Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 12 Eylül darbesine ilişkin davada yargılamanın toplumsal vicdanda karşılık bulması için duygusallıktan uzak kalınması gerektiğini belirterek, "Evet, çok acılar yaşanmıştır, çok sıkıntılar çekilmiştir ama netice itibariyle anayasal ve yasal çerçevede bir yargılama faaliyeti yapılıyor" dedi. Bakan Ergin, N.Ç. davasında ise sürecin devam ettiğini ifade etti.
Bakan Ergin, Metris Cezaevi'nde incelemelerde bulunduktan sonra çıkışta basın mensuplarına açıklama yaptı. 2002'den bu yana 207 ceza infaz kurumunu kapattıklarını belirten Bakan Sadullah Ergin, "Bunun yerine 69 ceza infaz kurumu açıldı. Önümüzdeki süreçte 2017'ye kadar kalan eski tüm ceza infaz kurumlarımız da kapatılacak. Bunlar 197 adet kurum. Şu anda 197 adet kurumun kapatılma takvimini de hazırladık. Bunların yerine yapımı devam eden ve ihtiyacı karşılayacak modern ceza infaz kurumlarımız da inşa halinde. Bununla Türkiye'de ceza infaz kurumlarımız Avrupa standartlarını aşacak, Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında şu anda Türkiye birçok ülkeden daha iyi konumda. Evet, sorunlarımız var, sıkıntılı yönlerimiz var ama Türkiye'de cezaevlerindeki standartlar Avrupa Konseyi üyesi ülkelerden daha iyi noktaya geldi. Türkiye'de şu anda cezaevlerinde bulunan her 100 kişiden 72 tanesi hükümlü, 28 tanesi tutuklu. Tutuklu oranımız yüzde 28'in de altına geldi, 27,8'e indi son aylarda. 2006 yılında neredeyse yarı
yarıyaydı. Yüzde 50 hükümlü, yüzde 50 tutukluyken bugün itibariyle yüzde 27,8 tutuklu, yüzde 72,2 hükümlü. Bu bizim açımızdan pozitif bir trendin göstergesidir. Ama bununla ihtiva etmiyoruz. Tutuklu oranlarını daha da düşürecek tedbirlerimiz devam ediyor. Sizler de bunları izliyorsunuz" diye konuştu.
Türkiye'de cezaevlerindeki doluluk oranlarının yüzde 106 ile yüzde 110 arasında olduğunu ifade eden Bakan Sadullah Ergin, yeni açılan kurumlarla beraber önemli bir rahatlama olduğunu ifade etti. Meclis'te kabul edilen Denetimli Serbestlik Yasası ile beraber de yaklaşık 15 bin civarında tahliye beklediklerini anlatan Ergin, şunları söyledi;
"Bununla birlikte kapasitenin altına inecek mevcutlar. Bu da bize bir rahatlık getirecek. Ama bu sadece cezaevlerindeki mevcudu azaltıp, rahatlık getirsin diye hazırlanmış bir kanun değil. Alternatif, çağdaş ceza infaz yöntemlerini ikame ediyoruz şu anda. Denetimli serbestlik ve adli kontrol mekanizmalarının daha etkin kullanımını öngörüyoruz. O açıdan elektronik takip sistemi de uygulanmaya başladı pilot olarak. Şu anda konutunda, ya da işyerinde cezasını infaz etmesi gerekenleri teknik olarak takip edebildiğimiz sistemimiz de kuruldu. Deneme çalışmaları, pilot uygulamamız devam ediyor."
"ELEKTRONİK TAKİP SİSTEMİNİ YAYGINLAŞTIRACAĞIZ"
Bakan Ergin, şu anda Ankara'da elektronik takip sistemi ile takip edilen hükümlüler olduğunu belirterek, bunu yaygınlaştıracaklarını ifade etti. Bunun yaygınlaşmasının, hakimlere denetimli serbestlik yoluyla daha çok hükümlüyü cezaevi dışında takip imkanı vereceğini anlatan Ergin, "Şu anda bu mekanizmalar yeterince oturmadığı için hakimlerimiz denetimli serbestliği çok fazla kullanmıyorlardı. Ama bundan sonra denetimli serbestlik enstrümanına daha çok müracaat edecek hakimlerimiz" dedi.
