Binlerce vatandaşımızı yitirdiğimiz 17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara Depremi’nin 14. yıldönümü yaklaşırken, Aksigorta’nın araştırması, toplumumuzdaki afet bilincinin son derece düşük seviyede olduğunu ortaya koydu.Araştırmada, en ilgi çekici detaylardan biri her 10 kişiden 4’ü deprem öncesinde köpeklerden farklı davranışlar bekliyor.Türk toplumunun büyük çoğunluğu (yüzde 70) dünyanın çeşitli ülkelerinde yürütülen “deprem öncesi uyarı” niteliği taşıyan ileri teknoloji araştırmalarını desteklerken, her 10 kişiden 5’i de doğada deprem öncesi habercisi olarak tanımlanan birtakım işaretler olduğuna inanıyor (yüzde 46). Her 10 kişiden 4’ü deprem öncesinde köpeklerden farklı davranışlar bekliyor.Deprem öncesinde işaret verdiğine inanılan diğer hayvanlar ve doğa olayları şöyle: "Kediler, kuşların dairesel olarak uçmaları ve gökyüzünde ağlamaları, çatılarda kümeleşmeleri, karıncaların banyo ve tuvaletlere hücumu ve bir zincir halinde yukarılara, çatıya doğru tırmanmaları, gökyüzünde renkli ışımalar, ateş topları, deniz, kuyu, kaynak ve kaplıca sularında sıcaklık artışı, deniz dibinde hareketlenme, deniz suyu seviyesinde yükselme, deniz kıyısında çamurlaşma, toplu balık ölümleri, balıkların karaya vurması, akvaryum balıklarının akvaryum dışına sıçraması, topraktan gaz çıkışları, güneş tutulması, gökyüzünün kırmızı olması, gökyüzünde normalden fazla yıldız bulunması, ani hava sıcaklığı, ani bunaltıcı sıcak, havada tozlanma ve bulutlanma."Aksigorta tarafından araştırma şirketi Nielsen’e yaptırılan Türkiye’nin bugüne kadar afet bilinci konusunda gerçekleştirilmiş en geniş kapsamlı araştırması olan “Afet Bilinci Araştırması”, Türk toplumunun afetler konusundaki bilinç ve yaklaşım tarzı ile ilgili ilginç ve çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Türkiye’yi temsil eden 14 ilde 16-64 yaş grubuna dahil 1.212 kişi ile yapılan araştırma, toplumun başta deprem olmak üzere afetler konusunda farkındalığının olduğunu, ancak kendini risk altında görmediğini ortaya çıkardı."YAŞADIĞIM BÖLGE RİSK ALTINDA DEĞİL”Aksigorta’nın Afet Bilinci Araştırması'na göre, Türkiye’de her iki kişiden biri afete, her 5 kişiden 2’si depreme maruz kaldığını dile getirirken, toplumun yüzde 80’i oturduğu bölgeyi afet riski altında görmüyor. Topraklarının yüzde 96'sı farklı oranlarda deprem tehlikesi altında olan ve yüzde 66’sı aktif fay hatları ile kaplı Türkiye’de, araştırmaya katılan 1.212 kişinin sadece yüzde 14’ü fay hattı üzerinde olduğunu düşündüğünü belirtti. Yüzde 4’lük oran sel ve diğer afetler açısından risk altında olduğunu dile getirdi. Sonuçlar bölgeler bazında değerlendirildiğinde; Türkiye’nin yakın tarihinde çok önemli kayıplar verdiği depremlerin gerçekleştiği Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayanların yüzde 92’si, oturduğu bölgenin deprem riski altında olmadığını dile getirdi. Bu oran, İç Anadolu’da yüzde 90, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 80, Karadeniz’de yüzde 79, Marmara’da yüzde 73, Ege Bölgesi’nde yüzde 69 olarak gerçekleşti.Türkiye’de her 10 kişiden 1’i kendini afet riski altında