Açığa alınma iptaline oybirliğiyle ret

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Daireler Kurulu’ndan terfi davasını kazanan 3 komutana açığa alma davasında kötü haber geldi. AYİM, Balyoz davasından tutuklu Tümgeneral Gürbüz Kaya, Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu’nun, açığa alınma işlemlerinin iptali istemiyle açtıkları davayı dün oybirliğiyle reddetti. Böylece, hükümetin 3 komutanı açığa alma işlemi AYİM vizesi aldı. Gerekçeli karar önümüzdeki hafta tamamlanarak taraflara tebliğ edilecek. Kararın tebliğinden sonra davayı kaybeden 3 komutanın karar düzeltme isteme hakları bulunuyor. Bu itirazı da aynı kurul görüşerek karara bağlayacak.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından 22 Kasım 2010’da açığa alınan Tümgeneral Kaya ve Tuğamiral Gavremoğlu ile İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından aynı tarihte açığa alınan Jandarma Tümgeneral Helvacıoğlu, bir gün sonra açığa alınma işlemlerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle AYİM’ye dava açmışlardı. AYİM Daireler Kurulu, 3 Aralık 2010’da 3 komutanın taleplerini oy çokluğuyla reddetmişti.

Başsavcılığın aksine karar

AYİM Başkanı Hâkim Tuğgeneral Abdullah Arslan’ın başkanlığında toplanan 10 kişilik AYİM Daireler Kurulu, açığa alma davasını dün sabah esastan görüştü. Kurul önce, Başsavcılığın, Balyoz iddianamesinde aynı hukuki konumdaki diğer sanık subayların hiçbirinin açığa alınmayıp sadece 3 davacının açığa alınmasının idarenin takdir yetkisini subjektif kullandığını gösterdiği ve işlemin iptali gerektiği görüşünü değerlendirdi. AYİM, eski içtihatları ışığında, Başsavcılık görüşüne ters karar verdi. 3 komutanın açığa alınma işlemlerinin iptali istemleri oy birliğiyle reddedildi. Kurulda, 3 komutanın Balyoz davasından tutuklu ve sanık olduklarına dikkat çekildi. İddianame hazırlanmış ve reddedilmemişse, yeni hukuki konum gereği sanık subayların açığa alınmaları konusunda idarenin takdir hakkı olduğu vurgulandı. Aksine uygulamanın “yerindelik denetimi” olacağı belirtildi.

Atalay: Hukuka uygunmuş

İçişleri Bakanı Atalay, AYİM’nin kararıyla ilgili, “Ben o zaman bu işlemi yaptığımda ’biz hukuka uygun, hukukun içinde bir işlem yapıyoruz’ demiştim. ’Hukukun gereğini yapıyoruz’ demiştik. Şu anda Yüksek Mahkeme de bunu onaylamış oldu. Bizim kararımızın hukuka uygun olduğunu onaylamış oldu. Ben de memnun oldum” dedi.