Etkinlik kapsamında Türkiye'den gelen gastronomi ve mutfak dünyasının önemli isimlerine, Fırat Nehri'nin kıyısında, Nemrut Dağı'nın gölgesinde, topladıkları ürün ve bilgilerle ortak yemek yaparak, sürdürülebilirlik kavram ve uygulamalarına, bölgenin çok kültürlü geleneksel bilgi hazinesinden gelen değerleri tanıtıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kahta Kaymakamı Selami Korkutata, depremler sonrası kentin eski haline dönmesi için çalışmaların devam ettiğini belirtti.
Bir yandan vatandaşların evleri yükselirken diğer yandan da psikolojik anlamda vatandaşların eski standartlarına dönmeleri için bu programları yapmaya başladıklarını anlatan Korkutata, "Burada yabancı şeflerimizin Mezopotamya'nın kadim topraklarında üretilen bu gastronomi konusunda müthiş lezzetleri bulunan turizm anlamında da isim bulması çok önemli bu tür projelerimiz devam edecek ve deprem sonrası yaralarımızı böyle saracağız." ifadesini kullandı.
Manchester Üniversitesi Kültürel Ekonomi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Ertürk ise etkinlikler kapsamında atölye çalışmaları, yaşanan depremlerden alınacak derslerle dünyadaki sürdürülebilirlik problemlerinin çözümleri üzerine de toplantılar yaptıklarını ve daha sonra çok dilli kitap ve belgesel haline getirilerek dünyaya sunulacağını kaydetti.
Daha önce Türkiye'ye geldiğini ancak Adıyaman'ı ilk defa gördüğünü aktaran Şef Amanda Beth Cohen de kentin arkeoloji bakımından zengin bir bölge olduğunu belirterek, "Burada olmak ve depremzedelerle bir araya gelmek çok süper bir tecrübe. Burada insanlar birbirlerine karşı o kadar yardım sever ve samimi ki büyük bir depremin olduğu hissedilmiyor. Tarlalara ve pazara gittiğimizde bir renk cümbüşü ile karşılaştım, sebze ve meyveleri görmek beni çok mutlu etti çünkü yemek benim en büyük ilgi alanım." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA-İHA