İSTANBUL (İHA) - ABN AMRO Türkiye Ülke Müdürü Douglas Kennedy, ABN AMRO olarak Türkiye'de 9 şube açacaklarını ve bu şubelerin ticari bankacılık üzerine faaliyet göstereceğini söyledi.
ABN AMRO'nun Türkiye'ye yönelik 2007 yılı strateji ve hedeflerinin paylaşıldığı basın toplantısında konuşan Douglas Kennedy, "ABN AMRO Türkiye'de uzun ve başarılı 85 yıl geçirdi. Türkiye'de 9 şube açılacak. Çok heyecanlıyız. Türkiye'de lider kuruluşlar, Hazine Sekreterliği gibi kuruluşları destekliyoruz ve bunda başarılıyız. Ticari müşterilerde yeni bir grup oluşturmak istiyoruz. Başarılı ve kendini işine adamış müşterilerimiz var. Güçlerimiz hakkında düşünüyoruz. 6 yıldır leasing şirketlerimiz de var fakat yeni şubeler büyük değişiklik ve güçler yaratacak" dedi.
İstanbul'da 3 şube olmak üzere Ankara, İzmir, Gebze, Bursa, Kayseri ve Gaziantep'te şubeler açacaklarını söyleyen ABN AMRO yetkilileri bu illerde açılan şubelerin çevre illerle de bağlantı kuran ve yerel bankaların kurumsal ve ticari şubeleri gibi bir yapı oluşturmasını düşündüklerini aktardı.
Türkiye'ye gelen yabancı bankaların izinden gitme ihtimallerinin sorulması üzerine Kennedy şu yanıtı verdi:
"Bir kurum veya banka satınalma maksadımız yok. İlişkilerimizi anahtar kararları geliştirmek ve sermayeyi uygun gördüğümüz konuya aktarmak niyetindeyiz. Anlaşmalar yapmak ve şimdi bağlantılar kurmak, ilerlemek istediğimiz nokta bu."
Türk ekonomisinde işsizlik ve enflasyonun yapışkan konular olduğunu kaydeden Kennedy, seçimlerin nakit pazarını etkileyeceğini, bir miktar istikrarın seçimler sırasında görüleceğini, Eylül'de ise netlik yaşanacağını öngördü.
Deutsche Bank'ın İzmir Limanı'na yüzde 20 oranında ortaklığı olması üzerine ABN AMRO'nun da bu gibi ortaklıklara gitmek isteyip istemediğinin sorulması üzerine Kennedy, "Evet bizim de düşündüğümüz, stratejik örnekler gördüğümüz durumlar var. Sanırım en az 18 ay boyunca çalışmalar da sürecek. Daha sofistike ve değer katan çalışmalar da sürecek. Deutsche Bank'a gönderme yaptığınız aktivite sermaye gerektiren alanlar ki bazıları ölü sayılıyor. Bu ülkede çok fırsat yok, halen erken" şeklinde konuştu.
18 ay ifadesini neden kullandığını soran bir basın mensubuna ise Kennedy, "Bu tip yatırım için aslında çok erken ve beklemek gerekiyor. Türkiye tam olarak gelişmiş değil. Stratejik olmayan yatırımlar için halen çok erken" dedi. Önceki çalışmalarından ERDEMİR, OYAK ve Mersin Limanı için yürüttükleri ortak çalışmalardan örnekler veren Kennedy, bu alanda sürdürecekleri çalışmalar için "Önemli olan risk sermayesi ki sermaye gerekliliğinden daha önemlidir. Saldırgan bir tavırla, yapabildiğimiz kadar" tanımını kullandı.
"Bir ülke hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız toprağıyla direkt irtibata geçmelisiniz. Dünyaya araba penceresinden bakmak nafiledir" sözleriyle konuşmasına başlayan ABN Amro Kurumsal/Ticari Müşterilerden Sorumlu Avrupa Başkanı Sander Pruijs, genişlemenin yansımasının ABN AMRO'nun Türkiye'deki deneyimi ve büyüyen ekonomilerdeki stratejilere yatırımı ile bağdaştığını kaydetti. Pruijs dünyada ülke stratejilerini detaylandırırken "Bölgesel çalışmalarımız olduğu kadar ülkeleri globale çıkarma hedefini de her zaman taşıyoruz" ifadelerini de kullandı. Pruijs Türkiye'de büyüme görüldüğünü, mid-market pazarında bağlantı sağlamak için ticari müşterileri hedeflediklerini vurguladı.
ABN AMRO Ticari Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yıldız Bozkurt da Hazine, dış ticaret, nakit yönetimi gibi konularda farklı ürünler sunmayı planladıklarını vurgulayarak, "Bugüne kadar İstanbul'da bankacılık anlayışımız vardı, şimdi İstanbul dışına çıkmayı planlıyoruz. Özellikle piyasadaki takımımızı tecrübeli insanlardan topluyoruz ve eksper anlamında kişileri de ekibimize katıyoruz. Yıl sonunda ticari bankacılıkta önemli bir paya ulaşacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.
Rakamsal olarak net bir yatırım hedefi veremeyen Bozkurt, önemli olanın oluşturacakları hacmi bildirebilmek olduğunu belirtti. 5 yıl önce piyasada daha büyük bir organik büyüme kaydedebileceklerine rağmen leasinge de yön verdiklerini ve önemli bir hacme ulaştıklarını söyleyen Bozkurt, "Özellikle KOBİ dediğimiz piyasada sadece bankacılık alanında değil leasing alanında da önemli bir hacme ulaştık. Biz geç kalmış değiliz, Türkiye ekonomisi geri dönülemez bir şekilde iyi bir yola girdi. Türkiye de bankalar uzun vadeli yatırım kredileri vermeye başladılar. 3-5-10-hatta 12 yıllık krediler konuşuluyor. 12 yıla varan kredilerin vadeleri de takdir edersiniz 7 yıl sonraya geri dönecek" diyerek bu durumun bir istikrar belirtisi olduğuna dikkat çekti.
Bozkurt, daha önce çalışmalar sürdürdükleri tekstilden sonra enerji, inşaat, turizm, sağlık, lojistik ve özellikle tarım sektörlerinde büyümelerin kaydedileceğine inandıklarını belirterek, bu sektörlere destek sağlayabileceklerinin sinyalini verdi.
Bozkurt, "Birikimimizi ticari bankacılığa kanalize edeceğiz. Piyasada yeni bir çığır açacağımıza inanıyorum. Bankacılık terzilik gibidir. Müşterilerimizden gelen talebe göre elbise dikeceğiz" şeklinde sözlerini tamamladı.