Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Gençlik Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (ADÜ-GENÇ) tarafından birinci sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen Oryantasyon Programı, ‘İnternet Bağımlılığı ve Yaşamın Anlamı’ konulu konferans ile Atatürk Kongre Merkezi Maiandros Salonu’nda gerçekleşti.
Öğr. Gör. Fatma Evrim Güreşen’in ‘ADÜ-GENÇ’in İşleyişi ve Tanıtımı’ konulu sunumuyla başlayan programda; öğrencilerin sosyal, duygusal ve akademik yönden gelişmesine destek olunması, yeteneklerinin ve ilgilerinin farkında olup, kendileri ve çevreleriyle iyi ilişkiler kurabilen yetişkin bireyler olabilmelerinin ADÜ-GENÇ’ in en temel önceliklerinden olduğu belirtildi.
Güreşen, üniversite yaşamına uyum sağlamaya çalışırken sosyal, kültürel, akademik ve duygusal alanlarda bir takım sorunlar yaşanmasının doğal olduğunu, Merkezin, öğrencilerin eğitim hayatı süresince karşılaştıkları sorunlara yönelik olarak psikolojik destek sağlayan çalışmalar yürüttüğünü, yaşadıkları sosyo-duygusal güçlüklerle baş etmeye çalışırken yanlarında olunacağını vurguladı.
ADÜ-GENÇ Merkez Müdürü Doç. Dr. Yaşar Kuzucu, ‘İnternet Bağımlılığı ve Yaşamın Anlamı’ konulu sunumunda, gerçek ötesi çağda, gerçekle; yalan, kurgu, kurgu olmayan arasındaki sınırın muğlaklaştığını, gerçek-ötesine dayanan aldatma halinin bir tür oyuna ve alışkanlığa dönüştüğünü, sonunda da endişeye dayalı kırılgan bir toplumsal yapının inşasına yol açtığını, internet bağımlılarının kendi gerçeklikleriyle ilişkilerinin iyi olmadığını açıkladı.
Doç. Dr. Kuzucu, kişinin kendisine biçtiği imaj ve aslında var olan kendi gerçeğiyle yüzleşmekte güçlük çektikçe, kendisinden kaçmaya başladığını vurgulayarak, “Sosyal medya aracılığıyla sadece kendimiz gibi düşünen ve tepki veren homojen bir grup oluşturuyoruz. Sevmediğimiz insanların olmadığı steril bir dünyanın oluşturarak farklı düşünenlere karşı hoşgörüsüz bir iletişimin sergilendiği, oysa gerçek yaşamda kendimizden farklı insanlarla ortak bir yaşam kültürü geliştirme ve belli müştereklerde buluşabilmenin önemli bir yaşam becerisi olduğu unutulmamalıdır” dedi.
Gençlerin içinde bulundukları anı yaşayamadıkları, o anı, gelecekte nasıl hatırlamak istiyorlarsa öyle kurguladıklarını, öz çekimleri ve bulundukları mekanların en güzel fotoğraflarıyla bunu oluşturduklarını, yaşadıkları andan ziyade, bu anın onları izleyenler ve takip edenler tarafından nasıl algılanacağı ya da hatırlanacağı ile daha çok ilgilendiklerini belirtti. Kuzucu, “Gençlerin herhangi bir bilgiyi, gelişmeyi veya olayı kaçırma endişeleri, bugünü kaçırmalarına yol açıyor, gençler hayal kurma konusunda kısırlar. Yapılan araştırmalar sonucunda, hayallerinin meslek ve para odaklı olduğu, inovasyonun hayallerde yeteri kadar yer almadığı görülüyor. Hayal kurmanın yaş ilerledikçe azaldığı, nüfusumuzun genç, hayallerimizin yaşlı olduğu tespit ediliyor” diye konuştu.
Popüler kültürün, insanları bir amaç veya anlam arayışına yöneltmek yerine, bireysel başarıya odaklaştırdığını, boşluk ve narsizmi teşvik ettiğini, bir anlam arama arayışına doğru çektiğini belirten Kuzucu, tüketim alışkanlıklarının dışında, sıkılganlık, tahammülsüzlük ve dikkat dağınıklığı üzerinden iletişim ve yaşam kalitesinin olumsuz etkilendiği, ayrıca teknolojinin özlem duygusunu da etkilediğini aktardı.
Doç. Dr. Kuzucu, iletişim, problem çözme ve baş etme becerileri olan, duygu düzenleme becerileri yüksek, kendi gerçekleriyle barışık, başkalarının dertleriyle dertlenebilen, sahip olmaktan çok, üretmek ve paylaşmaktan mutluluk duyan, yaşamlarına anlam katabilen gençler yetiştirebilmek temennisiyle konuşmasına son verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz