Adana'da kayıp kadını öldürdükleri iddiasıyla tutuklanan 3 sanığın yargılanması sürdürüldü

Adana'da, 9 yıl önce iki çocuk annesi kadını boğarak öldürdükleri ve cesedi de valizle ormanlık alana bıraktıkları öne sürülen biri kadın tutuklu 3 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, kendisinden 2013'ten bu yana haber alınamayan Zeynep Söğüt'ü öldürdükleri iddiasıyla tutuklanan sanıklar Savaş Sanatma, Ersin Yalçınkaya ve Nazlı Tuğlucan ile müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınan sanık Tuğlucan, olay günü Savaş Sanatma ve Ersin Yalçınkaya ile aynı araca bindiğini fakat konudan habersiz olduğunu ileri sürdü.

Otomobilin bagajındaki valizden bilgisinin olmadığını iddia eden Tuğlucan, "Olay günü çantada ne olduğunu sorduğumda bana tepki gösterdiler. Benim bu konuyla bir ilgim bulunmamaktadır. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatımı talep ederim." ifadesini kullandı.

Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Cumhuriyet savcısı, mütalaasında, dosyadaki mevcut delil durumu ve isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti, adli kontrol şartının bu aşamada yetersiz kalacağı gerekçesiyle sanıkların mevcut halinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde görüş sundu.

Mahkeme heyeti de sanık Nazlı Tuğlucan'ın adli kontrol tedbiriyle tahliyesine, diğer sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.

- "Adalete olan inancımız tam"

Duruşma sonrası müşteki ailenin avukatı Utku Uzun, adliye önünde basın açıklaması yaptı.

Uzun, 9 yıl önce 2 çocuk annesi bir kadının öldürüldüğünü belirterek, "Ceset bulunamasa da 2013 yılından bu yana savcılığın yaptığı tespitlerde Türkiye'deki tüm havalimanı firmalarına, tüm otobüs firmalarına, tüm bankalara, tapu müdürlüklerine ve emniyete yazılan yazılarda maktul Zeynep Söğüt'ün aktif ya da pasif hiçbir işlem yapmadığı tespit edilmiştir. Yani hayatın olağan akışına göre 9 senedir bir insanın Türkiye'de hiçbir işlem yapmaması mümkün değildir. Sınır kapılarına da yazı yazılmış, maktul Zeynep Söğüt'ün yurt dışına da çıkmadığı tespit edilmiştir." dedi.

Ailenin en azından cesedin kendilerine teslim edilmesini istediğini aktaran Uzun, şöyle konuştu:

"Sanıklar emniyet ve savcılık ifadelerinde suçu işlediklerini kabul ettiler. Nereye gömdüklerine kadar söylediler. Bunun yanında bir bavul bulundu. Bavulun içindeki kemikler adli tıpa gittiğinde aradan geçen zaman üstüne de olabilir, başka sebeplerle de olabilir, maktulle benzerlik göstermediği tespit edildi. Ancak hem dosyadaki HTS kayıtları, telefon görüşmeleri ve olaylar değerlendirildiğinde Zeynep Söğüt'ün öldürüldüğü açıktır. Yargılama devam ettiği için 'şu öldürdü' demiyoruz ama Savaş Sanatma veya Ersin Yalçınkaya'nın ikisinden birinin fail olması kuvvetle muhtemel. Adalete olan inancımız tam, adaletin yerini bulacağını düşünüyoruz. Temennimiz sanıkların en ağır şekilde cezalandırılması ve kadın cinayetlerinin sona ermesi yönündedir. İnşallah bu son olur."

Zeynep Söğüt'ün kardeşi Kübra Söğüt de ablasının 2013 yılında Savaş Sanatma'nın yanında kaybolduğunu ileri sürerek, "Ondan sonra bir daha haber alamadık. Ablamın cesedi bile yok. Biz mezarına bile koyamadık. Kesin bir şey yaptılar. Bulamayacağımıza eminler ve serbest kalmak için çabalıyorlar." ifadelerini kullandı.

- Olay

Adana'da, 2013'te iki çocuk annesi Zeynep Söğüt'ü öldürüp kadının cesedini valize koyarak Pozantı ilçesindeki ormanlık alana bıraktıkları iddia edilen Ersin Yalçınkaya, Savaş Sanatma ve Nazlı Tuğlucan tutuklanmıştı.

Sanıklar hakkında "tasarlayarak adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.