte ikisi bu durumdaydı. Bakanlar, milletvekilleri bunların etkinliklerine katılıp gözyaşları içinde sahnelenen gösterileri alkışlıyorlardı. Bu gösterilerin sponsorlarına bakın, üçte ikisi AK Partililerdir. Onlara dokunulmuyorsa, garibanlara neden bunlar yapılıyor.
Bakın, bu kurgulanmış ihbarlar sonucu, bugün gerçek FETÖ’cülerden daha çok, bu örgüt iddiası ile suçlanan insanlar var, görevden atılan, yurt dışı çıkış yasağı konulan ve hakkında dava açılan. Bu yapılar hâlâ terör estirmeye devam ediyorlar. Birileri de tabiatı ile korkuyorlar.
Şimdi bunlar bir de “AK Parti’ci”, “Tayyib Erdoğan’cı” geçinerek, yine belediyeler ve diğer resmi kurumlar üzerinden kendilerine karşı gördükleri kişilere karşı terör estiriyorlar.
Eğer yerel yönetim seçimlerinde, başkanlık ve belediye meclisi üyelikleri için şaibeli isimler listeye girerse, halkın tepkisinin ne yönde olacağını kimse kestiremez. Eğer ince elenip sık dokunulmazsa 15 Temmuz’un rövanşı alınmış olur ve başladığımız yere geri döneriz.