Afad Afete Hazır Okul Kampanyası

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı(AFAD) ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaklaşa hazırladığı proje kapsamında iki gün sürecek eğitimle afetin ilk 72 saatinde nelerin yapılması gerektiği ve alınacak önlemlerle ilgili yaklaşık bin 500 yöneticiye eğitim verilmesi planlanıyor.Afete Hazır Türkiye Projesi’nin Afete Hazır Okul Kampanyası kapsamında Antalya’da Okul Afet ve Acil Durum Planı Hazırlama Eğitimi Programı düzenlendi. Kervansaray Otel’de gerçekleştirilen programın açılışına Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay, Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, AFAD ve Milli Eğitim Bakanlığı yöneticileri, 81 ilin ilçe milli eğitim müdürleri ve AFAD personeli ile akademisyenler katıldı."YARDIMSEVER MİLLET OLDUĞUMUZ İÇİN BİLİNÇSİZCE KURTARMALARA GİDİYORUZ"Depremlerin ve afetlerin Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu belirten Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük afetle yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini söyledi. Özellikle 1999 depreminden sonra bilinçli olmayı hedeflediklerini belirten Büyük, bilinçli olmanın ancak eğitimle sağlanacağını aktardı. Yardımsever bir millet olunması nedeniyle afetler sırasında bilinçsizce olaya müdahale edildiğini kaydeden Büyük şöyle konuştu:"81 ilde bütün illerde bütün okulların tamamına ülkenin en ücra okulundaki öğretmenimize, öğrencimize, velimize ulaşacağız ve yeni yetişen nesli bu 10 yıllık süre içerisinde bu eğitimle ilgili yetiştirdiğimizde yarın herhangi bir afet anında nasıl hareket edeceğimizi de öğrenmiş olacağız. Biz yardımsever bir millet olduğumuz için bilinçsiz şekilde kurtarmalara gidiyoruz. Faydadan çok zarara neden oluyoruz. Bu toplantıdan sonra arkadaşlarımız bu işin gönüllü birer elemanı olacaklar."AFETLERDE DAVRANIŞ BİÇİMLERİTürkiye ile gelişmiş olan ülkelerin afetler sırasındaki davranış şekillerini karşılaştıran AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay, "Özellikle gelişmiş ülkelerle Türkiye arasındaki farkı herhangi bir afet yaşandığında ve ilk andaki davranış şekillerimizin sonuna, o afetlerle nasıl baş edebildiğimiz ülkemizin durumuna bakarak değerlendirebiliriz. Bir tarafta belki bizim yaşadığımız afetlerin kat be kat fazlasını yaşayanların son derece sakin olurken, bizim bütün ülke olarak, başbakanımızdan en altta çalışanımıza kadar afet yerinde olmamıza kadar bütün kurum ve kuruluşlarımıza kadar orada olmamıza rağmen bazen hiç de olmayan görüntüleri hep birlikte görüyoruz" dedi."SIFIRINCI NOKTAYA HAZIR OLMALIYIZ"2013 yılı içerisinde Suriye olayları ve Van depremi sırasında çalışmalarını en iyi şekilde yaptıklarını belirten Dr. Oktay, yeni bir afet modelini dünyaya örnek olacak şekilde uyguladıklarını kaydetti. Yapılan tüm çalışmalara rağmen bir şeylerin eksik kaldığını da belirten Dr. Oktay, "Birinci noktada bütün kurum ve kuruluşlarımız herhangi bir olay olduğunda elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Ama yine bir şeyler eksik kalıyor. O zaman bunu ortak akla dönüştürmemiz, kurumsallaştırıyor, bir sistem getiriyor olmamız lazım. Yani Türkiye’yi sıfırıncı dakikaya hazırlıyor olmamız