YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Adalet Bakanı Ergin'den Özal Açıklaması

Konya’da bulunan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ergenekon davasından, zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilen merhum Cumhurbaşkanı Turgut...

Adalet Bakanı Ergin'den Özal Açıklaması

Konya’da bulunan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ergenekon davasından, zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilen merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölüm anındaki verilerin hemen hemen tamamına ulaşıldığını belirterek, "Normal bir ölüm mü, yoksa dışarıdan bir müdahale var mı tereddütler ortadan kalkacak" dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun ve AK Parti Konya Milletvekilleri ile birlikte Dedeman Otel'de düzenlenen Tanıtım Medya Günleri toplantısına katıldı.

"ÖZAL ÖLDÜĞÜNDE HANGİ VERİLER VARSA HEPSİNE ULAŞILDI"

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürülmesi, açlık grevleri ve Ergenekon davasıyla ilgili soruları da yanıtlayan Bakan Ergin, "Şuanda otopsi sonucunda elde edilen veriler 1. İhtisas Kurulunun değerlendirmesine tabi tutuluyor. Bu ihtisas kurulu titiz bir mesai harcıyor. Önemli bir konudur ama 1. İhtisas Kurulu raporunu yazıp bunu tescil etmedikçe Adalet Bakanı sıfatıyla benim bu konuda doyurucu bir şey söyleme şansım yok. Rahmetli Özal’ın ölümünden günümüze kadar bir takım endişe ve tereddütler dile getirilmiştir. Bu yüzden 19 yıl sonra mezarının açılması ve otopsi yapılması uygulamasına gidilmiştir. Hangi veriler varsa ölüm anında, hemen hemen tamamına yakın bulguları elde edecek başarılı bir otopsi yapılmıştır. Adli Tıp sürecinden sonra bu tereddütlerin ortadan kalkacağını düşünüyorum. Normal bir ölüm mü yoksa dışarıdan bir müdahale var mıdır bu sualler cevabını bulacaktır diye ümit ediyorum. Bu ülke siyasi istikrarla ekonomik olarak güçlenmeye başladı. Bunlar yaşanırken geçmişten gelen bir hastalığımız var, darbeler tarihi var. O yüzden bu hastalığından kurtularak bizden sonrakilerin bu sorunla karşılaşmaması için anayasal bir zemin inşa etmemiz gerekiyor. 2002’de milletin teveccühü ile başa gelen iktidar 2003-2004’de bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı, iddialar yargılanıyor. Arkasından 2007, Cumhurbaşkanlığı seçimleri geliyor. Bu seçimler arifesinde şuandaki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül adaylığını koymak üzereyken, 'sakın ha, aday olma karışmayız ha' üslubunda bir bildiri ile karşılaşılıyor. Dünyanın hangi demokratik ülkesinde böyle bir şey olabilir ve kabul edilebilir. İlk defa siyasi bir parti tabiri caizse herkes yerine otursun, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, millet bu yetkiyi sandıkta bize vermiştir ve bu bildiriyi kaleme alanlar bizim muhatabımız olamaz diyerek anayasanın emrettiği yere oturtmuştur. Açlık grevlerine neden olarak hususlara baktığınızda cezaevi şartı veya atmosferi ile ilgili değil. Dışarıda sivil siyasi alana ait talepler var. Cezaevinde böyle bir eylemin yapılması ve yaptırılması savunulacak bir hareket değil. Devlet aklı, bu eylem sürdürülürken bu insanları acımasızca kötü bir sona itmektense o illegal örgütün acımasız aklıyla yarışmaz. İllegal unsurların insafına terk etmez. Bir tek vatandaşın canının yanmaması için gayret etmişizdir. Taviz verilmemiştir. Burada olsa olsa devletin insanı yaşatmaya gayretinden söz edilebilir” dedi.

