İSTANBUL (AA) - İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, Büyükada'da bazı atlarda ruam hastalığı tespit edilmesine ilişkin, "Önlem alınmazsa hastalık Ada'daki bütün atlara yayılır. Önlem için, hasta atların ayrılması gerekiyor. Bu hastalığın bilinen bir tedavisi yok. Antibiyotik ve destekleyici tedaviler yapılıyor. Ölüm oranı yüksek oluyor." dedi.
Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü tarafından tek tırnaklıların sağlık taramasından geçirilmesi ve yapılan tahliller sonucunda, Büyükada'daki bazı atlarda ruam hastalığının tespit edilmesinin ardından 81 at itlaf edildi.
Prof. Dr. Murat Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu hastalık, at, katır, eşek gibi tek tırnaklı hayvanlarda görülen ve hayvandan hayvana hızla yayılan bir hastalıktır." dedi.
Hasta atların aynı ortamda bulunmasıyla, hastalığın hızla bulaştığını belirten Arslan, şunları kaydetti:
"Hastalık çeşitli yerlerden bulaşabilir. Mesela, atların aynı su yalaklarından su içmesiyle, aynı yemi yemesiyle ya da birbirleriyle olan temaslarından dolayı hastalık bulaşabiliyor. Aslında ısı, ışık gibi fiziksel etkenlere ve dezenfektanlara dayanıksız bir hastalıktır. Eğer temizlik iyi yapılırsa bu bakteri ölüyor. Ancak bakımı iyi olmayan zamanlarda bölgeden bölgeye bulaştırılabiliyor. Dışarıdan hasta hayvan getirilirse ya da bakterinin bulaştığı bir malzeme getirilirse hastalık bulaşabiliyor."
Hastalık belirtilerinin, hastalığın bulaşma durumuna göre değiştiğini anlatan Arslan, "Çeşitli formları var. Biri deri formu. Derisinde büyük irinli apseler meydana geliyor. Solunum güçlüğü çekiyor. Ruam hastalığının bulaştığı hayvanın bir süre sonra iştahı kesiliyor, zayıflıyor. Ölüm durumu ise atın direncine göre değişebiliyor. At zayıfsa hızlı bir sürede 3-5 gün içerisinde ölürken, zayıf değilse daha uzun süre yaşayabiliyor." diye konuştu.
Hastalığın bulaşma ihtimalini değerlendiren Arslan, şunları söyledi:
"Önlem alınmazsa, hastalık adadaki bütün atlara yayılır. Önlem için, hasta atların ayrılması gerekiyor. Derin çukurlara gömülerek üstleri kapatılıyor. Bu hastalığın bilinen bir tedavisi yok. Antibiyotik ve destekleyici tedaviler yapılıyor. Ölüm oranı yüksek oluyor. Bu mikro organizmalar çeşitli ortamlar yaşıyor. Uygun şartların olduğu, rutubetli, nemli ortamlarda yaşıyor. Yaşadıkları yer, tamamen canlının olmadığı yerler de olabilir. Ama bulaşma olduğu andan itibaren, uygun ortamı bulunca çoğalıyor. Bulaşma bu şekilde gerçekleşiyor."
"İnsanlara da bulaşabiliyor"
Ruam hastalığının insanlara da bulaşma ihtimali olduğunu ifade eden Arslan, "Hastalık insanlara iki formda bulaşabilir. Birincisi akciğerlere bulaşması, ikincisi ise at etinin tüketilmesiyle oluyor. Akciğere bulaşınca solunum güçlüğü meydana getiriyor, özellikle metabolik olarak zayıf bireylerde sorunlara yol açıyor. Deri altına yerleşip irinli apseler meydana getiriyor. Özellikle at bakıcıları tımar yaparken ya da atların irinli apselerine dokunduklarında hayvanlara bakarken, bazen veteriner hekimler atı tedavi ederken yakalanabiliyor." şeklinde konuştu.