Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, "Türkiye için Brüksel ne denli önemliyse en az aynı ölçüde Bağdat, Halep, Kahire, Tebriz de önemlidir" dedi.
Demokraside Birlik Vakfı (DE-VA) tarafından gerçekleştirilen "Büyük Osmanlı Projesi" toplantısında konuşan Tüzmen, Türkiye'yi yönetenler olarak günümüzü, geleceği gerçekçi bir yaklaşımla değerlendirmeleri gerektiğini belirtti.
Osmanlı'nın bir zamanlar hüküm sürdüğü 24 milyon kilometrekarelik coğrafyada şu anda 30'un üzerinde ülke bulunduğuna dikkat çeken Tüzmen, halen oldukça dağınık bir görünüm sergileyen bu ülkelerin barış şemsiyesi altında başarılı bir şekilde toparlanabilmesi için güçlü bir merkez ülkeye ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye gibi bölgeyle coğrafi, tarihi, kültürel bağları olan bir ülkenin oynayacağı lider rolüyle bölgenin her açıdan gelişmesine katkıda bulunabileceğini vurgulayan Tüzmen, sunları kaydetti:
"Unutmayalım ki, neredeyse 50 sene boyunca dünya konjonktürünün beraberinde getirdiği sonuçlar dolayısıyla Türkiye, kendi periferisinden kopuk yaşamıştır. 500 sene birlikte yaşayan ülkeler yapay duvarlarla birbirinden ayrı tutulmuştur. Sadece 5 sene içinde bu hatayı önemli bir oranla telafi edebildik. Artık belli bir eğilimi başlattık. Türkiye için Brüksel ne denli önemliyse en az aynı ölçüde Bağdat, Halep, Kahire, Tebriz de önemlidir. Türkiye, AB, Türk cumhuriyetleri ve Arap ülkelerinden oluşan 3 ayrı seti Büyük Osmanlı Projesi noktasında birleştirerek yarınlara güvenle bakacaktır."
Bölge ülkeleriyle ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi bakımında önemli bir diğer projenin ise "Üretim Paylaşım Modeli" olduğunu işaret eden Tüzmen, Tayvan örneğini göstererek, Türkiye'deki istihdam dinamikleri açısından komşu ve çevre ülkeler stratejisinin önemli yararları bulunduğunu bildirdi.