Af tartışmaları

AK Parti Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, devlete karşı işlenen suçların affını devletin yapabileceğini, toplumsal olaylar münasebetiyle cezaevinde olan insanları, bizatihi o ailelerin affetmesi ve bağışlamasının çok daha doğru olabileceğini söyledi.

Gülaçar, Van Milletvekili Abdulahat Arvas ile düzenlediği basın toplantısında, 23 Ekim 2011 tarihinin, Van Depremi'nin yıl dönümü olduğunu anımsattı.

1999 Marmara Depremi'nden 15 gün sonra bile devlet organlarının sahada olmadığını gördüklerini ifade eden Gülaçar, "Oysaki Van Depremi'nin henüz şokunu bile üzerimizden atmamışken, o gün Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bakanların büyük bölümüyle enkazın başındaydı." diye konuştu.

AK Parti'li Gülaçar, hükümetin Van'da kısa zamanda çadır ve konteynır kentler kurduğunu kaydetti.

Depremlere karşı önlemlerin her zaman alınması gerektiğini vurgulayan Gülaçar, "Çarpık kentleşmeye, depreme dayanıksız yapılara asla müsaade etmemeliyiz. Herkesi bu felaketler karşısında eğitmeliyiz. Belediyelerimiz, tüm ilgili devlet organlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, bu ve buna benzer felaketler başımıza gelecekmiş gibi hazırlıklı olmalıyız." dedi.

- Danıştayın öğrenci andı kararı

Gülaçar, Danıştayın "öğrenci andı" ile ilgili kararının sorulması üzerine, toplumsal barış adına kucaklayıcı dil oluşturulması gerektiğini söyledi.

Geçmişte öğrenci andının kaldırılmasıyla güzel bir adım atıldığını belirten Gülaçar, "Şimdi Danıştayın kararı ile gündeme gelmesi üzücü. Biz, ötekileştiren değil, kucaklayan bir dil istiyoruz. Bize aidiyeti ifade edecek dilin inşaasının, toplumumuzun barış ve huzuru adına daha değerli ve önemli olduğuna inanıyoruz." diye konuştu.

Af tartışmasıyla ilgili soru üzerine Gülaçar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda ifade ettiği sözlerin kendileri için önemli ve değerli olduğunu söyledi. Gülaçar, "Eğer devlete karşı işlenen bir suç varsa, bu suçların affını devlet yapabilir fakat toplumsal olaylar münasebetiyle cezaevinde olan insanları, bizatihi o ailelerin affetmesi, bağışlaması belki çok daha doğru olabilir." ifadesini kullandı.

Gülaçar, Türkiye'nin geçmişte 28 Şubat süreci yaşadığını anımsatarak, "Hala bugün bile cezaevlerinde olan, haklarını savunamamış, kendilerini ifade edememiş insanlarımız var. Eğer af gelecekse, af olacaksa bu mağdur insanlara olmalı." dedi.

Öğrenci andı ile ilgili soruyu yanıtlayan Abdulahat Arvas da 1933 yılında çocuklara ant olarak okutulmaya başlanan metnin, Türkiye'yi bir yere getirmediğini söyledi.

Arvas, 21. yüzyılda çocukları daha ileriye taşıyabilecek, akademik başarıdan ziyade ahlaki, insani, vicdani aidiyet antlarının, toplumun önünü açacağına inandığını belirterek, "1933 yılında okunmaya başlanan bu andımızın, başkanlık sistemi ile eskilerde kaldığını, tarihe gömüldüğünü düşünüyorum. Onun yerine daha güzel şeylerin çocuklarımıza öğretileceğimize inanıyorum." diye konuştu.