Edirne'nin Uzunköprü ilçesindeki Uzunköprü Adalet Meydanı'nda bulunan Adalet Anıtı, 3 Şubat günü saat 23.50'de ateşe verilerek yakıldı. Güvenlik kamerası görüntülerine göre, meydandaki Adalet Anıtı'nın yanına gelen ve yüzünü kapatan kişi, polyesterden yapılmış yakıcı maddeyi anıtın ayak bölümüne döküp, ateşe verdikten sonra bölgeden uzaklaştı. Alevler, kısa sürede anıtı sararken, ihbarla gelen itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Yangın nedeniyle polyesterden yapılmış anıtta büyük hasar meydana geldi. Olayın ardından kapsamlı soruşturma başlatan polis, güvenlik kamerası kayıtlarını da inceleyip, şüphelinin Şefik Çelik olduğunu belirledi. 'Hırsızlık', 'silahla yaralama' ve 'ruhsatsız tabanca bulundurmak'tan 3 sabıka kaydı olduğu belirlenen Çelik, polis tarafından yakalandı.
Şefik Çelik'in, olay gecesi anıtın yanına gelip bir süre inceleme yaptığı o sırada, bölgede bulunan 16 yaşındaki gence fotoğraflarını çektirip, ayrıldığı da tespit edildi. Çelik'in gece yarısı anıtın yanına ikinci kez gelişinde kadın kıyafetleri giyip, başını bağladığı ve topuklu ayakkabı giydiği belirlendi. Kimliğini gizlemek için kadın kıyafetleri giyip, engelli gibi görünmek için de aksayarak yürüyen Çelik'in, anıtı ateşe verdikten sonra kadın kıyafetlerini boş arazide çıkarıp, kendi kıyafetlerini giydiği belirtildi. Edirne Valiliği'nin akli dengesinin yerinde olmadığını açıkladığı Çelik'in, sık sık psikolojik tedavi gördüğü öğrenildi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Şefik Çelik'in, olay gecesi anıtın yanına gittiğini ve bir çocuğa fotoğraflarını çektirip bölgen ayrıldığını öne sürerek, "Ben kesinlikle anıtı yakmadım. Bu suçlamaları kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.
Şefik Çelik'in, olaydan 4 günce Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde namaz kılmak için gittiği camide, bazı kişilere "Kur'an üzerine ayakla basan heykel var, onu yakacağım" dediği iddia edildi. 2 çocuk babası Çelik'in, bir süre önce psikolojik sorunlar nedeniyle eşinden de ayrıldığı öğrenildi.
Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan ise anıtın yakılmasının ilçe tarihinde görülmemiş olay olduğunu belirterek, "Heykelin yakıldığı gün Uzunköprü tarihinin kara bir leke olarak işlendi. Suçlu birkaç saat içerisinde gözaltına alınıp ardından da tutuklanarak Edirne Cezaevi'ne gönderildi. Akli melekelerinin yerinde olmadığını emniyet mensuplarından öğrendik, fakat akıl edip kıyafet değiştirmesi, daha önce gelip alanda çalışma yapmış olması elbette ki bizi de şüphelendirdi fakat psikiyatri ilaçları kullandığını da öğrendik. Çerkezköy'de bir caminin avlusunda, oradaki bir vatandaşa adalet heykelinin altında kutsal kitabın olduğunu, bu yüzden burasını yakmak istediğini ifade ettiğini biliyorum, benim öğrendiğim bu. Zaten ivedilikle de harekete geçmiş kendisi fakat dediğim gibi akli melekelerinin yerinde olmadığını söylüyorlar, belki de sebep gerçekten de budur. Bir an önce cezasını çekmesini arzu ediyoruz" dedi.
Samsun'daki Atatürk Heykeli'ne yapılan saldırıyla aynı gün anıtın yakılmasının, provokasyon olduğunu düşündüren tek şey olduğunu söyleyen Becan, "Mutlaka yargılama sürecinde bunun daha detaylı inceleneceğini düşünüyorum. Heykel yeni söndürüldüğü anda ben alandaydım. Elbette ki bizim için çok trajik bir görüntüydü, daha üzerinden dumanlar çıkıyordu heykelin fakat daha o gece heykeli gördüğüm anda da bu heykelin yenisini ve daha büyüğünü adalet meydanına konuşlandırma sözünü kendime verdim. Anıtımızı yapan Edirneli bir öğretmenimiz. İvedilikle onunla görüştük, çalışmalarımızı yaptık. Bu üzücü görüntüyü de unutmamak adına, tarihe not düşmek adına kendi müzemizde sergileyeceğiz. Benzeri ve daha heybetlisi olacak. Adaletin bir gün herkese lazım olacağını, hak temelinde kurulmamış hiçbir şeyin muvaffak olamayacağını, devam edemeyeceğini göstermiş olacağız. Yine aynı yere olacak. Bronz olması için araştırma yapıyoruz ama kaidenin de taşıyabilmesi lazım. Ya sıfırdan bir hazırlık yapacağız ya da yine bu şekilde polyesterden yapacağız ama henüz detayları netleştirmedik" diye konuştu.
Yakılan anıtın 2012 yılında meydan düzenlemesinin ardından konulduğunu söyleyen Becan, "Adalet Sarayı'mız ve Hükümet Konağı'mız burada olduğu için ismiyle müsemma elbette ki bu tarz bir heykelin buraya konması düşünülebilirdi. O dönemki belediye başkanımız da çok güzel bir işe imza atarak adalet meydanına, adalet heykelini dikmiş" dedi.
(DHA)