Tüm cezaevlerimizi yenilediklerini anlatan Bakan Sadullah Ergin, 197 ceza infaz kurumunun da kapatılmasıyla birlikte Türkiye'de tüm cezaevlerinin sıfırlanmış olacağını söyledi. Böylelikle çağdaş, modern alt yapıya sahip, alternatif infaz yöntemlerinin de uygulanabildiği infaz dönemine girildiğini dile getiren Ergin, şunları söyledi;
"Bu açıdan kadınlar ve çocuklar için özel çalışmalarımız var. Çocuk cezaevleri, tutukevleri konusunda Ankara Sincan ve İstanbul Maltepe'deki kurumlarımız zaten 3-4 yıldır çalışıyordu. Şimdi İzmir Aliağa'daki tesisimize de çocuk hükümlü ve tutuklular kabul edilmeye başlandı. Orada da şu anda birer kişilik odalar, tuvaleti, banyosu içerisinde. Çocuklar sadece uyumak için odalarına geçiyorlar. Onun dışında kalan saatlerinde atölyelerde, psikolog eşliğinde, sosyal çalışmacı eşliğinde terapi, eğitim, spor faaliyetlerinde olacaklar. Ceza ve tutukevinden ziyade okul şartlarında tesisler bunlar. Haziran ayı içerisinde Ankara'daki eğitim evimizi hizmete alıyoruz. Ankara eğitim evimizde hükümlü çocukların aileleri ile birlikte barınabileceği apart dairelerimiz de olacak. Anne ve babaları ziyarete geldiğinde 18 yaş altı hükümlülerle akşam konaklayabilecekleri apart dairelerde beraber kalacaklar. Hükümlü çocukların anne, baba şefkatinden uzak kalmasını arzu etmediğimiz ve bunun için geliştirdiğimiz bir modeldir.
İnşallah haziran ayında basın mensuplarına tanıtmış olacağız."
"TÜRKİYE'DEKİ İNFAZ YÖNTEMLERİ DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK"
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, önümüzdeki süreçte Türkiye'deki ceza infaz kurumlarında uygulanan infaz yöntemlerinin, dünyanın birçok bölgesinde örnek gösterilecek noktaya geleceğini ifade ederek, "Kimse buraya düşmesin, bunu temenni etmiyoruz ama bunlar da ihtiyaç olan kurumlar. İnşallah yüzümüzü ak çıkaracak bir alt yapıya kavuşuruz" dedi.
Tutukluluk oranlarıyla ilgili bir basın mensubunun sorduğu soruya da yanıt veren Ergin, "Tutuklu oranları her geçen dün düşüyor. Ancak tutukluluk bir tedbirdir. Tutukluluk bir infaz yöntemi değildir. Tutuklamanın Ceza Usul Yasası'ndaki şartlarını taşıyan vakalar da uygulanması gerekiyor. Bunu hassasiyetle her zaman ifade ediyoruz. Türkiye'deki tutuklu oranlarını biraz önce paylaştım. Avrupa ve dünya ortalamalarının üzerinde değil. Ama biz bununla ihtiva etmiyoruz, bu bizi tatmin etmiyor. Bunu daha da düşürmek için çalışıyoruz. İnşallah daha da aşağılara çekeceğiz" şeklinde konuştu.
Bakan Sadullah Ergin, bir soru üzerine de gazeteci Mustafa Balbay'ın cezaevinde tek kalmasının kendi arzusu dahilinde olduğunu ifade ederek, "Münferit meselelere gelince basında çokça işlenen Sayın Balbay'la ilgili olarak odada tek kalma uygulamasını daha önce defalarca açıklamıştık. Kendi arzusuyla tek kalmıştı. Daha sonra yanına arzu ettiği birisini aldık. Fakat o da tahliye oldu. Şimdi tekrar beraber kalacak kişilerden talep ederse yanına verilebilir, ya da kendisi o koğuşa gönderilebilir. Bu tamamen her iki tarafın arzusuna bağlı olarak yapılan tasarruflardır" dedi.
Kesinlikle tecridin söz konusu olmadığının altını çizen Ergin, "Kesinlikle ilk günden beri böyle bir uygulamamız yok. F tipi cezaevlerinde belli koşullarda kalması gereken hükümlü ve tutuklular mevzuat çerçevesinde kalabilecekleri kişilerle kalıyorlar. Bu noktada hiçbir sınırlamamız yok" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE BU TÜR DAVALARI İLK KEZ YAPIYOR, ÇOK FAZLA YADIRGANMAMALI"
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye'deki önemli davalarla ilgili bir soru üzerine de Türkiye'nin bu tür davaları ilk kez yaptığını ifade edere, "Bu konuda tecrübesi, birikimi olan bir ülke değil. İlk defa Türkiye'de bu sıfatla, bu hususta yargılamalar yapılıyor. O açıdan bu noktada uygulamalara getirilen eleştiriler, yargılama esnasında karşılaştığımız hadiseler çok fazla yadırganmamalı diye düşünüyorum" dedi.
