Hafta sonunda yapılacak 11’inci Olağan Kurultayı'yla MHP, seçimler için bir anlamda başlangıcı yapacak. AG Araştırma Şirketi Başkanı Adil Gür’den ilginç MHP yorumları geldi.
Gür, yaş yükseldikçe MHP’ye oy verenlerin sayısının azaldığını söyledi. Bunun nedenini “gelecek kaygısı” olarak tanımlayan Gür, yapılan araştırmalarda MHP tabanının, partinin işsizlik ya da eğitim gibi alanlardaki politikalarını bilmediğinin tespit edildiğini anlattı.
Al Jazeera'nın haberine göre Gür şöyle konuştu: “Bu partinin iktidara gelmekle ilgili hiçbir politikası olmasa da oy veren yüzde 7-8’lik bir ideolojik damar var. Burada bir gönüldaşlık ilişkisi söz konusu. Ancak MHP’ye oy veren her iki seçmenden biri ailesine ilişkin kaygılar taşıyor. Örneğin işsiz kaldığında çocuklarının ne olacağı ile ilgili kaygıları var. Yaş yükseldikçe ideolojik nedenlerin önüne yaşamsal nedenler girdiğinde seçmenler oy vermekten vazgeçiyor. MHP tabanı veya bu partiye sempati duyanlar bu partinin işsizlikle ilgili, yoksullukla ilgili ya da tarım ve eğitimle ilgili politikalarını bilmiyor. Bunu araştırmalarda görüyoruz. Ama bu ülkede sandığa giden her iki kişiden biri hayatının bir döneminde MHP’ye oy vermiştir.” “Temel meselelere ilişkin politika üretmeli” MHP’yi daha çok “Türkiye bölünecek mi?, Türkiye toprak kaybeder mi?” endişesi taşıyan seçmenin tercih ettiği siyasi parti olarak tanımlayan Adil Gür, tehdit algısı arttığında MHP’nin oyunun da artma eğilimine girdiğini söyledi.
“Ortada bir tehdit algısı varken parti tabandan daha çok oy buluyor. Tehdit algısı ortadan kalkınca parti küçülüyor. Sayın Devlet Bahçeli göreve geldiği günden bu yana çok büyük bir devlet adamı profili sergilemiştir. Türkiye’de terörün en yoğun olduğu zamanlarda bile ülkücüleri sokaklardan uzak tutarak bu ülkeye hizmet etmiştir. Aslında çatışma durumunda MHP hızla büyüyebilirdi ama bu ülkenin bekasını düşünerek gençleri bunlardan uzak tutmuştur. Bu durumda MHP’nin orta ve uzun vadede iktidar olabilmesi ya da iktidar alternatifi haline gelebilmesi için sadece bir tehdit algısı dışında sığınacak bir liman partisi görüntüsünden uzaklaşıp, bu ülkenin temel meseleleriyle ilgili politika üreten ve kabul gören bir parti konumuna yükselmesi lazım.” “Aslında MHP’nin ana muhalefet olması lazım” Yapılan saha araştırmalarından çıkan sonuçlara göre MHP’nin ortalama yüzde 15 olarak hesaplanan oyunun yarısı ideolojik nedenlerden geliyor. Diğer yarısının ise artma potansiyeli yüksek. Bu ikinci yarı içinde Ak Parti ve CHP’ye tepki gösteren ve MHP'ye sıcak bakan seçmen yer alıyor. MHP, seçmenin ikinci tercihi sıralamasında birinci parti konumunda. Yani partisine tepki gösteren AK Parti seçmeni de CHP seçmeni de sandıkta rotasını MHP’ye çeviriyor. Bu tablonun geçişken bir tabanı temsil ettiğini söyleyen Adil Gür, bu tablonun MHP’yi ana muhalefet pozisyonuna taşıması gerektiğini ancak MHP’nin bu sonuca ulaşamadığını ifade etti.
MHP seçmeninin ağırlıkla CHP’ye daha yakın bir yapısı olduğunu da belirten Adil Gür, “Atatürkçü, milliyetçi, ulusalcı bir karışımı olan seçmen var. Bu, ağırlıkla Ege’de, Akdeniz’de kıyılarda yaşayan MHP seçmeni. MHP’nin Orta Anadolu’da, Karadeniz’de, Doğu Anadolu’da yaşayan bir seçmeni var ki milliyetçi-muhafazakar bu kesimin ikinci tercihi AK Parti.” dedi.
Gür, MHP'ye oy veren her dört kişiden üçünün erkek olduğunu belirtti. Bunu partinin erkek egemen yapısına bağlayan Adil Gür, "AK Parti daha çok alt gelir ve eğitim gruplarından, CHP üst gelir ve eğitim gruplarından oy alırken MHP Türkiye'nin ortalamasından oy almaktadır." diye konuştu.
( Al Jazeera)