Türkiye'de geçen yıllarda yaşlı ve Alzheimer gibi hastalıkları olup kaybolma riski olan kişileri bulmak için Sevgi İzi projesi geliştirildi. Bu proje kapsamında ülkedeki birçok kentte gönüllü olan dövmecilerle iletişime geçildi. Dövmecilere başvuran aileler, kendilerine ait iletişim bilgilerini içeren özel kodu, kaybolmasından endişe ettikleri yakınlarının sol bileğinin üzerine işletiyor. Daha sonra bu kişinin kaybolması durumunda onunla karşılaşanlar o kişinin kolundaki Sevgi İzi kodunu görünce polise, jandarmaya ya da en yakındaki ilgili birime başvurarak bilgi veriyor.
Güvenlik güçleri ise kodunu fark ettiklerinde Sevgi İzi projesinin internet sitesi üzerinden kodu girerek kişinin iletişim ve aile bilgilerine ulaşıyor.
Bu şekilde kaybolan kişi ailesine kısa sürede teslim ediliyor. Adana gönüllüsü olarak elinden geldiğince projeye destek vermeye çalıştığını kaydeden dövmeci Mehmet Çağatay Öner ise Sevgi İzi koduyla yüzlerce kaybolan insanın kısa sürede bulunduğunu belirtti.
Kişilerin bileğine işlenen bir sayının o insan için hayati bir önem taşıdığını aktaran Öner, yapılan hiçbir dövmeden ücret almadığını bunun insanlık görevi olduğunu kaydetti. Projenin ilk etapta engelli, yaşlı, Alzheimer gibi hastalıkları olan insanlar için hayata geçirildiğini dile getiren Öner, zamanla bunun değiştiğini vurgulayarak, "Şimdi ise gençler de Sevgi İzi dövmesi yaptırmaya geliyorlar. Projeye dikkat çekmek istiyorlar. Bunun yanı sıra özellikle genç kızlar, kadınlar kaybolma ya da kaçırılma riskine karşı dövmeyi yaptırıyorlar. Kısacası proje giderek yayıldı. Bu da bizi mutlu ediyor. İnsana dokunan bir proje oldu. İnsanların kaybolan yakınını bulduktan sonraki yaşadığı mutluluk bana yetiyor. Türkiye genelinde 10 bini aşkın kişi Sevgi İzi dövmesi yaptırdı. Ben sadece Adana’da 4 bine yakın kişiye bu dövmeyi yaptım" diye konuştu.
Sevgi izi projesini internetten duyduğunu ve projeye ilgi çekmek amacıyla dövme yaptırmaya karar verdiğini belirten İlayda Adıyeke (19) ise bir ömür boyu bileğinde bu kodu taşıyacağı için mutlu olduğunu söyledi. İnsanın başına ne geleceğinin belli olmadığını ve ileride çeşitli hastalıklarla karşılaşıp kaybolma riskinin artabileceğine dikkat çeken Adıyeke, "Sadece yaşlılar bu dövmeyi yaptırır diye düşünmek önyargı oluyor. Ben bu önyargıyı kırmak için dövmeyi yaptırıyorum. Belki benden gören bazı kişiler de yaptıracak ve böylece yayılacak. Bu kodu soranlara 'kimliğim' diye cevap vereceğim. Çünkü bir nevi kimliğinizi bedeninize işlemiş oluyorsunuz" dedi.
(DHA)