HABER

AB'nin yanıtı, piyasaya yön verecek

ANKARA (İHA) - Merkez Bankası, Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik amaçlı müzakere sürecinin başlamasına ilişkin gelebilecek beklenenden daha olumsuz bir cevabın, risk algılamasını artırarak mali piyasalarda dalgalanma oluşturabileceğini bildirdi.

Merkez Bankası'nın 'Kasım Ayı Enflasyon Raporu'nda, gelişmekte olan ülkelerden ani sermaye çıkışları şimdilik düşük bir olasılık olarak görülse de, global risk algılamalarındaki değişimler her durumda mali piyasaların istikrarı açısından risk oluşturabileceğini kaydetti.

Raporda, "Ancak, burada bir kez daha vurgulanması gereken nokta, önümüzdeki dönemde yapısal reformların kararlılıkla yürütülmesi ve mali disiplinin devam ettirilmesi durumunda, dış gelişmelerdeki olumsuzlukların etkilerinin geçici olacağı gerçeğidir. Zira, önümüzdeki üç yıllık dönemde uygulanacak olan yeni bir Ulusal Ekonomik Program için sürdürülen çalışmalar ivme kazanmış ve yeni programın merkezinde de mali ve parasal disiplin ile yapısal reformların yer alacağı algılamaları artmıştır. Sosyal güvenlik, vergi ve kamu yönetişimi reformlarının gerek kamu sektöründeki verimliliği gerekse mali disiplinin kalitesini ve sürdürülebilirliğini olumlu yönde etkileyecek olması, ekonominin sağlam zemine oturmasına katkıda bulunacaktır" denildi.

Raporda şöyle devam edildi:

"2005 yılı enflasyonuna ilişin bir diğer önemli risk unsuru, mal ve hizmet fiyat artışları arasındaki farklılaşmanın öngörülenin de ötesinde boyutlara ulaşma ihtimalidir. Normal şartlar altında, hizmet sektöründe geçmişe endekslemenin yüksek olması, dış ticarete konu olan sektörlerdeki rekabet ve verimlilik artışları ve kurlardan fiyatlara geçişin mal grubunda daha hızlı olması gibi faktörler, mal-hizmet fiyat farklılaşmasının bir bölümünü açıklayabilmektedir. Ne var ki, yıl sonu hedefinin yüzde 8 olacağı bir döneme girilirken yıllık kira artışının yüzde 20'lere yakın olması, dikkat çekici ve açıklanması güç bir olgu olarak ortaya çıkmaktadır. Çarpıcı bir örnek vermek gerekirse, önümüzdeki dönemde de aynı şekilde devam ettiği takdirde, kira artışının 2005 yılı enflasyonuna katkısı hedefin yüzde kırkına kadar ulaşabilecektir."

Son yıllarda gözlenen yüksek verimlilik artışlarının işgücü talebini artırması, bir süre sonra yeni iş olanakları oluşturması ve ekonominin genelinde reel ücret artışlarına yol açmasının kaçınılmaz olarak görüldüğüne değinilen raporda, "Ancak, kamu sektöründe enflasyon hedefiyle çelişmeyecek ücret politikası izlenmeye devam edildiği sürece, kısa vadede özel sektörde de benzeri bir davranış biçiminin hüküm süreceği ve birim işgücü maliyetlerinin artışının sınırlı kalacağı tahmin edilmektedir. Diğer yandan, işgücü verimliliğindeki artışın orta vadede kalıcı olabilmesi için, makroekonomik istikrarın tam olarak tesis edilmesi, yatırımın ve üretimin önündeki bürokratik engellerin ortadan kaldırılması ve rekabet ortamının geliştirilmesi kritik önem taşımaktadır.

Ham madde ithal fiyatlarının yüksek düzeylerde seyretmesinin fiyat endeksleri üzerindeki doğrudan etkileri, özellikle TEFE'de bir süredir hissedilmektedir. Bu gelişmelerin belirgin bir şekilde tersine dönmemesi veya daha da olumsuza yönelmesi durumunda, toptan eşya fiyatlarındaki hızlı artışların enflasyona yansıma derecesi 2005 yılı açısından belirleyici olacaktır. Bugünkü veriler itibarıyla söz konusu gelişmelerin orta vadeli enflasyon eğilimini artırdığına dair belirgin bir bulguya rastlanmamış olsa da , son dönemdeki maliyet baskılarının önümüzdeki dönemde enflasyon bekleyişleri ve fiyatlama davranışları üzerindeki dolaylı etkilerinin yakından izlenmesi büyük önem taşımaktadır" denildi.

Bütün bunların dışında, gıda ve tarım fiyatlarının enflasyon hedefleri açısından her durumda sürpriz oluşturabileceği, gıda fiyatlarının Aralık ayında da enflasyona olumlu destek vereceği tahmin edildiği belirtilen raporda, "Ancak, gıda fiyatlarının 2004 yılı genelindeki olumlu seyri 2005 yılı enflasyonu açısından çok az bilgi içermektedir. Burada vurgulanması gereken nokta, para politikasının kısa vadeli ve geçici şoklardan ziyade, iktisadi temellerce belirlenen orta ve uzun vadeli enflasyon eğilimlerine tepki vereceğidir. Sonuç olarak, 2004 yılı enflasyonunun hedefler dahilinde gerçekleşeceği kesinleşmiş bulunmaktadır. Yukarıdaki değerlendirmeler ışığında önümüzdeki dönemde enflasyonda dönem dönem küçük dalgalanmalar beklenmekle birlikte, temel eğilimin düşüş yönünde olmaya devam edeceği öngörülmektedir" ifadeleri kullanıldı.

Gelecek dönemde enflasyon rakamları açısından büyük önem taşıyan bir diğer unsurun Devlet İstatistik Enstitüsü'nün 2005 Şubat ayından itibaren enflasyon rakamlarını güncellenmiş sepetlerle açıklamasının olacağı hatırlatılan raporda, "Yeni sepet kullanılarak hesaplanacak orta ve uzun vadeli enflasyon eğiliminin eski sepetle benzerlik taşıması beklenmekle beraber iki serinin farklılaşması da olasılık dahilindedir. Burada vurgulanması gereken nokta, para politikası kararlarında yeni fiyat serilerinin belirleyici olacağı ve Merkez Bankası'nın TÜFE'yi hedeflemeye devam edeceğidir. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da "enflasyon" kelimesi TÜFE artışı ile eşanlamlı olarak kullanılacak ve üretici fiyat gelişmeleri gelecek dönem tüketici fiyat artışlarına, bir diğer deyişle gelecek dönem enflasyonuna yönelik içerdiği bilgi açısından değerlendirilecektir."

En Çok Aranan Haberler