Türkiye'nin çok partili siyasi hayata geçtikten bu yana her 8-10 yılda bir darbelerle, muhtıralarla muhatap olmuş bir ülke olduğunu vurgulayan Bakan Ergin, şöyle devam etti;
"Türkiye bu şekilde yoluna devam edemez. 21. yüzyılda, AB'ye tam üyelik müzakerelerini yürüten bir ülkenin bu şekildeki kesintiler ya da kesinti tehditleri altında yoluna devam etme lüksü olamaz. Mutlaka Türkiye bu arzızayı tedavi etmek zorundaydı. Bu noktada bir birikimi, bir tecrübesi yok Türkiye'nin. Son 2-3 yıldır yapılan bir yargısal faaliyetle bu noktada adım atılmış durumda ve sonucunu anayasa, yasa ve mevzuat çerçevesinde takip edersek umarım kamuoyunu da tatmin eden bir tablo ortaya çıkar."
12 EYLÜL DAVASI
Bakan Ergin, İş Güvenliği Tasarısı'nın ne aşamada olduğunun sorulması üzerine de "Onu Çalışma Bakanımız takip ediyor. Parlamento bu yasama döneminde, tatile girmeden bu yasayı çıkarmak durumunda" dedi.
Bir basın mensubunun, 12 Eylül davasında Kenan Evren'in duruşma salonuna getirilmesi için avukatların yaptıkları talepleri hatırlatması üzerine de Ergin, şunları söyledi;
"Mahkemeler duygusal taleplerin ya da iddiaların karşılandığı yerler değil. O yargılamayı yapan mahkeme, önündeki dosyaya göre yasalarımıza göre, usul yasalarına göre yargılama yöntemine kendisi karar verecektir. 95 yaşın üzerinde 2 tane sanığın şu ya da bu şekilde getirilsin diye müdahillerin taleplerini değerlendirecek olan mahkemelerdir. Bunu uygun görürse yapar, görmezse yapmaz. Evet, çok acılar yaşanmıştır, çok sıkıntılar çekilmiştir ama netice itibariyle anayasal ve yasal çerçevede bir yargılama faaliyeti yapılıyor. Bu faaliyet içerisinde duygularımızı, hislerimizi kattığımız zaman adaletten uzaklaşacağımızı düşünüyorum. Onun için buralarda mümkün olduğu kadar duygusallıklardan uzak kalmak önemli. Yargılamaların toplumsal vicdanda karşılık bulması da duygusallıktan uzak kalmasına bağlıdır diye düşünüyorum."
N.Ç. DAVASI
Adalet Bakanı Ergin, N.Ç. davasıyla ilgili bir soru üzerine de dava sürecinin devam ettiğini ifade ederek, "Mahkemeler ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Temenni ederim ki herhangi bir zamanaşımına uğramadan yarguyılama süreci bitirilebilsin. Anayasa Mahkemesi Başkanımızın söylediği sözlerin çok değişik yorumları yapılıyor. Herkes kendi penceresinden yorum yapıyor. Onun için söylendiği bağlama bakmak lazım. Türkiye'de 2010 referandumuyla oluşan tablo, kara Avrupa'sındaki örnekleriyle benzeşen bir tablodur. Türkiye 2010 öncesinde gerek HSYK'nın oluşumunda, gerek Anayasa Mahkemesi'nin yapısıyla ilgili olarak kara Avrupa'sında örneği bulunmayan bir model olarak önümüzde duruyor. Bu anlamda AB üyesi ülkeler, İskandinavları katmıyorum, paralel bir noktaya gelmiştir. Türkiye'de gelinen model, halkın daha çok dokunabildiği, demokratik katılımın daha çok olduğu bir modeldir. Bir reform süreci, bir geçiş süreci yaşanıyor. Bu geçiş süreci içinde bu değerlendirmeler yapılabilir. Ama önemli olan 1,5-2 yıl sonra ulaşacağımız sonuçlar ortaya çıktığında bu toplumun, bu çalışmaları yapanlara dua etmesi, teşekkür etmesi bizim hedeflediğimiz bir sonuçtur" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz