Reza Zarrab (Rıza Sarraf) davasına dahil edilen eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkında, resmi tutuklama kararlarının Juri tarafından onaylandığı iddia edildi. Gündem yaratan haber sonrası Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'den ilk açıklama geldi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Hukukçular Platformu tarafından düzenlenen Adli Yıl Açılış Programına katıldı. Program öncesi basın mensuplarının karşısına geçen bakan Gül, eski bakanlardan Zafer Çağlayan hakkında Amerika'da hazırlanan iddianameye ilişkin konuştu. Bakan Gül, "Son zamanlarda basına da yansıdığı şeklide Amerika Birleşik Devletlerinde bazı isimlere yönelik iddianameler hazırlandı. Şunu ifade etmek lazım ki Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk bağımsız, tarafsız bir şekilde hayatiyetini devam ettirmektedir. Türkiye'de eski bakanlık yapmış arkadaşımız ve ilgililerle ilgili, vatandaşlarımızla ilgili yapılan bu iddianamelerin hukuki bir tarafı bulunmamaktadır. Esasen Türk kamuoyu da bu iddiaları 17-25 Aralık sürecinde çok duydu. Amerika Birleşik Devletleri de muhtemelen belli ekiplerin hazırlamış olduğunu düşündüğümüz yani Amerika Birleşik Devletlerinin kendi devlet ya da yargının, ortak kararı olarak değil de farklı bir takım iddialarla, siyasi mülahazalarla hazırlandığını düşündüğümüz bir iddianame söz konusu. Bu iddianamede ortaya konulan ifadeler, 17-25 Aralık darbe girişiminde söylenen iddialarla örtüştüğü, aynı olması çok dikkat çekici. Bu iddianameyi hazırlayan kişilerin de FETÖ terör örgütü ile irtibatlarının kamuoyuna yansıdığı bir gerçek. Dolayısıyla bu iddialar Türkiye'de Türk devletini ele geçirmeye çalışan FETÖ terör örgütü mensuplarınca kullanılmış, atılmış bir sakızdır. Bu sakızı alıp, yeniden çiğnemeye çalışmak gerçekten hukuk devleti bakımından, hukuk açısından çok büyük bir skandaldır. Ben bunun ABD'nin hukuk sisteminin de itibarına gölge düşüreceğine inanıyorum. Umarın 17-25 Aralığın o sürecinde de bu iddiaları ciddiye alanların, bugün aslında FETÖ terör örgütü tarafından bunların nasıl piyasaya sunulduğu, bu iddiaların mesnetsiz olduğu ortada. Bu iddiayı ortaya atanların bugün terör örgütü mensubu, yönetici olduğu ve cezaevinde olduğu, yargılandığı açıktır. Dolayısıyla hiçbir hukuki belge niteliği taşımayan bu iddialara Amerika'da bir savcılığın itibar etmeyeceğini düşünüyoruz. Bu konuda Amerika yargısının da bu asılsız iddialar, FETÖ terör örgütü mensuplarınca hazırlandığı açık olan ve bunların yargılandığı bu iddialarla ilgili Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük, kadim ve Amerika ile müttefik olan bir ülke ile ilişkilerini zedeleyecek, Türk halkını rencide edecek bu tür bir siyasal yaklaşımlar içerisinde olmayacağını görmek isteriz." dedi.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN KORUMALARINA İLİŞKİN İDDİANAME HAZIRLANMASI, HUKUK ADINA ÇOK ÜZÜCÜ BİR DURUMDUR"
Bakan Gül, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumalarına yönelik yine Amerika'da hazırlanan iddianameye ilişkin olarak, "Diğer taraftan 29 Ağustos'ta hazırlanan bir iddianame söz konusuydu. Sayın cumhurbaşkanımızın Mayıs'ta Amerika'yı ziyaretinde korumalarla ilgili açılan bir dava söz konusu. Burada PKK terör örgütü mensuplarının yapmış olduğu adeta sayın cumhurbaşkanımıza saldırı niteliğinde olan bir fiile karşı, polisin kayıtsız kalması da gerçekten çok büyük bir yanlıştı. Buna rağmen bu kişilerle ilgili bir çalışma, iddianame hazırlanmadan Cumhurbaşkanımızın korumalarına ilişkin iddianame hazırlanması, hukuk adına çok üzücü bir durumdur. Hatta Türkiye'de bulunan Amerika'yı hiç ziyaret etmemiş kişiler için bile dava açılmıştır. Umuyorum ki Amerika bu iddianamelerin, siyasi ve kasıtlı bu tür yaklaşımların gereğini yapar diye ümit ediyoruz." diye konuştu.
"YAKINDAN İLGİLİ BİRİMLERİMİZ, BÜYÜKELÇİLİĞİMİZ, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞIMIZ KONUYU YAKINDAN TAKİP EDİYOR"
Bakan Gül Amerika'da devam eden dava sürecini yakından takip ettiklerine değinerek, "Yakından ilgili birimlerimiz, büyükelçiliğimiz, Dışişleri bakanlığımız konuyu yakından takip ediyor. Hukuk sınırları içerisinde elbette her türlü yargılama yapılabilir. Ama Türkiye bir egemen ülkedir. Türkiye'nin hukukuna, mevzuatına aykırı olmayan eylemler nedeniyle bir başka ülkenin egemenlik alanında farklı bir tavır, yakalama, tutuklama şeklinde bir iddianame hazırlanması asla kabul edilemez. Tüm bu iddiaların FETÖ terör örgütü mensuplarınca hazırlandığı, kurgu olduğu açıktır" şeklinde konuştu.
3 İSİM HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI
Reza Zarrab (Rıza Sarraf) davasına dahil edilen eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkında, resmi tutuklama kararlarının jüri tarafından onaylandı. ABD'de dün haklarında dava açılan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan ve Abdullah Happani hakkında tutuklama kararı çıktı.
ERDOĞAN: BURNUMA PİS KOKULAR GELİYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Kazakistan ziyareti öncesi havalimanındaki basın toplantısında, Zafer Çağlayan'la ilgili iddialara ilişkin, "Hukuki çerçevede değerlendirmek doğru değil. Açıkça ben bunu Türkiye'ye atılmış siyasi bir adım gibi anlıyorum. Neymiş İran'la yaptırımları delmiş. Bizim İran'a yaptırımımız yok ki" ifadelerini kullanmıştı.
"BEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NE YÖNELİK BİR ADIM OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM"
Erdoğan, konuyu 'hukuki bir mantık içinde yorumlamanın mümkün olmadığını' belirttiği açıklamasında "Bizim eski Ekonomi Bakanımıza yönelik atılan bu adımı açık söylüyorum ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik bir adım olarak değerlendiriyorum. Şahsına yönelik bir iddiayı ortaya koyabilmiş değiller" diye konuşmuştu.
NE OLMUŞTU?
ABD'de tutuklu yargılanan Reza Zarrab (Rıza Sarraf) davasına, ek iddianameyle "sanık" olarak eklenen AK Partili eski Bakan Zafer Çağlayan ve Halkbank Eski Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkında, "gözaltı kararı" da çıkarılmıştı. Karar, iddianamenin altına, gözaltı kararlarına bakan Amerikalı Sulh Hakimi'nin el yazısıyla düştüğü notta yer almıştı.
ABD’de, New York Güney Bölge Federal Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin büyük jüri tarafından kabul edilmesinin ardından, Sulh Hakimi Parker, iddianamenin altına tarih ve paraf atarak, “gözaltı kararı talimatı verildi” notunu düşmüştü.
ABD, INTERPOL’E DE BİLDİRİR Mİ?
Gürcanlı, söz konusu gözaltı kararının ABD güvenlik makamları tarafından Interpol’e de bildirilmesi durumunda, ilgili şahısların ABD ile suçluların iadesi anlaşması olan ülkelerde yakalanmaları halinde de, gözaltına alınmaları mümkün olabileceğini yazmıştı.