Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Eğitim Uzmanı Levent Sönmez, deprem anında yapılacak en büyük yanlışın kaçmaya çalışmak olduğuna dikkati çekerek, kaçmaya çalışmanın bilinmezliğe doğru gitmek olacağını söyledi.Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Öğrenci Konseyi’nin düzenlediği ‘Deprem Hayat Karartmasın’ projesi kapsamında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nca (AFAD) Kültür Merkezinde seminer verildi. AFAD Eğitim Uzmanı Levent Sönmez, ülkemizde meydana gelen afetlerin yüzde 60’ını depremlerin oluşturduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin depremlerde insan kaybı açısından 9’uncu, toplam etkilenen insan sayısı açısından ise 5’inci sırada olduğunu bildirdi.Seminer boyunca deprem anında, öncesinde ve sonrasında yapılması ve yapılmaması gerekenler hakkında ayrıntılı bilgiler veren Sönmez, depremde yapılacak en büyük yanlışın ‘kaçmaya çalışmak’ olduğuna dikkati çekerek, “Sarsıntı anında sakin olmalı. Cam, balkon, merdiven ve asansörlerden uzak durmalıyız. Yapılacak en büyük yanlış deprem sırasında kaçmaya çalışmaktır. Deprem anında kendimizi binanın dışına atmaya çalışmak bilinmezliğe doğru gitmektir. Sarsıntı hissedildiği anda ‘Çök-kapan-tutun’, yani güvenli bir nesnenin yanına çökeceğiz. Başımızı ve ensemizi koruyacağız. Küçülebildiğimiz kadar küçüleceğiz. Savrulmamak için de sabit bir nesneye sıkıca tutunacağız. Doğru olan davranış bu” diye konuştu.Afetlerin ilk dakikalarında herkesin tek başına olduğunu vurgulayan ve kimsenin depremi ciddiye almadığını söyleyen Sönmez, “Bizi sadece kendi hazırlığımız ve bilgimiz koruyacaktır. Dünyanın hiçbir ülkesinde sağlık, itfaiye, arama kurtarma ekipleri gibi birimlerin tüm bireylere anında ulaşması mümkün değildir. Afet sonrası altın saatler olarak adlandırılan ilk 72 saat için de her bireyin hazır olması şarttır. Oysa biz sadece şikayet ediyoruz ve hiçbir hazırlık yapmıyoruz. Daha da önemlisi depremi maalesef ciddiye almıyoruz” ifadelerini aldı.Levent Sönmez, deprem öncesinde deprem çantası hazırlamak, eşyaları sabitlemek ve deprem sonrası buluşulacak mekanı belirlemek gibi konularda da öğrencilere ayrıntılı bilgiler verdi. Evimizin çevresini çok iyi tanımamız gerektiğine işaret eden Sönmez, deprem sonrasında dışarı çıktığımızda bizler için risk oluşturacak ve ikincil afetler olarak adlandırılan akaryakıt/LPG istasyonları gibi tehlikeli madde kullanan iş yerleri ile enerji nakil hatları ve dar-çıkmaz sokaklardan uzak durulması gerektiğini söyledi. Sönmez, bölge dışında güvenilen bir kişinin telefonunu kaydedip deprem sonrası bu kişiye kısa mesajla durum hakkında bilgi verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.Depremden sonra ise yangın, su baskını ve gaz sızıntısına karşı önlem almak gerektiğini kaydeden Sönmez, gaz sızıntısı olmadığından emin olana dek elektrik anahtarlarınınaçılmaması, açıksa kapatılmaması, çakmak ve kibrit gibi yangına neden olacak nesnelerin kullanılmaması gerektiğini söyledi.Seminerde yapısal riskler hakkında bilgi veren AFAD İnşaat Mühendisi Gökhan Yılmaz ise binanın yapım aşamasında belediyelerin yapı başlangıç izni, temel ruhsatı ve yapı kullanım izni verdiğine dikkati çekerek, binasının durumundan emin olmayan yurttaşların apartman yönetimleri aracılığıyla belediyelere başvurarak söz konusu ruhsatların olup olmadığını öğrenebileceklerini kaydetti.AFAD Endüstri Mühendisi Serkan Çobanoğlu ise Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) hakkında bilgi vererek, “Günümüzde sigortalı konut sayısı 5 milyonu aşmış, sigortalı konut oranı ise yüzde 35’e ulaşmıştır. Bolu’da sigortalı konut oranı 2013 Ekim ayı sonu itibariyle yüzde 58’e yükselmiştir. Türkiye’de zorunlu deprem sigortasını en çok yaptıran ilimiz Bolu’dur” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz