YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"AB'nin biraz daha kararlı olması lazım"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: (2) - "AB ile 18 Mart 2016'da imzaladığımız göç mutabakatı bugüne kadar başarıyla uygulanıyor. Rakamlar zaten verildi ama burada yaşayan Suriyelilerin ihtiyaçlarını karşılamak için AB'nin biraz daha kararlı olması lazım" - "Yarınki Türkiye, Almanya, Rusya ve Fransa zirvesi de diğer konular bakımından önemli olduğu gibi Suriye'deki siyasi çözüm bakımından ve küçük grupla Astana Grubu arasındaki çalışmaların entegrasyonu bakımından, Cenevre sürecini tekrar canlandırılması bakımından da çok önemli olacaktır"

KOCAELİ (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "AB ile 18 Mart 2016'da imzaladığımız göç mutabakatı bugüne kadar başarıyla uygulanıyor. Rakamlar zaten verildi ama burada yaşayan Suriyelilerin ihtiyaçlarını karşılamak için AB'nin biraz daha kararlı olması lazım." dedi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nce "Göç, Mültecilik ve İnsanlık" temasıyla düzenlenen Kartepe Zirvesi'nde konuşan Çavuşoğlu, göç konusuna değindi.

"Madem dünyada bir İkinci Dünya Savaşı yok veya ülkeler arasında savaş yok neden bu kadar insan evini terk etmek zorunda kalıyor." diyen Çavuşoğlu, sorunun köküne inilmesi gerektiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Bu sorunun sebeplerini biz çok şekilde ortaya çıkarıp ve bunlara çözüm bulamadığımız sürece istediğiniz kadar kaçak göçle veya kaçakçılarla mücadele edelim, bunu durdurmamız mümkün değil. Eğer siz gidip sorunu yerinde çözmezseniz, o sorun size mutlaka gelir. Göç konusunda da öyle terör konusunda da öyle. Terörü de gidip neredeyse orada mücadele etmezseniz, yok etmezseniz bir gün o terör gelir ve sizi yaşadığını şehirlerde vurur."

- "Sorunu yerinde çözmek için daha kararlı olmak lazım"

Bir göçmenin Avrupa ülkelerindeki maliyetinin, o göçmenin geldiği ülkedeki sorunlarını çözüldüğü zamanki maliyetinden 10 kat daha fazla olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "En az 10 kat daha fazla. Bunu Sayın Merkel de söylüyor. AB yöneticileri de sohbetlerimizde söylüyor. Diğer liderler de söylüyor. O zaman bu gerçeği kabul ediyorsak, sorunu yerinde çözmek için daha kararlı olmak lazım. Yaşanan diğer sorunların da bu şekilde önüne geçmiş oluyoruz."ifadesini kullandı.

- "İdlib'e geri dönüşler başladı"

Çavuşoğlu, İdlib anlaşmasıyla 3 milyondan fazla insanın evini terk etmesini engellediklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Bırakın o insanların evini terk etmesini, şimdi İdlib anlaşmasıyla artık saldırılar olmayacak diye kanaat oluşunca, güven geri gelince İdlib'e geri dönüşler başladı. Küçük bir adımla aslında çok önemli kritik bir adım. Sayın Cumhurbaşkanımız, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Soçi'de baş başa görüştüler ve oradan böyle bir anlayışla mutabakatla çıktılar. Biz de bunu yazılı hale getirdik, savunma bakanları imzaladı. Bu anlaşmayla beraber sadece işin insani boyutu değil yine göçmelerin dönebilmesi için, Suriye'nin istikrara ihtiyacı var. Suriye'de istikrar için de bir siyasi çözüme ihtiyaç var, askeri çözümle değil. İdlib memorandumuyla biz esasen siyasi çözüm için de çok önemli, belki de son bir fırsat penceresi sunduk. Bunu çok iyi değerlendirmemiz lazım. Şimdi Suriye için Anayasa komisyonunun kurulması aşamasındayız. Yarınki Türkiye, Almanya, Rusya ve Fransa zirvesi de diğer konular bakımından önemli olduğu gibi Suriye'deki siyasi çözüm bakımından ve küçük grupla Astana Grubu arasındaki çalışmaların entegrasyonu bakımından, Cenevre sürecini tekrar canlandırılması bakımından da çok önemli olacaktır."

Sığınmacıların ülkelerine gönüllü dönmeleri konusunda hassas davrandıklarına işaret eden Çavuşoğlu, "Dönüş gönüllü olsun. Yani bazen bize akıl vermeye çalışıyorlar. İstikrara kavuşturulan bölgelere dönüşler başladı ya, efendim sakın zorlamayın. Biz bunu zaten biliyoruz. Biz zorlayacak olsak bugüne kadar zorlardık. Bir insanı zorla göçe zorlamak insan haklarına aykırıdır. Biz o insanları oraya tehlikeye atamayız." değerlendirmesinde bulundu.

Tüm baskı ve manipülasyona rağmen o insanları zorla geri gönderme eğiliminde olmadıklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama insaniysek, insan haklarını düşünüyorsak şu anda istikrara kavuşturulmuş bölgelere dönen insanlara ne yapabiliyoruz. Onların günlük yaşam kalitesini biraz arttırmak için ya da temel ihtiyaçlarını karşılamak için su elektrik, sağlık, eğitim gibi ne yapıyoruz? Bu konuda ne kadar hassasız? Tamam Avrupa Birliği'nin bir politikası var. Dünyada da bu yaygın bir anlayış, 'Siyasi çözüm olmadan, Suriye'nin yeniden inşası için para harcamayalım çünkü ne olacağı da belli değil. Şu andaki rejimi de teşvik etmeyelim.' Ben de buna katılırım ama geri dönen insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak, o şehirlerin yeniden baştan sona yeniden inşası anlamına gelmez. En azından siyasi sürece kadar bu konuda birlikte çalışmak isteriz. Uluslararası toplumun bu konuda daha hassas olması gerekiyor."

Bakan Çavuşoğlu, göç, mülteciler ve diğer buna benzer sorunların çözümünün yakın iş birliğinden geçtiğine işaret ederek, "AB ile 18 Mart 2016'da imzaladığımız göç mutabakatı bugüne kadar başarıyla uygulanıyor. Rakamlar zaten verildi ama burada yaşayan Suriyelilerin ihtiyaçlarını karşılamak için AB'nin biraz daha kararlı olması lazım." dedi.

Yunanistan ile Türkiye arasındaki iş birliğinin devam etmesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu, "Yunanistan ne kadar adalardan göçmen gönderebiliyorsa biz hiç ayırım yapmaksızın, anlaşma da öyle söylüyor, Suriyeli veya Afganlı biz alıyoruz ama tabii Yunanistan'ın kendi içinde prosedürlerden dolayı bir yavaş süreç var. Türkiye olarak bu anlaşma gereği biz hazırız. Sadece bu sene değil önümüzdeki yıllarda da Dışişleri Bakanlığı olarak Kartepe Zirvesi'ne desteğimizi devam ettireceğiz." şeklinde konuştu.

(Bitti)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler