Ankara - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Avrupa Birliği'ne olursa gireriz, olmazsa girmeyiz, giremedikse dünyanın sonu gelmez" dedi.
Özel bir televizyon kanalında yayınlanan "Özel Gündem" adlı programa katılan Deniz Baykal, çeşitli konulara ilişkin görüşlerini dile getirdi. Baykal, AB konusundaki düşüncelerini açıklarken hükümete, "Bize yapılan muameleyi lütfen örtbas etmeye çalışmayalım, Türkiye'ye yapılan muameleyi vatandaş görmezlikten gelir derseniz yanlış yaparsınız" diye seslendi.
Büyük devletlerle iş yapmanın çok riskli olduğunu da anlatan Baykal, "İstikrarımızı koruyarak, büyük ve güçlü devlete hayır denilebilir, ama onu aldatmayacaksınız. Bu konuda samimiyet ve dürüstlük esastır" dedi. Kıbrıs konusunda da taviz verildiği zaman arkasından başka isteklerin geleceğinin bilinmesini de isteyen Baykal, "Türkiye, ekonomisini, hukukunu, demokrasisini geliştirecektir. Biz etrafımıza bakacağız. Biz AB'ye olursa gireriz, olmazsa girmeyiz, girmedikse dünyanın sonu gelmez" diye konuştu.
Baykal, "Cumhurbaşkanı seçiminde CHP çok hassas davranıyor, bu konuyu bu kadar önemsemesinin nedeni nedir?" şeklindeki bir soruya, "Cumhurbaşkanlığı,
dengeyi sağlama ya da bozma şansına sahip en kritik noktadır. Hükümetin, meclisin, yargının, üniversitelerin uyum içerisinde çalışmasını sağlayacak, hiç
birisinin doğrudan uzantısı olmayacak bir noktadır. Temsil işlevi ve sorumluluğu vardır. Anayasa Mahkemesi rejimin supabıdır. Yargı politize olsa ne olur,
üniversiteler politize olsa ne olur? Cumhurbaşkanlığı korunacak bir makamdır. Cumhurbaşkanlığına bir çatışma sirayet ederse, sorun doğar"karşılığını verdi.
Baykal, kendi kanaatinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olacağı yolunda olduğunu da ifade ederek, şunları kaydetti:
"TÜSİAD, bu işin dışında dur dedi. Mustafa Koç, Güler Sabancı da bunu söyledi, belki TOBB da diyecek. Sayın Erdoğan'la husumet içindeler mi? Ne münasebet. (Bu sıkıntı yaratır) diyorlar, (Yapma) diyorlar. Bunu kim diyor, AKP'ye oy verenlerin çoğu da diyor. Tayyip Bey bunu neden değerlendirmiyor. Tayyip Beyin bu arayışı doğru değil. Bu nedenle ben olmaması gerektiğine inanıyorum. Ben her Türk vatandaşının cumhurbaşkanı olmasına saygı duyuyorum. Tayyip beyinkine de duyuyorum. Ama emrivaki ile oldu bittiyle, 5 yıl önce yapılmış seçimle, 5 yıl sonra oldu bittiye getirip çözme doğru olmaz. Bu ortamda cumhurbaşkanı seçilmek istiyorsan, yüzde 65'le uzlaşma sağlayacaksın. Uzlaşmayla olur, toplum rahatlar. (Yok kardeşim kiminle uzlaşacağım) diyorsan, o zaman yapman gereken şey, cumhurbaşkanı seçiminden önce genel seçime gidersin. (Bu isteğimi yerine getirecek desteği bekliyorum) dersin. Cumhurbaşkanının seçilmesi, 5 yıl önceki seçimin sağladığı olanakla demokratik açıdan da doğru değil. Buna rağmen (olacağım) demek benim siyaset anlayışım içinde doğru değil."