Adet düzensizliği uyarısı: O ilacı herkes kullanmamalı

Adet düzensizliği, kadınların hayatları boyunca en sık karşılaştığı ve doktora başvurduğu nedenlerden biridir. Kadınların 1/10'unda düzensiz adet görülür. Adet döngüsünün iki periyot ilk günleri arasında 21 günden 35 güne kadar sürebileceğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nesrin Yıldırım Gökçen, sözlerine şöyle devam etti: “Kanama 3-8 gün arası devam eder. Günlük kirletilen ped miktarı 2 ile 4 adet arasında olmalıdır. Bu normal periyodun dışındaki kanamaların tamamı düzensiz adet sayılabilir. Bu durumun nedenleri yaşa göre değişir. Üreme çağı dediğimiz 18-40 yaş arası farklı, menapoz sonrası farklı, ergenlikte farklı değerlendirilmelidir. Üreme çağında hormonel değişiklikler, menapoz çağında polip, miyom, kanser, hiperploni gibi nedenler, ergenlikte hormonel nedenler ön plana çıkar. Fazla kanama olması nedeniyle oluşan kansızlık en önemli klinik sorunlardan biridir, mutlaka tedavi edilmeli ve önlem alınmalıdır.”

ERGENLİK ÇAĞINDA ADETİN DÜZENSİZ OLMASI NORMAL

Ergenlik dönemindeki adet düzensizliklerinin bu dönemin doğası gereği çoğunlukla hormon aktivitesinin olgunlaşmamasına bağlı olup normal olduğunu ancak yine de USG ve kan tahlilleri ile diğer hastalıkların ekarte edilmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Nesrin Yıldırım Gökçen, üreme çağında görülen en sık nedenleri şöyle sıraladı:

• Gebelik

• 4 kadından 1'inde görülen miyomlar

• 3 kadından 1'inde görülen polikistik overler

• Doğum kontrol haplarının kullanımı

• Polip gibi iyi huylu hastalıklar

• Rahim içi araçlar

• Metabolik değişiklikler (zayıflama,kilo alma)

• Hormon değişikliği yapabilen ilaçlar

• Tiroid bezinin fazla veya az çalışması

• Erken menapoz, servikal erozyon ve patolojiler, enfeksiyonlar, overkistler

HER ADET DÜZENSİZLİĞİNDE DOĞUM KONTROL HAPI KULLANILMAMALI

Gökçen, diğer dönemlerde görülen adet düzensizliği için ise şu tavsiyelerde bulundu: “Menapoz dönemi denilen 40-50 yaşlardaki düzensiz kanamalarda mutlaka iyi bir muayene yapılmalıdır. Bazen MR, biyopsi gibi ileri tetkikler önerilebilir. Polikistik over sendromu, polikliniğe başvuru nedenleri arasında en sık karşılaşılan ve günümüzde beslenme bozukluklarına bağlı artan bir metabolik sendromdur. Hormon tetkikleri yapılarak hastaya yaşam tarzı değişikliği, diyet, spor gerekirse düzenleyici ilaçlar verilebilir. Adet düzensizliği ile gelen hastaya, yaşına ve gebe olup olmadığına göre hormon, kan, USG tetkikleri yapılarak değerlendirilir. Nedeni bilinmeden direkt olarak doğum kontrol hapı kullanmak veya adet söktürücü kullanmak yanlış bir yaklaşımdır. Hormon tetkiklerinin yapılma zamanı mümkünse adetin 4-8. günleri arası ve sabah aç olarak olmalıdır. Uzun süren adet kesilmelerinde herhangi bir gün sabah aç karnına verilebilir. Muayenede USG'de polip, miyomi, rahim ağzında şüpheli lezyonlar gibi bulgular görüldüğünde biyopsi önerilebilir. Sonuca göre tedavi, cerrahi veya ilaçla olabilir. Spirale bağlı kanamalarda 3 ay medikal tedavi gözlemleyerek gerekirse spiral çıkarılır. Doğum kontrol haplarına başlandığında ilk 6 ay vücudun uyumu nedeniyle ara kanamalar olabilir. Biraz sabırla beklemek gerekebilir.

Bunların dışında adet düzensizlikleri sıklıkla psikolojik nedenler, stres, iklim değişikliği gibi nedenlerle de olabilir. Eğer muayenede bir patoloji yoksa biraz takip etmek ve beklemek en iyi çözümdür. Sonuç olarak adet düzensizliği olan bir kişi önce muayene olmalı, adet takvimini tutmalı, sonuca göre tedavisine karar verilmelidir.”