Vatan'ın haberine göre Urfa’nın Hilvan ilçesinde Yunus ve Elif Toprak çifti 30 Ağustos 2012 tarihinde dünyaya gelen çocuklarına "Kürdistan" ismini verdi. Hilvan İlçe Nüfus Müdürlüğü ismi kaydettikten sonra baba ve anne hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Hilvan Cumhuriyet Savcılığı, ismin iptali hakkında Hilvan Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme heyeti ise yargılama sonucunda, "Hem çocuğu hem toplumu rencide edicidir, bu yüzden ismi Helin olsun" kararı verdi. Mahkeme, Kürdistan ismini iptal etmekle kalmayıp bir de çocuğa Helin ismini koydu.
'Bu isimle Türkiye'yi bölmüyorum'
Baba Yunus Toprak, Eskişehir Yunus Emre Araştırma Hastanesi'nde annesi tedavi edilirken, yan odada yatan bir kadının isminin Türkiye olduğunu öğrendiğinde, "Bir gün bir kızım olursa ismini Kürdistan koyacağım" kararını verdiğini söyledi. Yaşadığı coğrafyanın ismini çocuğuna verdiğini söyleyen Toprak, şunları söyledi: "Şimdi 7 ve 8'inci maddeleri baz alarak çocuğumun ismini iptal ediyorlar. Bu maddeler öğrendiğim kadarı ile soyadını düzenliyor. Oysa ben çocuğuma soyadı değil, ad koymuşum. Hakim duruşmalarda beni hiç dinlemeden 'Ya annenin ismi 'Zelo' ya da Helin' ismini seç, onlardan birini koyacağım' dedi. Ben ikisini de kabul etmediğimi ve çocuğumun isminin Kürdistan olarak kalmasını istediğimi söyledim. Bizim kararımıza rağmen ismi iptal edip, 'Helin' isminde karar kıldı." Çocuğuna verdiği isim ile Türkiye'yi bölmediğini, siyasal bir amacının olmadığını söyleyen Toprak, “Hakim benim yerime çocuğuma isim koyarsa ben bu haksızlığı nasıl kabul edeyim. Nasıl ki Türkler çocuklarına Türkiye ismi koyabiliyorsa, benim de çocuğuma Kürdistan ismini koymamın kime ne zararı var” diye tepki gösterdi. Hakimin savunmasını dahi dinlemediğini ve ismi iptal edip, "Helin" ismini uygun gördüğünü söyleyen Toprak, kararı Yargıtay'a temyize göndereceklerini belirtti.
Mübaşir Kürdistan'ı ismi ile değil numara ile çağırdı
Anne Elif Toprak ise şunları söyledi: "Mahkeme benim taşıdığım parçaya isim babalığı yapıyor. Böyle bir haksızlık olabilir mi? Hastanede sırası geleni ismi ile çağırıyorlar. Ama Kürdistan'ın sırası geldiğinde numara ile çağırıyorlar. Bu ne tahammülsüzlük. Kardeşlik böyle mi oluyor? Umarım Kürdistan barışın küçük çiçeği olur."
‘Soyadını düzenleyen maddeler esas alınmış’
Ailenin Hukuk Danışmanı Avukat Bekir Benek, ismin nüfus müdürlüğünde tescilinden sonra, müdürlüğün savcılığa ve savcılığın da Asliye Hukuk Mahkemesi'ne müracaatı ile davanın başladığını söyledi. Benek, "Soyadı nizamnamesini düzenleyen 7. ve 8. maddeler esas alınmış. Oysaki bu maddeler soyadını düzenler, adı değil. 7. madde 'Yabancı bir ırk ve milletin ismi konulamaz' der. 8. madde ise 'Kabile, aşiret ve benzeri isimler konulamaz' der. Bu soyadların kullanılamayacağı kanunda yer alır. Oysa Kürdistan bir soyadı olmadığı gibi, başka bir millet ve ırk ismi de değil. Coğrafi bir isim olduğu ve ismin konulabileceği doğrultusunda emsal hukuk kararları da var" diye konuştu. Mahkemeden Kürdistan ismine ilişkin üniversitelerden, resmi kurumlardan bilimsel bilgi alınması yönünde taleplerinin de olduğunu söyleyen Benek, "Mahkeme tüm taleplerimizi reddedip bir karar verdi. Gerekçeli kararda Kürdistan isminin 'Çocuğun kendisini rencide edici olduğu gibi toplumun diğer kesimlerini de rencide edici olduğu' hükmü kuruluyor. Oysa isim gayri ahlaki, küfür içeren bir isim değil ki rencide edici olsun. Bu isim bir coğrafyanın ismi ve tarihsel kökeni olan bir isimdir. Bu karar hukuki değil, 90 yıllık inkar siyasetinin tezahürüdür” diye konuştu.
Urfa'da 2008 yılında Ahmet Atış adlı yurttaş hakkında da çocuğuna Helin Kürdistan ismini koyduğu için “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla dava açılmış ve ardından beraat etmişti.