Bakan Ergin, Türkiye genelinde 210 ceza infaz kurumunu dönemlerinde kapattıklarını vurgulayarak, daha iyi ceza infaz kurumları inşa ettiklerini söyledi. AK Parti’nin 10 yıldır iş başında olduğunu vurgulayan Bakan Ergin, "Yola çıkarken ne haldeydik ve ne şartlar içerisindeydik. Hatırlayınız 2002 öncesinde sürekli siyasi ve ekonomik krizlerin olduğu bir dönem vardı. İnsanlar akşam zengin yatıp, sabah fakir kalkabiliyordu. 3 Kasım 2002'de AK Parti geldi ve bugün 10 yıl geçti. Türkiye altyapısını inşa etti. Sağlıktan adalete kadar bir çok alanda Türkiye çok önemli mesafeler kat etti. 2002 yılında Türkiye’nin milli geliri ile bugünkü milli gelire baktığınızda 4,5-5 katı milli gelir görüyorsunuz. 36 milyar dolar ihracat yapan bir ülke iken 150 milyar dolar dış ticaret yapar hale geldi. IMF’ye 23,5 milyar dolar borcu varken, bugün 1 milyar borca düşmüş durumda. Bugün IMF’ye 5 milyar dolar kredi verecek duruma gelmiş bulunuyoruz. Bizi bugünlere getiren şartlar için gayret etmeye devam etmemiz ortadadır. Türkiye’nin kat ettiği mesafe ortadadır. Türkiye terör illeti dışında ciddi bir problemle uğraşmıyor. Bu ülkede farklı alanlarda da hizmet yapıldı. Çok partili siyasi hayata geçildikten bugüne kadar siyasi iktidarsızlık vardı. Türkiye’de farklı alanda bir hizmet daha yapıldı. O da şudur; bu ülkede maalesef çok partili siyasi hayata geçtikten sonra bugünümüze kadar siyasi istikrarı ortaya koyacak bir alt yapımız yoktu. Her 8-10 senede bir darbe ve muhtıralarla askıya alınan bir millet iradesi vardı. Türkiye 1950 seçimleri ile çok partili hayata adım atmıştır ama 1960 darbesiyle kesintiye uğramış, 71 darbesiyle hükümet değişmiş 80'de meclis kapatılmış, partiler kapatılmış 97'de post modern darbe yapılmış, 2007’de e-muhtıra diye müdahaleler yapmıştır. Baktığınız zaman 8-10 yıla gelen darbe ve muhtıra tarihi var. Türk siyaset tarihi dediğinizde adeta darbe, muhtıralar tarihi akla geliyor. Oysa bu ülke 21. yüzyılda AB ile tam üyelik müzakereleri yürütürken demokrasisini tartışır halde tutamazdı. Türkiye son 10 yılda demokrasisindeki kırılganlığı giderecek önemli adımlar atmıştır. Demokratik bir anayasanın yapılması da yapılan çalışmaların başında geliyor. Savaş şartlarında yazılan ilk anayasa 1924’te şekillenmiş. 60 darbesi sonrası 61'de yürürlüğe girmiş bir anayasa ve 80 ihtilali sonrası 82'de yapılmış bir anayasa. Bunun psikolojik ağırlığı bile fazla. Siyasi partilerimiz özgür, milletin iradesi ile oluşmuş bir anayasayı hazırlayan özgür bir komisyondur. Komisyon üyelerimizin bu ihtiyaca ve bu hassasiyete uygun şekilde anayasayı hazırlamasını bekliyoruz” dedi.

"ANAYASA MAHKEMESİ İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ GİBİ BAŞVURU KABUL EDİYOR"

Türkiye'nin uluslar arası bazı anlaşmalar nedeniyle yükü olduğunu da anlatan Ergin, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini de tanıyoruz. Buraya Rusya birinci, Türkiye ikinci en fazla ceza ödeyen ülke durumda. 24 Eylül’de Anayasa Mahkememiz İnsan hakları mahkemesi olarak başvuruları kabul etmeye başladı. Vatandaşımızın Strazburg mahkemesine gitmesine gerek kalmayacak ve Anayasa Mahkemesi'ne giderek başvurusunu yapacak. Türkiye'nin Strazburg mahkemesinde 18 bin dosyası var. Bunların çoğu uzun süren mahkemeler nedeniyle orada. İnsan hakları mahkemesiyle görüştük, bize pilot dosya verildi. Bir komisyon kuracağız ve vatandaşımızla uzlaşacağız. Strazburg mahkemesinin karar vermesini önleyeceğiz. Bu Türkiye aleyhine olumsuz havayı değiştirme imkanıdır” dedi.

Tanıtım medya günleri toplantısından sonra Bakan Ergin, partilileriyle birlikte basına kapalı toplantı gerçekleştirdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler