Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından geçtiğimiz hafta düzenlenen eşgüdüm toplantısının ardından sonuç bildirgesi açıklandı.
ADD Balıkesir ve ilçelerinin şube temsilcileri tarafından gerçekleştirilen toplantının açıklanana sonuç bildirgesinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 20. yüzyılın başında emperyalizme karşı verilen ulusal kurtuluş savaşı ve yurt savunması sonucu elde edilen zaferle kurulduğu hatırlatılarak, “Emperyalizme karşı bağımsızlığımızın kazanılmasında yol gösterici olan kurtuluş ve kuruluş felsefemiz Atatürk Devrim ve ilkeleri, yeniden siyasi ve iktisadi bağımsızlığımızın kazanılmasında bugün de çıkış yolunu göstermektedir. Bu nedenle bağımsızlığımız, özgürlüğümüz ve Atatürkçü Düşünce, en temel değerimizdir. Bu değerlerimizden vazgeçmemiz asla söz konusu değildir” denildi. Bildirgede, “Emperyalist devletler dün, Sevr Antlaşması ile vatanımızı parçalamak istemişti. Bugün de ABD ve AB emperyalist devletleri, yeni Sevr olan Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) ile ülkemizin ve Ortadoğu ülkelerinin sınırlarını değiştirmeye çalışmaktadırlar. Bugün Ortadoğu’da yaşanan kan, gözyaşı ve acının nedeni bu amaçtır. ABD ve AB emperyalist devletleri, BOP’ projesini; dışarıda AB desteğiyle, içerde iktidar ve terör örgütü ile işbirliği ve uyum içinde kol kola yürütmektedir. Bizler, BOP’u ve BOP dayatmalarına karşı çıkıyor şiddetle reddediyoruz. Cumhuriyetimizin temel kurumları; limanlarımız, yeraltı yerüstü kaynaklarımız, madenlerimiz, topraklarımız, bankalarımız satılmış ulusal ekonomimiz çökertilmiştir. Atatürk Türkiye’si 1924 yılında dünyanın 6.büyük ekonomisi iken, 2012 yılında 16.sıraya gerilemişiz. Saman ithal eder konuma gelmişiz. Şimdi, övünmek mi gerekir? Dövünmek mi? Soruyoruz, bu durumun hesabını millete kim verecek?” ifadeleri yer aldı.
Türkiye’de; hukuğun Habur mahkemelerinde başka, Silivri’de başka işletiletildiği vurgulanan sonuç bildirgesinde, “Hukuk devleti olmaktan uzaklaşan ülkemiz, hızla otoriter - teokratik yönetime gitmektedir. Demokratik yapı ortadan kaldırılırken, toplumsal yapı ortaçağ özlemi doğrultusunda dönüştürülmektedir. Ne acıdır ki, ülkemizde çağdaş demokrasinin, yargı bağımsızlığının, hukukun üstünlüğünün yerini işbirlikçilerin hukuku almıştır. Bu hukukun uygulanması yurtseverlere ceza, teröristlere af uygulamasına dönüşmüştür. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Hukuka ve hukukun üstünlüğüne inancımızı korurken, Ankara’da yargıçlar vardır diyebilmeyi yürekten arzuluyoruz. Ülkemiz, NATO’ya girmekle, ABD ve AB emperyalizminin koruyucu kalkanı durumuna getirilmiştir. Ulusal savunmamız bugün füze kalkanı vb. projelerle ülkemizin ve cumhuriyetimizin can düşmanlarına ihale edilerek, ülkemiz açık hedef haline getirilmiştir. Kahraman subaylarımızın sudan bahanelerle zindanlara atılması, ordumuzun itibarsızlaştırılması ve ülkemizin savunmasız bırakılmasını kabul etmemiz söz konusu değildir. Tutuklu bulunan yurtseverlerin bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz” denildi.
“TÜRKİYE, TÜRKİYE'DEN YÖNETİLMİYOR”
Açılım adı altında yürütülen bölünme projesi ile Türkiye’nin; iki dilli, iki başkentli, iki bayraklı bir yapıya doğru sürüklendiği savunulan bildirgede, “Vefat eden bir milletvekilinin tabutuna Ankara’da Türk bayrağı örtülürken, Mardin’de başka bayrak örtülebilmektedir. Mahkemelerde tercümanlı ikinci dil dönemi başlamıştır. Bölücü anayasa çalışmaları terörist başıyla pazarlıklar yapılarak sürdürülmekte, bölücü başı siyasi muhatap alınmaktadır. Fransa’da öldürülen terör örgütünün kurucusu ve diğer teröristlere gayri resmi cenaze töreni düzenlenmiştir. Bu yaşanan olaylar içimizi acıtmaktadır. Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” anlayışından hareketle, Ulusumuzu eşit yurttaşlar topluluğu olmaktan çıkarıp etnik, dinsel, mezhepsel farklılıklarına göre yeniden düzenleme çabalarını ortaçağa dönüş özlemlerine karşı halkımızı uyarıyoruz. 4+4+4 devşirme eğitim sistemi ile 8.sınıftan mezun olup, 9.sınıfa kayıt yaptırması gereken 160.000 kız öğrenci kayıt yaptırmamıştır. Bu kız çocuklarının okutulmaması, çocuk gelinlerin ve çocuk işçilerin artması demektir. Bu da ülkemizdeki eğitimin gittiği yönü göstermektedir. Gençlerin, Atatürk’ten aldığı birincil görevlerini yerine getirmeleri engellenmeye çalışılmaktadır. Gençlerimizin Atatürk’ten aldıkları görevlerini yapmalarına, hak arama mücadelelerine hiç bir güç engel olamayacaktır. Ülkemizde yaşananlar en başta emekçiler olmak üzere küçük esnaf ve sanayicilerimizi, yoksul ve topraksız köylülerimizi, orta sınıfı, kısaca üretken halkımızın büyük çoğunluğunu ağır bir yıkıma sürüklemiştir. Bu durum Türkiye’nin Türkiye’den yönetilmemesinin sonucudur. Türkiye’nin Türkiye’den yönetilmesini istiyoruz. Bunun için de halkımızı Kemalizm’in bayrağı altında toplanmaya çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz