Ülkenin batısında bulunan Badgis vilayetinin merkez ilçesi Kale-i Nev'e 8 kilometre mesafedeki bölgede onlarca aile, açlık ve fakirlik nedeniyle yırtılmış ve yıpranmış çadırların olduğu bir kampta yaşamak zorunda kalıyor.
Kimi aile bireyleri geçimlerini sağlamak için dilencilik yapıyor, kimi de çocuklarını satmak istiyor.
Muhammedi ve Şahid aileleri de söz konusu ailelerden. Ailelerin yaşadığı kampta, elektrik, su ve kanalizasyon gibi altyapı hizmeti bulunmuyor. Akşamları ateş yakarak ısınan ve çadırlarını aydınlatan aileler, içme suyunu ise çevredeki derelerden sağlıyor.
Aile bireyleri, AA muhabirine, günlük yiyecek ekmeklerini dahi karşılayamadıklarını, kış aylarının yaklaşmasıyla şartlarının daha da kötüleşeceğini, uluslararası kuruluşlardan yardım beklediklerini ve fakirlikten biraz da olsa kurtulmak için çocuklarını satmak istediklerini söylüyor.
Aileler, böylece çocukların daha iyi bir geleceğe sahip olma ihtimali olduğunu ifade ediyor.
Ülkede satışa çıkarılan çocuklara genelde iki kesim talip oluyor. İlk kesim olan çocuğu olmayan aileler, kız-erkek çocukları evlat edinmek için satın alıyor. Diğer kesim ise kız çocuklarını evlenmek amacıyla satın alıyor. Bu durumda alan erkeğin yaşı önemsenmiyor.
Eski hükümet devrilmeden önce kampın uluslararası yardım kuruluşları tarafından desteklendiğini belirten aileler, Taliban'ın ülke yönetimini devralmasının ardından bu yardımların da kesildiğini ifade etti.
Geçim derdine düşen birçok aile, çocuklarını satmaya yöneldi. Bu çocuklardan biri de 16 yaşındaki Necibe Muhammedi. Necibe, eğitim almak ve ileride bir meslek sahibi olmak istiyor ancak ailesinin geçimini sağlamak için 50 bin afganiye (yaklaşık 550 dolar) satışa çıkarıldı.
Amca Gül Ahmed Muhammedi, Necibe'yi satarken kişi ayrımı yapmıyor ancak Necibe'yi onunla evlenecek bir kişinin satın almasını arzuluyor. Böylece Necibe'nin evlenmiş ve "hayatını kurtarmış" olacağına inanıyor.
Necibe, babası Gülcan'ı 47 yaşındayken mide kanseri nedeniyle 2 yıl önce kaybetmiş. Aileye şu an amca Muhammedi bakıyor. Necibe, annesi Mestane (38), erkek kardeşleri Abdulsamed (8), Razık (6) ve kız kardeşi Melike (4) ile amcası Gül Ahmed (56), eşi ve kızı Zermine (9) kampta bulunan bir çadırda yaşıyor.
Amca Muhammedi şu an işsiz, anne Mestane ise dilencilik yapıyor. Amca Muhammedi, kardeşi ve Necibe'nin babası Gülcan, önceden çiftlik ve tarlalarda yevmiye ile çalışıyorlarmış. Taliban ve önceki hükümet arasında artan çatışmalar ve kuraklık nedeniyle her ikisi de işini kaybedip, 4 yıl önce şu an yaşadıkları kampa yerleşmişler.
Baba Gülcan'ın iki yıl önceki vefatı üzerine her iki ailenin geçimi de amcanın üzerine kalmış. Amca Gül Muhammedi şu an çalışmıyor ve uluslararası yardım kuruluşlarının kendilerine yardım göndermesini istiyor.
İki yıl önce yine açlık ve fakirlik nedeniyle o zaman 12 yaşında olan kızı Rahime'yi sattığını ve alan kişinin onunla evlendiğini belirten amca Muhammedi, aynı şekilde Necibe'yi de satmak istediğini söyledi.
Muhammedi, konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı: "Açlık nedeniyle mecburen Necibe'yi satışa çıkardım. Çünkü başka çarem yok. Eğer durum böyle devam ederse küçük yaştaki diğer kızımı da satışa çıkaracağım. Necibe'nin annesi sabahtan akşama kadar pazarda dilencilik yapıyor. Biz de istiyoruz Necibe eğitim alsa, okusa ve gelecekte bir doktor olsa ama maalesef bu durumumuzdan kaygılıyız."
Amca Muhammedi, şu an hiçbir kişi ya da kurumdan yardım alamadıklarını vurgulayarak, "Eğer durum böyle devam ederse bizim gibi birçok aile daha çocuklarını satışa çıkarabilir. Hatta akşam yiyeceğim kuru ekmeği dahi bulamıyoruz. Çalışmak için iş yok, nereden bulacağız parayı." diye konuştu.
