BİZE ULAŞIN
ŞIRNAK (İHA) - Irak'ta silah zoruyla maaşları verilmeden ve 1 hafta boyunca aç bırakılan Türk işçileri, yetkililerin talimatıyla hiçbir harç ödenmeden gece saat 01.00 sıralarında Türkiye'ye getirildi. Geceyi Silopi Emniyet Müdürlüğü'nde geçiren işçiler, sabah Kaymakamlığı ziyaret eden Vali Osman Güneş'e sığındı.
İddiaya göre, Irak'ta bir Türk inşaat firmasında çalışan 30 işçi, paraları verilmeden silah zoruyla Türkiye'ye gönderildi. Irak'ta durumu telefonla Ankara'ya bildiren işçiler, Irak Halil İbrahim Gümrüğü'nden ve Habur Sınır Kapısı'ndan hiçbir harç parası ödemeden gece saat 01.00 sıralarında Türkiye'ye geldi. Irakta çalışan işçiler, önce Silopi Emniyet Müdürlüğü misafirhanesine, sabah da Silopi Kaymakamlığı'na sığındı. Silopi Kaymakamlığına veda ziyaretine bulunan Şırnak Valisi Osman Güneş'e sığınan işçiler yardım istedi. Valinin talimatı üzerine işçiler, kendileri için ayarlanan bir otobüsle Silopi'den Ankara'ya gönderildi.
İHA muhabirine konuşan işçilerden ustabaşı Naki Korkut, "Ben 3 gün aç kaldım, şu halime bakın, çok perişan durumdayız. Biz 3 gündür böyleyiz. Irak'tan ölüm tehditleri yedim de geldim. Ankara'dan kaç yerle görüştük, bize 'Gelin, halledeceğiz, ilgileneceğiz' dediler, ama şu anda hiç ilgilenen kimse yok. Sağolsun Vali Bey'e
sığındık, Silopi Emniyeti'ne sığındık. Emniyet Müdürlüğü, bize misafirperverliğini gösterdi" dedi.
Korkut, Irak'ta çok zor şartlar altında kaldıklarını ifade ederek, Türkiye'deki işçilerden bu nedenle Irak'a gitmemelerini istedi. Ölümle tehdit edildiklerini ve silah zoruyla Türkiye'ye gönderildiklerini iddia eden İşçi Korkut, "Bütün Türk halkına sesleniyorum.Kuzey Irak'a kesinlikle gitmeyin arkadaşlar, Kuzey Irak'ta tehdit ediliyoruz. Özelikle biz 30 kişiyi tehdit ettiler, haklı olduğumuz halde. Daha önce de aynı şirkete ait yaklaşık 30 kişilik işçi arkadaş, aynı şekilde Türkiye'den götürülen adamlarla Erbil'de tehdit edilerek Türkiye'ye gönderilmişti. Biz orada hakkımızı aramak için Irak devletinin adaletine sığındık. Hakimler karşısına çıktım, ben şikayetçi olduğum halde neredeyse tutuklanıyordum. Mahkemeye dinleyici olarak katılmama rağmen sigara içerken, su içmeye ya da bir yere giderken hemen peşime polisler takılıyordu. 'Ne yapıyorsun?' diyorlardı, hiçbir yere gitmeme izin verilmiyorlardı. Şikayetçi olduğum taktirde suçlu muamelesi görüyordum. Ama ben buradan işçi arkadaşlarıma sesleniyorum: Hiçbir firmaya kanıp gitmesinler. Biz orada çok zor şartlarda kaldık, bize orada 3 gün boyunca yemek vermediler. Biz de orada yaşadıklarımızı kasete çektik ve kaseti bir televizyon kanalına vereceğim. Bu kaset şu anda bende, Irak'ta çalıştığımız firma Doğuk Şantiye'dir" diye konuştu.