lazım. Her bir bireyin, kurum kuruluşun ne yapması gerektiğini bilen, her türlü kapasitesini bilen bir Türkiye’ye oluşturmamız lazım" ifadelerini kullandı."AFETE HAZIR TÜRKİYE"Afete hazır Türkiye olmak yolunda kararlı olduklarını da kaydeden Dr.Oktay, Türkiye’de dönüşüm çalışmalarına başladıklarını söyledi. Evlerin sadece manzara kısmına değil sağlam ve dayanıklı olmasının da incelenmesi gerektiğini belirten Dr. Oktay konuşmasını şöyle sürdürdü:"Afete hazır Türkiye’de kararlıyız. Bunu ısrarla yapmak istiyoruz. Ailelerle başlayalım istedik, afetler olmadan önce aile olarak her birimiz kendi ailemizde, kendi çocuklarımızı afetler olmadan önce hazırlıyor olalım. Evimizi alırken sadece manzarasına bakmayalım. Herhangi bir panik anında, herhangi bir afet anında bilinçaltımız ortaya çıkıyor. Bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Bir 10 yıl sonrasında Türkiye’deki dönüşümün yapılmasının çalışmasını başlatıyoruz. 15 yıl sonra sonuçlarını göreceğiz. İlk etapta yapmak istediğimiz şey, hem kamuoyu nezdinde ama özellikle de siyasi irade nezdinde çok ciddi bir desteğin arkamızda olması en büyük avantajımızdır. Bugün tüm ilçe milli eğitim müdürleri ve AFAD’dan gelen arkadaşlarımızla başlıyor olacağız. İki günlük çalıştaydan sonra her bir eğitmen ekibimiz her bir okulda görevlendirilen bir personele eğitim veriyor olacak" dedi.ANTALYA İKİNCİ AFET BÖLGESİ KONUMUNDAVerilen eğitimlerin afet olduğunda davranışa yansımadığını belirten Antalya Valisi Sebahattin Öztürk ise davranışa yansımayan eğitimin boşa gittiğini söyledi. Her afet sonunda bazı yanlışları tekrar yapıldığını da kaydeden Vali Öztürk, "Afetle ilgili çok şey yapıldı, söylendi, ama her afetin sonunda biz aynı yanlışları tekrar yapar olduk. O halde yapılması gereken şey kalıcı bir şekilde beşikten öğretmek lazım bu işi. Bu işin güzel örnekleri dünyada var. Japonya bunun en güzel örneklerinden birisi. Hakikaten deprem sonrasında insanlar nasıl davranacaklarıyla ilgili çok güzel örnekler var. Sadece eğitimle alakalı değil insanın yapısıyla ilgili boyutları da var. Biz her şeye rağmen bunun olabildiğince küçük yaşlarda eğitilmesine, öğretilmesine gayret etmeliyiz" diye konuştu.Antalya’nın deprem ve afet konusunda ciddi sıkıntılı bir bölge olduğunu da kaydeden Vali Öztürk, Antalya’nın dördüncü afet bölgesinden ikinci afet bölgesine alındığını söyledi. Buna göre planların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini de vurgulayan Vali Öztürk, "Antalya dördüncü afet bölgesinden ikinci afet bölgesine alınmış bir il. Biz bütün planlarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor. Antalya’nın yüzde 60’ı ikinci derece deprem bölgesi olarak tespit edilmiş. Tam içinden fay geçmiyor ama Akdeniz Kıbrıs Adası yakınında bir fay hattımız var. Geçenlerde 6 şiddetinde bir depremle karşılaştık, herhangi bir hasar ya da can kaybımız olmadı.Burası ayrıca sel bölgesi, ciddi bir dolu mal kaybına sebebiyet veriyor. Bu sadece Antalya’yı değil Türkiye’yi ilgilendiriyor" şeklinde konuştu.Program kapsamında iki süren eğitimle 81 ilden gelen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri afetle ilgili bilinçlendirilerek Türkiye çapında genel bir hazırlık yapılması planlanıyor.