Adıyaman Hukukçular Derneği’nden 12 Eylül Açıklaması

Adıyaman Hukukçular Derneği Başkanı Av. Abdulhamit Dursun, 12 Eylül Darbesi’yle ilgili basın açıklaması yaptı.

27 Mayıs 1960 Darbesi ve 12 Mart 1971 Muhtırasının ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin 12 Eylül 1980 günü emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği üçüncü askeri müdahalenin yıldönümünde olduklarını belirten Abdulhamit Dursun, darbeyle bir gecede her şeyin değişime uğradığını kaydetti.

Bu müdahale ile ülkenin gelişim sürecinin sekteye uğradığını ve yıllarca geriye gittiğini belirten Dursun, şöyle konuştu: "Tabii ki bu gerilemeye şüphesiz en çok ülkenin birlik ve beraberliğini bozmayı kendine görev edinmiş iç ve dış mihraklar sevinmiştir. Ne olursa olsun meşru olmayan bir eylemi desteklemek mümkün değildir. Demokrasi ve milli iradenin olduğu bir yerde, sorunların çözümü de yine demokratik yol ve milletin seçtiği idareciler ve hukukla çözülür."

12 Eylül darbesinin ülke tarihine ne yazık ki kara harflerle yazılmış bir dönem olduğunu anlatan Dursun, şunları söyledi: "Allah, bir daha bu ülkeye 12 Eylülleri yaşatmasın. Ne yazık ki 12 Eylül darbesi denildiği zaman postal sesinden umut bekleyen demokrasi düşmanları, nişanlısının yazmasını koklayarak idam sehpasına götürülen ve bir daha dönmeyen gençleri, hayatlarımızı kötü bir ressamın beceriksiz fırça darbelerine teslim ettiğimiz günleri, 12 Eylül idamlarından sonra ‘3 sağdan 3 soldan astık ülkenin onurunu kurtardık’ diyen paşaları, dar ağacında bile son sözü ‘vatanın bağımsızlığını istiyoruz’ diyenlerin vatan haini ilan edilip öldürülmesini, 17’sinde büyültülerek idam edilen gençleri, ‘asmayalım da besleyelim mi’ diyen Kenan Evren ve onca masum insana suçu yokken acımasızca yapılan ve bitmek bilmeyen işkenceler aklımıza geliyor."

1982 Anayasasının geçici 15. maddesinin, 12 Eylül 1980 darbesinde rol alan başta Kenan Evren olmak üzere kuvvet komutanlarının, danışma meclisi, milli güvenlik konseyi ve konsey hükümetinin cezai, mali veya hukuki açıdan yargılanamayacağını düzenlediğini anlatan Dursun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak, söz konusu maddeyi, 12 Eylül 2011 de yapılan referandumla halk kaldırdı ve tüm sorumluların yargılanmalarının önünü açacak düzenlemeye ‘evet’ dedi. Anayasa ile güvence altına alınan bu yargılanamazlık durumu, evrensel insan hakları prensipleri anayasacılık açısından Türkiye için kara bir leke olan bu durum referandumda alınan bu evet kararı ile ortadan kalkmıştır. Bu değişim ile darbecilerin yargılanmasının önü açılmış ve süreç başlamıştır. Bu yargılanmaların Türkiye’nin özgürleşmesi ve demokratikleşmesi açısından taşıdığı önem tartışılmazdır. Söz konusu bu yargılamaların hızlı ve seri bir şekilde yapılarak darbe suçlularının bir an önce cezalandırılarak ülke üzerinde yıllarca kara leke olarak duran bu durumu neticelendirmek gerektiği kanaatindeyiz.”