Çevresindeki bazı kişilerin kendisini Necibe'yi "ucuza satıyor" diye eleştirdiğini anlatan Muhammedi, "Ailemin açlık ve ölümden kurtulması için büyük kızlarımızı satmaya mecburuz." dedi.
Necibe'nin en büyük arzusu ise eğitim almak ancak şu ana kadar hiç okula gidememiş. Küçükken kızlar için eğitim veren bir medresede bir müddet Kur'an ve din dersleri eğitimi almış. Bunun dışında hiçbir resmi eğitimi bulunmuyor.
Necibe, buna rağmen okula gidip eğitim almak istediğini söylüyor. Okuyup doktor ya da öğretmen olmak istediğini kaydeden Necibe, büyüyünce kendileri gibi yerinden olan fakir ailelere yardım etmek istediğini belirtti.
Necibe, "Şu ana kadar hiçbir arzum gerçekleşmedi. Okula gidip eğitim almak ve gelecekte de insanlara hizmet etmek istiyorum. Ancak fakirlik ve darlık ailemizi maalesef beni satmaya mecbur bıraktı." dedi.
İsteklerine ulaşamayacağını düşünen ve geleceği hakkında iyimser olmadığını vurgulayan Necibe, satılmaması için uluslararası kurumlara kendilerine yardım etmesi çağırısı yaptı.
Kampın diğer bir sakini ise Şahid ailesi. Baba Muhammed Arif Şahid (58), eşi ve çocukları Muhammed Akif (12), Nuriye (10), Meryem (8), Şükriye (5), İhsan (1,5) ile bir çadırda yaşıyor.
Baba Şahid, 4 yıl öncesine kadar seyyar satıcılık yapıyormuş. Yaşlandığını ve bu işi yapacak gücünün kalmadığını belirten Şahid, kampa yerleştiğini kaydetti.
Ailenin en büyük çocuğu 12 yaşındaki Muhammed Akif, hasta ve sürekli yatakta. Baba Şahid, çocuğun vücudunun sürekli şiştiğini söylüyor ancak tanı ve tedavi için hastaneye götürecek paraları olmadığını, bu nedenle oğlunda hangi hastalığın olduğunu bilmediklerini söyledi.
Şahid, çocuklarına bakacak imkanı olmadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Muhammed Akif adında bir erkek çocuğum evde hasta yatıyor. Onu besleyecek gıda ve tedavi edecek param bile yok. Ben ne yapabilirim çaresiz ve her yerden elim kesilmiş durumdayım. Allah bana yardım ederse çocuklarımın elimden gitmesini asla istemiyorum. Bir yandan kış geldi, havalar soğumaya başladı. Yakacak kömür odun bile bulamıyoruz. Dün akşam komşulardan iki parça ekmeği dilencilik yaparak aldım ve getirdim çocuklarıma yedirdim."
Baba Şahid, çocuklarını çok sevdiğini ancak onları satmaya mecbur olduğunu söyleyerek, kampta başka ailelerin de kendileri ile aynı kaderi paylaştığını aktardı.
Taliban yetkililerinin kampa geldiğini ancak şu ana kadar kimseden yardım görmediklerini belirten baba Şahid, "Kimse mecbur olmazsa kendi çocuğunu satmak istemez. Ancak açlık nedeniyle mecbur kalır insan. Ben yaşlı olduğum için çalışamıyorum. Ayrıca çalışmak için iş de yok şu an. Çoğu zaman yemek yiyemeden gün geçiriyoruz." dedi.
Şahid, çocukları Nuriye (10), Meryem (8), Şükriye (5) ve İhsan’ı (1,5) kişi başı 150 dolardan satmak istediğini söyledi.
Uluslararası kurumlardan yardım talep eden Şahid, "Komşularımın bile yiyecek bir şeyi yok en azından onlarda olsa da çocuklarımı doyuracak kadar onlardan alsak. Çocuklarımı yurt dışına bile götürmek isterlerse satacağım. Yeter ki bir şeyler alabilecek paramız olsun. Çocuklarım açlıktan ölmesin yeter." diye konuştu.
Taliban ile önceki hükümet güçleri arasında yaz aylarında tırmanan çatışmalar ve Taliban'ın ülkeye hakim olma sürecinde ülke ekonomisi büyük zarar görmüş, birçok iş yeri faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştı.
Taliban'ın başkent Kabil'i kontrol etmesinin ardından uluslararası yardım kuruluşlarının çoğu ülkeden ayrılmıştı ve Afganistan'a verilen yardımlar da kesilmişti.
BM başta olmak üzere uluslararası toplum, şu an ülkede gıda temininde yaşanan sorunlara dikkati çekiyor. Yaklaşan kış aylarında yaşanması beklenen gıda kıtlığı krizinin derinleşeceği öngörülüyor.
BM verilerine göre, Afganistan'da, gelecek kış aylarında nüfusun yarısından fazlasına tekabül eden 22,8 milyon kişinin ciddi anlamda gıda sıkıntısı yaşayacağı tahmin ediliyor.
(AA)