Adana'nın İmamoğlu ilçesinde yaşayan Bekir Türkmen, 8 yıl önce bir düğüne katılmak üzere gittiği Kars'ta yediği kaz etinin fiyatının yüksek olmasından etkilenerek, ilçede kaz çiftliği kurma yollarını araştırdı. İlk etapta aldığı tüm kazları kısa sürede il dışına satan Türkmen, işini geliştirip Tarım ve Orman Bakanlığı'nın "Genç Çiftçi" projesinden faydalanarak üretim kapasitesini 5 bine çıkardı.
Toptan olarak kesilip temizlenmiş kaz satışı yapan Bekir Türkmen, kaz etinin tüketiminin yörede de yaygınlaşması için menüsünde kaz etine de yer verdiği bir lokanta açtı. Lokantasında kaz etinin alışılmış şekilde haşlanmış, fırınlanmış halinin pilav eşliğinde satışını yapan Türkmen, bu etin tüketimini yaygınlaştırmak ve yörenin damak tadına uygun hale getirmek için arayış içine girdi.
İlk etapta kaz etinden yapılmış kıymayı kullanarak kebap yapan Bekir Türkmen, bununla yetinmeyip kaz ciğerini yörenin damak tadına uygun olarak şişte pişirerek Adana sofrasına yeni bir çeşit kattı.
Kaz etini kuyruk yağı ile kıyma haline getirerek yaptığı kebap ve ciğer şişi müşterilerinin beğenisine sunan Türkmen'in hedefi, kaz eti tüketiminin yaygınlaşması. Bekir Türkmen yaptığı açıklamada, Kars'ta kaz yetiştiriciliğini gördükten sonra memleketine dönünce tavuk üreticilerinden kazları satın aldığını belirtti.
Daha önce amatör olarak süs tavuğu yetiştiriciliği yaptığını, kaz üretimi ile ilgili ise hiç bilgisi olmadığını ifade eden Türkmen, kendisine "Adana'da kaz yetiştiriciliği yapılmaz" denilmesine rağmen vazgeçmeyip üretim yaptığını dile getirdi.
Üretime başladıktan kısa süre sonra pazar sıkıntısı yaşamadan toptan satış yaptığını ifade eden Bekir Türkmen, işletmesini bakanlık desteğiyle büyüttükten sonra bu kez katma değeri artırmak için kazlarını kesip, temizlenmiş halde yine toptan olarak satmaya başladığını anlattı.
Kaz satışı devam ederken kendisinin de beğendiği bu etin Adana'da tüketimini yaygınlaştırmayı düşündüğünü ifade eden Türkmen, bu amaçla menüsünde kendi üretimi kazların etine de yer verdiği bir lokanta açtığını, kaz etinden kebap ve şişte kaz ciğeri yapıp müşterilerine sunduğunu aktardı.
Bekir Türkmen, "Lokantamızda ilk başladığımızda kaz etini normalde haşlayıp fırınlanmış halde pilav eşliğinde veriyorduk. Ancak bizim Adana'mızın ayrı bir damak tadı var, bir ızgara alışkanlığı var. Bütün herkesin hoşuna giderek yaşattığı bir ızgara kültürü var. Biz de 'Kaz etini ızgaraya taşıyalım' diye düşündük. Güzel olup olmadığını müşterilerimize sorduk, ikram ettik. Hepsinden olumlu sonuç alınca sürdürmeye karar verdik. Lokantayı açalı bir ay oldu. Bu süre içinde herkesin beğenisi topladı. Bundan sonra da devam edeceğiz inşallah. Bu şekilde kazları Adanalı hemşehrilerimize sunmayı düşünüyoruz." dedi.
Türkmen, kazın aranan lezzetlerinden olan kaz ciğerini de yine vatandaşların yöredeki damak tadına uygun olarak tüketilmesini sağlamak istediğini söyledi.
Bu amaçla kaz ciğerini yörede bir kültür olan ızgara ciğer şiş olarak hazırladığını aktaran Bekir Türkmen, "Adanalı hemşehrilerimizin ciğeri çok sevdiğini biliyoruz. Biz de kaz ciğerini de ızgarada şişte pişirmeyi düşündük. Şişte kaz ciğeri yaptığımızda çok farklı bir lezzet olduğunu gördük. Kendimiz beğendik müşterilerimize sunduk, onlar da beğendi. Şu anda ızgarada şişte kaz ciğeri yapıyoruz. Özellikle birkaç müşterimiz var. Kaz ciğerini ilk tattırdığımızda 3 gün üst üste geldiklerini gördük." diye konuştu.
Türkmen, bir kazdan az miktarda ciğer çıktığı için bu lezzeti tatmak isteyenlerin önceden haber vermesi gerektiğini de belirtti. Kaz etinden yapılan kebabı tadan Ümit Altınköse de daha önce bilinen şekliyle yediği kaz etinden kebap da yapıldığını duyunca merak ettiğini ifade etti.
Altınköse, "Bir Adanalı olarak genelde kebap yeriz. Kaz etinden kebap yapıldığını gördüm. Güzel olmuş, garipsemedim, damak tadıma uygun olmuş." değerlendirmesi yaptı.