YGS’deki şifre iddialarını yanıtlamak için basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya gelen ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir daha önceki bazı ifadelerini düzeltirken, bu kez “Acemilik, işgüzarlık ve eksiklik” sözleriyle dikkati çekti
[
](https://www.mynet.com/cubukcu-sinavi-iptal-ettirecek-durum-yok-110100564346)
[
****](https://www.mynet.com/iste-sinavin-sifresi-mod-medyan-110100564244)
Acemilik itirafı
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demir dijital baskı programının ilk kez kullanılması nedeniyle sorunlar yaşandığını ancak adaylara bir yansıması olmadığını söyledi.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, günlerdir kamuoyunu meşgul eden YGS’de şifre iddiaları konusunda bir kez daha basının önüne çıktı. YGS’nin basın kopyasında ortaya çıkan şifre için acemilik itirafında bulunan Demir, “Dijital baskı programı ilk defa yaptığımız bir iş. Yeni bir model araba türetildiğinde bir miktar arıza olur” dedi.
Demir, basına bir daha soru kitapçığı dağıtılmayacağını söyledi. Endişelerini gidermek için sınava giren gençlere mektup göndereceğini belirten Demir, bazı okullarda sadece kızların sınava girmesini “pozitif ayrımcılık” ile açıkladı. Tüm Türkiye’nin tartıştığı “mod-medyan” sistemini soru zannettiğini belirten Demir, tüm sınavları dijital ortama aktarmayı hedeflediklerini de kaydetti.
İptale gerek yok
YGS’deki şifre iddialarına açıklık getireceğini belirterek, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya gelen Demir, sınava giren adaylardan 1 milyon 400 bininin cevap kağıtlarının okunduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Okuduğumuz kağıtları 2010 YGS ile mukayese ettik. Olağandışı hiçbir oluşum söz konusu değil. Matematik soruları geçen seneden daha zor. Test genelde geçen seneden daha zor. Bundan mutluyuz. ÖSYM çok nitelikli sınavlar gerçekleştiriyor. Sonuçlarda olağandışı durum yok. Bir grubu, bir kişiyi öne çıkarıcı hiçbir sonuç görülmüyor. Sınavın iptalini gerektirecek hiçbir durum söz konusu değil. Biz de 20 yıllık alışkanlığı devam ettirip 4 soru kitapçığı ya da 10 soru kitapçığı yapabilirdik, çok kolaydı. Ama çağın bir imkanı var, gerekliliği var ve beni derinden rahatsız eden toplu kopya raporları var. Buna nasıl müsaade ederdim.
Siz de okudunuz mahkeme iddianamelerini, çocuk tuvalete gidiyor, hangi soru kitapçığını aldığını söylüyor. Yarım saat sonra bir daha gidiyor tuvalete, cevap anahtarı geliyor. 36 yıldır başarılamayan bir şeyi başararak ÖSYM yasasını çıkarttık. Bütün bunları oluşturduktan sonra kalkıp şifre denilen o basit şeyi nasıl oluşturabilirdik, nasıl verebilirdik, nasıl bir mantık bu?” dedi.
Numaralar açıklanacak
Sınav sonuçları ile birlikte dereceye girenlerin soru kitapçık numaralarının açıklanacağını bildiren Demir, “Tüm başarı sırasını, birinciden 1 milyon 700 bininciye kadar kullandıkları soru kitapçıklarının numaralarını liste halinde sonuçları açıkladıktan sonra vereceğiz. Kamuoyu, herhangi bir arkadaşımın, birincinin, ikincinin, beşincinin, onuncunun kitapçığının hangisi olduğunu görebilir. Böylece o kitapta basına verilen nüshada olduğu gibi bir oluşumun olmadığı tespit edilebilir” dedi. Demir, buna karşılık, adayların sınavda kullandığı kitapçıkların açıklanmayacağını yineledi.
Tunceli olayı
Demir, Tunceli’de bir okulda soru kitapçığı ile cevap kağıdının unutulması olayı için, “Her sınav sonrasında yaşanan bir gerçek” yorumunda bulunarak, “O sınav iptaldir. Orada kimin hatası olduğunu bilemem ben. Aday neden teslim etmedi? Adayın görevidir cevap kağıdını teslim etmek. Paketlendiğini kontrol etmek adayın kendisinin görevidir” dedi.
Acemilikle verdik
Basına verilen YGS kitapçığı kopyasındaki “şifre” tespitlerine değinen Demir, YGS yapıldıktan sonra soruların basıldığı METEKSAN’dan basın kopyası istendiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Bu talimat üzerine matbaada çalışan arkadaşlar basına verdiğimiz soru kitapçığını düzenlemişler. Gereksiz bir şekilde, bir miktar acemilikle doğru cevap seçeneğini yerinde tutarak yanlışları karıştırarak masterdan türetilmiş yeni bir soru kitapçığını biz basına verdik, internet sayfamıza koyduk ve tüm kamuoyunun bunu incelemesine izin verdik.
Böyle bir soru kitapçığı bizim öngöremediğimiz sonuçlar oluşturdu. Kontrolümüzün dışında gerçekleşen bir sonuçtu.”
Demir, tartışmalar konusunda, “Rastgele biçimde doğru cevabın yerini değiştirirken, yanlış seçeneklerin yerinin tespiti konusunda da yine rastgeleliği sağlayacak bir yazılım geliştirdik. Bu yazılımı da sadece kapalı dönemde çalışan bilgisayar mühendisi arkadaşlar gerçekleştirir.
