Acılı Aile: "anne-babasını Öldüren Bizim Kızımızı Da Öldürmüştür"

Bursa'da emlak zengini babası ve annesini öldürüp fosseptik çukuruna gömdüğü iddiasıyla tutuklanan Kenan Öner'in, kayıp eşi Canan Öner'i da öldürmüş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Kızları 8 yıldır kayıp olan ve Samsun'da yaşayan aile, babasını ve annesini öldürenin kızlarını da öldürmüş olabileceğini belirterek, devletin kızlarını ölü veya diri bulmasını istedi.Bursa'da 6 yıl önce kaybolan emlak zengini babası Ahmet Refik Öner ve annesi Emine Öner'i öldürerek fosseptik çukuruna attığı ortaya çıkan Kenan Öner'in aynı şekilde 8 yıl önce 44 yaşındayken kaybolan 1 çocuk annesi eşi Canan Öner'i de öldürmüş olma ihtimali üzerinde duruluyor. Samsun'da yaşayan Canan Öner'in Devlet Su İşleri'nden emekli babası Muzaffer Aydın (75) ile annesi Tekel emeklisi Perihan Aydın (77), 8 yıldır kayıp olan ve hiçbir haber alınamayan kızlarını da annesini ve babasını öldüren damatlarının öldürmüş olabileceğini ileri sürdüler. Annesini ve babasını öldürüp gömen bir kişinin eşini de öldürmüş olabileceğini belirten baba Muzaffer Aydın, "Damadım Avrupa'ya gitti ve Türkiye'ye döndü. Fransa'da bir kişinin kafasını kesip öldürmüş. Öldürdüğü kişinin paralarını ve arabasını alıp Türkiye'ye gelmiş. 'Param var, pulum var' diye bankada çalışan kızım Canan ile tanışıp evlendiler. Fransa'daki cinayetten idama mahkum oldu. Rahşan Ecevit affından cezaevinden çıktı. Sahte imzalarla evlerimize haciz koydurdu. 8 yıldır kızımızdan haber alamıyoruz. Şuan 23 yaşında oğlu var. Biz büyüttük. İzmir 9 Eylül Üniversitesi'nde okuyor. Babasını annesini öldüren benim kızımı da yüzde yüz öldürmüştür. Kızımın ölüsünün ve dirisinin bulunmasını istiyorum. Başbakan Tayyip Erdoğan'dan yardım istiyorum" diye gözyaşı döktü.Kalp, tansiyon ve şeker hastası olduğunu, ayağından ameliyat olunca yataklara düştüğünü ve kalkamadığını ifade eden anne Perihan Aydın ise, "Kızım kaybolunca hastalığımız daha da arttı. Söyleyecek hiç bir şeyimiz kalmadı. Damadımın duruşu masun ve caniye benzemezdi. Kaç sene onun yanında kaldım. Cezaevi yatınca kızım çalışıyordu ve çocukları olunca ben onların yanında kaldım. Cezaevinden çıkınca ben evime geldim. Kızımla bir gün konuştuk. Benim diğer oğlumun eşi gelinim kızımın yanına gittiğinde eşinden çok korktuğunu söylemiş. Gelinim de 'haydi birlikte Samsun'a gidelim’ demiş. Kızım da 'sen git ben geleceğim' demiş. Ondan sonra da kayboldu. Damadın bize kızım kaybolduğunda Fransa'ya kaçtığını söyledi. Benim kızımda gidecek cesaret yok. Kızım çocuğuna ve bize düşkündü. Senelerden beri kayıp çocuğum. Kaynanası bile oğullarından için 'bu adam kızına bir şey yapacak' demişti. Kızım kaybolduktan sonra damadım bizde olan çocuğunu ve bizleri hiç arayıp sormadı. Fransa'da da bir kişiyi kesmiş. Ablası ölen şahsı dişinden tanımış. Ben kızıma söyledim ancak bana bir türlü inanmadı. Kızım bana 'anne o karıncayı bile incitmez' diyordu” şeklinde konuştu.Gözyaşı döken acılı aile, yaşadıkları bu olayın kendilerini yataklara düşürdüğünü sözlerine ekledi.