İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Ceza İnfaz Kurumları'nın karşısında bulunan duruşma salonunda görülen davaya Adnan Oktar, Oktar Babuna, Tarkan Yavaş, Ayşegül Hüma Babuna da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı.
Bugünkü duruşmada Adnan Oktar'ın ek iddianame ve şikayetçilerin beyanlarına karşı savunması alındı.
Mahkeme Başkanı Mehmet Galip Perk, Adnan Oktar'a, "Aylık gelirinin 3 bin TL olduğunu söylüyorsun. İnce çizgili altın iplik kullanılmış elbiselerin, ahtapottan ayakkabılarının, yılan derisinden ayakkabılarının söylüyorsunuz. Şatafatlı lüks bir hayat sürdüğünüzü söylemişsiniz. Land Rover, Porsche arabalar. 3 bin TL aylık gelirle bunları nasıl yaptınız" diye sordu.
Adnan Oktar, "Yılan derili ayakkabı, altın iplikli ceketlere ilişkin söylemim şaka. Benim oradaki üslubumdan belli şaka yaptığım. Altın iplik falan... zaten böyle söylenmez. Ne param var ne arabam. Malım mülküm yok. Dragos'taki evin kirasını ben ödemiyorum. Arkadaşım ödüyor. Pahalı ama. Normal bir yer değil. Taktığım 300 bin TL'lik saat bana ait değil, arkadaşıma ait" dedi.
Bunu üzerine Başkan Perk, "300 bin TL'lik saat hangi arkadaşına ait" diye sorduğu Adnan Oktar, "Hatırlamıyorum, bir kaç kere el değiştirdi" diye yanıtladı. Başkan Perk, "Yayınlarda taktığın 300 bin liralık saatin kime ait olduğunu bilmiyor musun?" diye sordu. Oktar, "Galiba Seçim Köse'ye ait. Arabalar da arkadaşlarıma ait" diye yanıtladı. Yatak odasındaki Fars-Osmanlı karışımı tablolar sorulan Oktar, tabloların da arkadaşlarına ait olduğunu söyledi. Başkan Perk, "Hep arkadaşlarıma ait diyorsun" dedi. Oktar da, "Elbiseler bana ait" yanıtını verdi.
Başkan Perk'in, "Turnikeden geçirilip sonra sizinle evlendirilen bayanlar olduğuna ilişkin beyanlar var. Bir yayında da çok eşliliği savunan beyanlarınız var. Bununla ilgili ne diyeceksiniz" diye sorduğu Adnan Oktar, "Kalbimde coşkun bir sevgi var kadınlara ilişkin. Sevgi insanların bir vasfıdır, Müslüman'ın vasfıdır. Her şey sevgi içindir. Şu mahkeme de sevgi içindir" sözleri ile yanıtladı.
Oktar, Başkan Perk'in, "Akıl sağlığınız yönünden mahkemeden bir talebiniz var mı" sorusu üzerine, "Hayır. Gayet akıllıyım. Aklımın, başımın yerinde olduğu belli zaten" dedi.
Bel fıtığı olduğu için normal şekilde cinsel ilişki yaşayamadığına bu nedenle kadınları elle taciz ettiğine ilişkin iddianın sorulduğu Oktar, "Yalan söylüyorlar. Cinsel gücüm çok yerinde. Olağanüstü bir güce sahibim. Cinsel ilişkiye engel bir halim yok" şeklinde konuştu.
FETÖ'yü övdüğü konuşmaları duruşma salonunda dinletilen Oktar, "Bu konuşmalarda gizli bir aşağılama var. Dünyada Mehdi olarak tanınan adama gariban diyorum, bu aşağılamadır. CIA diyorum, işaret ediyorum. Zekice bakan bunu anlar. Mehdi değil Kahtani diyorum. Çünkü Kathani kan dökendir. Deccal konumuna koyuyorum, bu müthiş bir aşağılamadır" dedi.
Fetullah Gülen'e yazdığı 14 Şubat 2015 tarihli mektup sorulan Oktar, "İlk defa duyuyorum. Benim üslubum değil. Digital verilerden ele geçirilmiş, geçerli değil. Kimin niye gönderdiğini bilmiyorum. Gülen'i benim kadar eleştiren, benim kadar aşağılayan hiç kimse yoktur" diye konuştu.
Mason olmak için 1 milyon 50 bin Euro ödeme yaparak Masonluk belgesi alıp almadığı sorulan Oktar, "Masonluk belgesi aldım. Beni direk 33. dereceden Mason ilan ettiler canlı yayında. Onların localarına girdik, darvinizmi anlattık localarında. Para ödemedim, paramda yok" dedi.
Mahkeme Başkanı Perk, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya mektup yazdığını hatırlatarak, "İsrail Başbakanı'na bu güzellemeyi niye yaptınız" diye sorduğu Oktar, "Filistin'e zulümleri durdurmak için görüşmeler gerçekleştirdik. İsrail ile Türkiye'nin barışık olması, İsrail'in Türkiye'ye zarar vermemesi, radikallere ve terörizme karşı desteklerimizi ilettik. Marmara Gemisi'nde para ödemiyorlardı, ödettik. Özür dilemiyorlardı, dilettik. Tahran'ı bombalıyorlardı bunu engelledik. Yapılan zulmü durdurdum" iddiasında bulundu.
Mehdi olup olmadığı sorulan Oktar, "Alimlerden, hocalardan bir çoğu benim 'Mehdi' olduğumu söylüyor. Ama bu bir iltifat. Ben Allahın aciz bir kuluyum. Mehdiyi hepimiz bekliyoruz. Müslüman alemi için bir umut kaynağıdır. Ben seyidim, peygamber soyundan geliyorum. Genetik benzerlikler oluyor, benimde sırtımda ben var. Ben seçilmiş değilim. Hiçbir zaman, vallahi, billahi Mehdilik iddiam yok" sözleri ile yanıtladı. Evde bulunan 69 bin TL'lik prezervatif ve çok sayıda doğu kontrol hapı sorulan Oktar, "Kadın doğum hapı cilt bozuklukları ve adet düzensizlikleri için de kullanılıyor. Prezervatif o kadar miktarda sanmıyorum. Genç çocuk, kadın arkadaşları vardır. Kullanıyordur" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 226 sanık ile 125 mağdur-müşteki yer alıyor. İddianamede Adnan Oktar Suç Örgütü'nün kuruluşu, yapısı, kuralları, örgüt içi evlilikler, örgütün tarihsel gelişimi, ideolojisi, amacı, örgütün cinsel-mali sömürü düzeni, örgütün gelir kaynakları, silahlanma yapısı, örgütün hukuk grubu, propaganda faaliyetleri ve FETÖ ile ilişkisine ayrıntılı olarak yer veriliyor.
İddianamede, örgüt üyelerinin ev aramalarında 79 tabanca, 23 tüfek ve 17 bin 596 adet fişek ele geçirildiği belirtiliyor.
İddianamede, 11 Temmuz 2018 tarihinde örgüte yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda, "Dragos" olarak tabir edilen örgüt merkezinde arama işlemlerini gerçekleştiren kolluk personeline yönelik olarak, hâli hazırda tutuklu bulunan örgüt mensubu Mert Sucu tarafından Özel Harekat Şube Müdürlüğü görevlisine 2 adet ateş açıldığı ancak çelik yelekten dolayı herhangi bir ölüm olay yaşanmadığı ifade edildi.
İddianamede toplam 226 şüphelinin "Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Cinsel istismar" gibi toplam 24 ayrı suçtan cezalandırılmaları talep ediliyor.
Kaynak: DHA