Oradaki hedefimiz tamamen diğer seçeneklerin de rastgele bir şekilde yerleşmesi noktasındaydı. Ancak bu konuda bir, özellikle yanlış cevapların rastgele yerleşmesi konusunda bir eksiklik oluşmuş ama bunun hiçbir adaya avantaj veya dezavantaj sağladığını düşünmüyoruz” dedi.
Yarımağan’a sitemli konuştu
Sınav girişlerinde arama yapmak üzere el dedektörü satın alma sürecinin başladığını belirten Prof. Dr. Ali Demir, tüm kapılarda el dedektörüyle arama gerçekleştireceklerini kaydetti. Eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’la iki kez görüştüğünü, ancak kuruma kızgın olan Yarımağan’ın bilgi verme taraftarı olmadığını, bu nedenle 3. kez arama cesareti bulamadığını belirtti.
Gençlere mektup
SORU: Danıştay sınavı iptal ederse ne olacak?
CEVAP: Danıştay’ın YGS’yi iptal etmesi halinde buna saygı duyacağız ve sınavı en kısa sürede yapacağız.
S: Çocukların psikolojik durumu nedeniyle sınavın iptal edilmesi gerektiği söyleniyor?
C: Bu toplantıdan sonra bu süreci özetleyen çok net bir mektup yazacağım. Onlardan 18 Haziran’a odaklanmalarını isteyeceğim. Türk kamuoyunun güvene ihtiyacı var. ÖSYM bu güveni haketmiştir, tesis etmiştir.
S: Aileleriyle 6-7 milyonu ilgilendiren bir konuda acemi kadrolarla çalışmak doğru mu?
C: Çağın bir imkanı, gerekliliği var. Tuvalete gidiyor çocuk, hangi soru kitapçığını aldığını söylüyor, yarım saat sonra tekrar gidiyor tuvalete cevap kağıdı geliyor. Bunu engellemenin tek yolu dijital baskıdır, adaya özel soru kitapçığıdır.
Sistemi arabaya benzetti
S: Personele acemi dediniz?
C: Aynı personelle çalışmak zorundaydık. Deneyimleri, bilgileri var. Şu açıdan acemilik diyorum. Dijital baskı programı ilk defa yaptığımız bir iş. Yeni bir model araba türetildiğinde bir miktar arıza olur. Onun gibi bir şey.
S: 1 milyon 700 bin öğrenci ve bunların aileleri deneme tahtası mı, araba benzetmesi yapıyorsunuz. Aynı sınavı önümüzdeki sınavda da uygulayacak mısınız?
C: Gelişmiş bir şekilde, evet.
Başı açık kızın çamaşırında telefon
S: Sınava türbanla giren öğrencilerin aramaları yeterli miydi?
C: ÖSYM sınav yapan bir kurumdur. O yüzden biz adayın kıyafeti üzerinde bir kısıtlama, sınırlama, yönlendirme yapmak istemiyoruz. Güvenlik açısından, hepimiz biliyoruz ki güvenlik kuvvetlerimiz titiz bir şekilde aramalarını yapmaktalar. Geçtiğimiz yıl tüm uyarılara rağmen bir kız çocuğumuzu kandırdılar. Kız çocuğu iç çamaşırının içerisinde cep telefonuyla sınava girdi. Başı örtülü değildi.
Hedef tüm Türkiye!
S: METEKSAN ile çalışmanızın sebebi ne? Kendi matbaanızı kuracak mısınız?
C: Bizim hedefimiz matbaa kurmak yerine, sınavları elektronik ortama dönüştürmek. Çok büyük projeler üzerinde düşünüyoruz.
Basına böyle kitapçık yok
S: Basına dağıtılan kopyadan bir tane bile adaylara gittiği ortaya çıkarsa altından nasıl kalkılacak?
C: Yapmayacağımız hatalardan bir tanesi basına böyle bir garip pis kitapçığı dağıtmak olacak. Yanlış seçeneklerin dağıtılması konusunda daha titiz, daha rastgele davranacağız.
Kendi çocuğunuz girse?
S: Kendi çocuğunuz bu sınava girmiş olsa, bu sınavdan sonra bu açıklamayı yapan başka birisi olsa, siz bu açıklamalardan tatmin olur muydunuz?
C: Benim küçük kızım geçen sene sınava girdi. Dolayısıyla ben, bir veli olarak bir sene süreyle ne çektiğimi biliyorum. Kızım gayret edip, uğraşıp, didinip bir okula oturduğunda yanındaki arkadaşının babasının parasıyla mı oraya geldiği konusunda endişe ederse Türkiye’deki sosyal barış, ciddi anlamda zedelenir diye düşünürüm. Kızımın, ikinci hazırlanması konusunda hiçbir endişe duymazdım.
‘1 milyon 700 bin anahtar var’
S: METEKSAN, aday sayısı 1 milyon 700 bin ise aynı sayıda cevap anahtarı olması gerektiğini söyledi. Siz olmadığını söylediniz.
Çelişki neden?
C: Her adayın cevap anahtarı farklıdır. Hep “A”, hep “B” gibi oluşumların önüne geçmek üzere N adet farklı cevap kağıdı örüntüsü, deseni oluşturuldu. Ancak, bu desen içerisinde seçenekleri değişmeyen sorular yerleştirildiğinde 1 milyon 700 bin tane farklı cevap kağıdı oluşuyor. Bir çelişki söz konusu değil.
S: 1 milyon 700 bin tane cevap kağıdı var çünkü zaten o kadar soru kitapçığı var doğru mudur?
C: Doğrudur
S: Seçtiğiniz kelimelerde daha duyarlı olmanız gerekmez mi?
C: Teşekkürler uyarılarınız için.