görmesine ve afet durumunda can ve mal kaybına uğrayacağını düşünmesine rağmen harekete geçmiyor.AFET DENİNCE AKLA DEPREM GELİYORAraştırmaya göre, Türkiye’de afet denince hemen herkesin (yüzde 85) aklına ilk olarak deprem geliyor. Türkiye’de her 5 kişiden 2’si sel, dolu, fırtına, toprak kayması, kuraklık, çığ ve volkanın yıkıcı etkileri olduğunu düşünmüyor.Araştırmaya katılanların yüzde 85’i afet denince aklına ilk önce depremin geldiğini belirtirken, yüzde 8’i sel, su taşkınları, yüzde 2’si yangınlar, yüzde 2’si toprak kayması ve kaya düşmesi, yüzde 1’i şiddetli soğuk ve donma, yüzde 1’i çığ, diğer yüzde 1’i ise afetin kuraklığı çağrıştırdığını ifade etti.Araştırmaya göre, her iki kişiden biri (yüzde 51) doğal afete maruz kaldığını söylüyor. Bu oran, Akdeniz Bölgesi için yüzde 70 iken, Marmara Bölgesi için yüzde 66, İç Anadolu Bölgesi için yüzde 47, Karadeniz Bölgesi için yüzde 41, Doğu Anadolu Bölgesi için yüzde 37. Ege Bölgesi, yüzde 20 oranla doğal afete en az maruz kaldığını dile getiren bölge olarak dikkat çekiyor.TÜRKİYE’NİN EN ÇOK ZARAR GÖRDÜĞÜ AFETLERDEN SEL, PEK BİLİNMİYORDoğal afetler içinde Türkiye’nin en çok zarar gördüğü bir başka afet olan sellerin çok da bilinmediğinin ortaya çıktığı Afet Bilinci Araştırması'na göre, Marmara Bölgesi’nde yaşayanların yüzde 7’si, Doğu Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde yaşayanların yüzde 5’i, İç Anadolu Bölgesi’nde yaşayanların yüzde 4’ü sele maruz kaldığını dile getirdi. Sele en yüksek oranda maruz kaldığını ifade eden bölge yüzde 26 oranla Karadeniz Bölgesi.BEŞ KİŞİDEN İKİSİ AFET MAĞDURUAraştırmaya göre, toplumun yüzde 33’ü afetler, yüzde 27’si depremlerden hasar gördüğünü beyan etti. Depremden hasar görenlerin yarısı, gördüğü zararı, “Fiziksel, psikolojik /duygusal zarar” olarak tanımlarken, depreme maruz kalan her 10 kişiden biri binasının hasar gördüğünü beyan etti. Yaşanan hasar sonrasında alınan aksiyonlara bakıldığında enteresan sonuçlara ulaşıldı. Depremde zarar gördüğünü ifade edenlerin yüzde 56’sı, bulunduğu durumu iyileştirmek adına hiçbir şey yapmazken, alınan aksiyonlar arasında akrabalarının yanına taşınma, kendi imkanlarıyla tadilat yapma, hastaneye gitme, Belediye, Kızılay ve Valiliğe başvurma, AKUT’a, Jandarma ve Akom’a başvurma, sigorta şirketini arama ve çadırda kalma bulunuyor.DEPREM ÖNLEMİ ALMADA EN DUYARLI BÖLGE MARMARADeprem önlemi alma konusunda en duyarlı bölge yüzde 48 ile Marmara oldu. Marmara Bölgesi’ni sırasıyla yüzde 32 oranla Akdeniz, yüzde 28 oranla Karadeniz, yüzde 26 oranla Ege, yüzde 22 oran ile İç Anadolu ve yüzde 17 ile de Doğu Anadolu bölgeleri takip ediyor.GENÇLER AFETLERE KARŞI DAHA DUYARSIZAraştırmaya göre, her 10 kişiden 1’i moral bozukluğu oluşturduğu gerekçesiyle depremle ilgili haberleri takip etmediğini söyledi (yüzde 9). Bu oran, 16-20 yaş grubunda 10 kişiden 2’sine yükseliyor (yüzde 16). 10 kişiden 2’si afetler (yüzde 16) ile ilgili aksiyon alarak yardım kuruluşları ile beraber çalıştığını ifade ederken, bu oran 16-20 yaş grubunda 10 kişiden 1’i şeklinde görülüyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz