TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu tarafından Adana’da düzenlenen ve 2 gün devam eden Kentsel Dönüşüm Çalıştayı sonuç bildirgesi açıklandı. Seyhan Nehri’nin Adana için bir şans olduğu ve her iki yakasının birlikte kentsel dönüşüm-yenileme alanı olarak planlanması gerektiği savunuldu. Sonuç bildirgesinde, dönüşüm projelerine başlanmadan ihtiyaç ve beklentiler ile sonuç analizleri ve sosyo-ekonomik araştırmalarında mutlaka yapılması da istendi.
Seyhan Oteli’nde 14-15 Mart tarihlerinde yapılan eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, TMMOB Şube Başkan ve yöneticileri, Üniversiteden bilim adamları, TOKİ, belediyeler ve değişik kurumlardan 100’e yakın uzmanın katkı koyduğu “Adana Kentsel Dönüşüm Çalıştayı sona erdi.
Kentsel Dönüşüm Çalıştayı sonuç bildirgesi Düzenleme Kurulu adına Şehir Plancısı Cüneyt Erginkaya tarafından okundu. Sonuç bildirgesi şöyle:
AFET RİSKİ ALANLAR DİKKATE ALINMALI
Ülkemizin korunması gerekli doğal, tarihi ve kültürel yapı varlığı ve mekanları açısından zenginliği; yerleşim ve yapılaşmaların büyük bir oranla çeşitli afet riskli alanlarda yer alması; sosyo ekonomik yapıdaki dengesizlikler nedeniyle giderek artan ve büyüyen yasadışı yapılanma gibi kentleri çirkinleştiren ve çarpıtan nedenler kentsel dönüşümün gerekliliğini giderek daha fazla hissettirmektedir.
Kentsel Dönüşüm Projeleri; Kentlerin, ekonomik ve fiziksel çöküntüye uğramış bölgelerinde iyileşme sağlayan, depreme dayanıklı konutlar üreten, yaşam kalitesini artıran ve kent ekonomisinin güçlendirilmesini amaçlayan, yurttaşı mağdur etmeyen tam tersine planlama ve uygulama sürecine katan, kamu arazilerinin talanını önleyen, tasarım ve uygulama kriterlerine sahip, yerel kalkınmayı da sağlayan nitelikte olmalıdır.
Ancak bu şekilde özellikle dar gelirli yurttaşların konut sorunlarına çözüm bulurken, sosyal yaşam alanlarını yükselten yeşil alan, altyapı, eğitim ve sosyal donatı yaratmak yoluyla yaşanabilir çevre ile sürdürülebilir planlama hedeflerinin yaşama geçirilmesi yasal güvenceye kavuşturularak sağlanmalıdır.
Mahalle sosyal kontrol ve dayanışmanın kentlerde sağlandığı ve uzun bir tarihsellik içinde oluşmuş sosyal ve mekansal bir olgudur. Yapılan kentsel dönüşüm projeleriyle bunun yok edilmesi kentlerin sosyal yaşamına telafisi olmayan bir hasar verecektir. Bu sebeple, kentsel dönüşüm projeleri hazırlanırken bu husus göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun için, yüksek katlı, tek tip, dikey yapılaşma yerine, yatay düzlemde bir yapılaşma ve bunun içinde mahalle yaşamını sağlayabilecek sosyal donatı alanları sağlanmalıdır.
Kentsel Dönüşüm bir bütün olarak ele alındığında toplumsal /sosyal ilişkilerin dağılmasını önleyici, sosyal ayrımlaşma ve dışlanmayı önlemede bireysel bağlantıların koparılmadığı, yerel kimlikleri olan kentlinin yaşayış biçimleri, kültürleri, gelenek görenekleri, bilinçlilik düzeyi, yöreden hoşnutluğu, mülk sahipliği analiz edilerek kentsel dönüşüm sürecine girilmelidir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz