Adıyamanlılar Suriyelilere ‘ensar’ Oluyor

Adıyaman MTTB ve İlim Yayma Cemiyeti İşbirliğiyle ‘Ensar Ol’ Programı gerçekleştirildi.Adıyaman Milli Türk Talebe Birliği ve İlim Yayma Cemiyeti işbirliği ile düzenlenen ‘Ensar Ol’ Programı çerçevesinde Adıyaman Çadırkent kampında Yaşayan Suriyeli öğrenciler ile birlikte Adıyaman’ın kültürel, tarihi ve manevi değerlerin bulunduğu; Adıyaman Müzesi ve sahabe Hz. Safvan B. Muattal Türbesi ve Keleş Konağı gezildi.Düzenlenen gezi sonrası Adıyaman İlim Yayma Cemiyeti’nde ki yemek ve sohbetin ardından açıklamalarda bulunan Adıyaman İlim Yayma Cemiyeti İl Başkanı Faruk Bülent Kaplan, “Allah’ım ne güzel, ne şerefli bir cümledir. Yüzyıllar öncesinden gelip dudağımıza konan, bir toplumsal problemi iki ucundan tutup, katlayıp, ayaklar altından kaldıran ne onarıcı bir cümledir. Çünkü ‘ensar’ olmak bir medeniyete gebe olmak demektir. Bulunduğun şehri, gelen kardeşlerinle yeniden imar etmek demektir. İki yakanın birleşmesi demektir çünkü hicret. Ruh ile maddenin, durgunluk ve aksiyonun, dilin ve sözün, ilacın ve yaranın bir araya gelmesi demektir. Bu açıdan ensar ve muhacir ‘tamamlanmak’ üzere gelirler bir araya. Gelen de bekleyen de hakkın ve hakikatin bir elemanı olmak için kavuşurlar. Kampta kalan Suriyeli kardeşlerimizi topluma kazandırmamız gerek bir çok sivil toplum kuruluşu bu tür faaliyetler düzenleyerek iki kültürü zedelemeden bir araya getirmemiz ve kazandırmamız lazım. Emeği gecen herkesten Allah razı olsun’’ şeklinde konuştu.Adıyaman Milli Türk Talebe Birliği il Başkanı Ebubekir Sıddık Kara, “Sıfat olarak herkesi seven, herkese yardım eden anlamına gelir terim olarak İslam dininin tarihsel gelişimi acısından büyük bir öneme sahip olan hicret olayı ile bir topluluğa kimlik olarak terimleşmiştir. İslam tarihinde Mekke’den Medine’ye göç eden muhacirlere yardım eden Medineli Müslümanlara ‘ensar’ denmiştir.MTTB Adıyaman Şubesi ve İlim Yayma Cemiyeti olarak ‘ensar olmak’ bedel ister dedik. Bir nebzede olsa nefsimizi rahatlattık fakat bunlar yetmiyor. Suriyeli kardeşlere bu yönüyle baktığımızda ensarını arayan konumunda olmuşlardır. Suriye’ye de kan, göz yaşı, açlık, zulüm görmekteyiz. Bu tür programları bir kereliğe mahsus değil her zaman yapılması gerekmektedir. Herkesin bir an önce elini taşın altına koyması lazım. Bu sorun hepimizin sorunudur” diye konuştu.