Adliyelerde Vatandaşla Anket Dönemi Başlıyor

Adliyelerde bundan böyle halkla anket yapılacak. Anketlerle adliyedeki eksiklikler ve artılar ortaya çıkarılacak, işlerinin hızlı gidip gitmediği, yargılamanın makul sürede bitip bitmediği belirlenecek.

Adliyelere yeni imaj kazandıracak ve vatandaşın memnuniyetini ön planda tutacak olan proje, Temmuz ve Ağustos ayında Eskişehir Adliyesi'nde start alacak. Eskişehir Adliyesi'ndeki personel, 3 aydan bu yana bu çerçevede halkla ilişkiler, stres yönetimi, öfke kontrolü eğitiminden geçiriliyor. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Çetingül, adliyede vatandaş anketi çalışmasının başarılı olacağına inandığını söyledi.

Başsavcı Çetingül, Adalet Komisyonu ve 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Şanverdi, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Basın Savcısı Celalettin Karanfil, Adalet Komisyonu Üyesi ve 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkimi Ayhan Yılmaz, Başsavcı Vekili Turhan Turunç ve Cumhuriyet Savcısı Hasan Gönen ile düzenlediği basın toplantısında, adliyelerdeki yeni çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

Türkiye'de 20 pilot adliye olduğunu belirten Başsavcı Çetingül, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı basın sözcülüğünün kendisine verildiğini kaydetti. Mahkeme yönetimi projesi kapsamında çalışmaları olduğunu ve bunun başarılı bir şekilde sürdüğünü aktaran Çetingül, Türkiye'de adliyeler ile medya arasındaki ilişkilerin sağlıklı olmadığını kaydetti. "Medya ile ilişkilerimiz sağlıklı değil. Bizim yanlışımız, hatamız var. Diğer ülkelerdeki uygulamaları gördük. Diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızı getirdiler, onlarla görüşmeler yaptık. Onların bizlerden çok farklı olduklarını gördük ve bize göre de doğru yaptıkları düşüncesindeyiz." diyen Çetingül, Avrupa ülkelerinde duruşma salonlarında faks, internet bağlantısı ve telefonların bırakıldığını, medyanın duruşma salonunda davayı izledikten sonra anında internetten haber geçebildiğini, telefonla bilgi verebildiğini vurguladı.

Mahkemenin de davalarda önemli gördüğü yerleri kamuoyuyla paylaştığını, vatandaşın davayla ilgili enstanteneleri internetten izleyebildiğini işaret eden Çetingül, "Kıyasladığımızda bizim onların çok gerisinde olduğumuzu gördük. Medya ile ilişkilerimizin sağlıklı olmadığını gördük. Basın sözcüsü olarak açıklanması gereken konu varsa anında açıklama yapacağız. Ama yolun başındayız. Belki bir takım aksamalar olabilir. Bir kısım yasal değişiklikler de gerekiyor. Zaman zaman görüyorsunuz internetten açıklamalar yapıyoruz. Bu açıklamalar bizi tatmin etmiyor. Tabi sizi de tatmin etmiyordur. Çok soyut ifadeler oluyor. Bu geliştirilecek." diye konuştu.

BUGÜN GİT YARIN GEL DÖNEMİ ORTADAN KALKACAK

Adliyelerde kurulacak olan ön bürolardan da bahseden Orhan Çetingül, artık bu bürolar sayesinde vatandaşın adliyeye geldiği zaman kapı kapı dolaşmayacağını dile getirdi. Çetingül, şöyle dedi: "Ön büroda tüm işini halledip gidecek. Tabi dava kısmı hariç. Alabileceği tüm bilgi ve belgeleri alıp gidecek. Bununla ilgili danışma alanlarımız oluşturulacak. Bunun haricinde kısıtlı alanlar da oluşturulacak. Bakın vatandaş, hâkim ve savcıya dosyayla ilgili soru sorduğu gibi, lavabonun yerini sorabiliyor. Hâkim Bey 40-50 defa bu yolla dosyadan kafasını kaldırmak zorunda kalıyor. Artık kısıtlı alanlar oluştuğu zaman vatandaş daha aşağıda tüm sorunlarını çözecek. Burada danışacak, belge ve bilgilerini buradan alacak. İlla hâkimle görüşmek istiyorum derse de yine hâkimle görüşecek. Danışması gerekenleri danışacak."

Ön büroda görev alacak personel, hâkim ev savcılara 3-4 aydan bu yana halkla ilişkiler, stres yönetimi, öfke kontrolü eğitimi verdiklerini dile getiren Çetingül, "Yani vatandaş geldiği zaman adliye'nin soğuk yüzü ile karşılaşmasın. Bugün git yarın gel denmesin. Bu zamana kadar denmiyordu. Bundan sonra da hiç denmeyecek. Biz buraya hizmet etmek için geldik. Ben maaşımı vatandaşın vergisinden alıyorum ve ona hizmet etmek zorundayım. Bu düşünceyi hem kendimize hem personelimize anlatıyoruz. Bunun ne kadar başarılı olacağını zamanla göreceğiz." şeklinde konuştu.

ADLİYENİN BAŞARILI OLMASI İÇİN VATANDAŞA GİDECEĞİZ

Bu eğitimlerin tamamlanmasının ardından Temmuz, Ağustos ayından itibaren vatandaşla anket çalışmaları dönemi başlatacaklarını kaydeden Çetingül, şöyle konuştu: "Bize de tuhaf gelmişti. Neyin anketini yapacağız? Adamı yargılamışsın, 20 yıl hapis vermişsiniz. Ona bir anket formu vereceğiz. Sonra '20 yıl hapis hoşunuza gitti mi' diye soracağız. Bize de tuhaf geldi. Veya operasyon yapıldı. 20 kişi alındı, tutuklamaya sevk ettik, sorgudan çıktıktan sonra anket verilecek. 'Efendim nasıl, tutuklama hoşunuza gitti mi, güzel tutuklandınız mı' diyeceğiz. Bu bize olmaz gibi geldi. Ama tabi maksat bu değil. Bunun anketini yapmayacağız. Vatandaşa bunu sormayacağız. Vatandaşa, 'adliyeye geldiğiniz kalemde insanca bir tavırla karşılaştınız mı', 'yargılamanız makul sürede bitti mi, yoksa aylarca uzadı mı', 'mahkeme kalemindeki, savcılıktaki personelin, hâkim ve savcının size karşı tavrı nasıl', 'mahkemenin celp kararı sizi tatmin etti mi, yoksa başka bir ihtiyacınız var mı', ya da 'adliyeye geldiğiniz zaman istediğiniz yeri rahatlıkla bulabildiniz mi, ulaşabildiniz mi', 'danışmalardaki hizmetler yeterli mi?'. Bu gibi konularda anket çalışması yapacağız. Tabi bunu yaparken de yargının bağımsızlığını zedelememe adına hareket edeceğiz. Yargının zedelenmemesini sağlayacağız."

SERBEST BIRAKILMA BİZİM DE VİCDANIMIZI KANATIYOR

Tutuklamalarla ilgili konuşan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Çetingül, "Gazeteci arkadaşımız diyor ki 'ya işte adam suç işlemiş ama, niye tutuklanmadı?' Vatandaşın sesini dillendiriyor tabi. Tutuklamalarla ilgili bazı konuların bilinmesinde fayda var. Toplumu sizin aracılığınızla aydınlatacağız. Yani vatandaş neden tutuklanmıyor, öğrenci bıçağı eline alıyor, öğretmeni bıçaklıyor. Adliyeye geliyor ve elini kolunu sallayarak gidiyor. Bizim vicdanımızı kanatmıyor mu? Evet kanatıyor. Biz de rahatsız oluyoruz. Ama niye tutuklanmıyor? Bakın tutuklanma şartları CMK’da belirlenmiştir. Öğrenci bıçağı alıyor geliyor, öğretmenini bıçaklıyor ve serbest kalıyor. Bu konularda zaman zaman medyaya değişik konular yansıdı. İşte açıklama yapamadığımız için halk da bilmiyor bunun ne olduğunu. Açıklama yapamadığımız için bir şey diyemedik." ifadesini kullandı.

ARTIK TUTUKLAMALAR ZORLAŞTI

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Basın Savcısı Celalettin Karanfil ise 3. yargı paketi kapsamında tutuklama şartlarının artık zorlaştığını anlattı. "Eskiden 5271 sayılı CMK’dan önceki ceza usul yasamızda 'toplumda infial uyandıran suç' şeklinde bir tanımlama vardı. Şimdi o zaman bu, hâkim ve savcılara geniş bir takdir hakkı veriyordu." diyen Karanfil, şöyle devam etti: "Toplumda infial uyandıran suçlarla ilgili biz inisiyatif kullanarak tutuklamaya sevk edebiliyorduk, hâkimler de tutuklayabiliyordu. Şimdi bu yok. Bu olmadığı gibi bundan sonra tutuklama sadece belli katalog suçlarda olacak. Bunlar da 16 tane. Genel tutuklama nedeni bazı durumlarda gerçekleşme ihtimali olduğu için tutuklama şartları şu anda çok zorlaştı. Zaten bundan böyle tutuklama fazla ihtiyaç duyulmuyor. Adli kontrol müessesesi tüm işleviyle çalışıyor. Tutuklama bir tedbir ve en ağır tedbir. Şu an istenen; 'gecikmiş adalet, adalet değil' sözünü prensip edinerek hızlı bir yargılama yapmak, bir an önce gerçek sonuca ulaşmak. Yine şöyle bir gerçek var. Cezaevlerinde çok tutuklu var. Bundan dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Birliği bizi çok eleştiriyor. Bundan dolayı da toplumda infial uyandıran suçlarla ilgili de olsa toplumun bilinçlendirilmesi ve her olayda tutuklama beklemesinin önüne geçmek gerekiyor. Tabi burada adli kontrol sisteminin vatandaşa çok iyi anlatılması gerekiyor.