Tahir Kadiri
BBC Kabil
Afganistan dünyadaki afyonlu uyuşturucuların yüzde 90'ını üretiyor. Son döneme kadar büyük bir tüketimi ise yoktu.
Fakat bugün 35 milyonluk nüfusun bir milyondan fazlası uyuşturucu bağımlısı. Yani Afganistan oransal olarak dünyada uyuşturucu bağımlısı sayısının en yüksek olduğu ülke haline geldi.
Kabil'in ortasından geçen nehrin kenarında uyuşturucu bağımlıları eroin satın almak ve kullanmak için toplanıyor.
Gün ortasında bir düzine adam ve genç delikanlı çifter çifter oturmuş, sigara içip eroin şırınga ediyor. Aralarında doktor, mühendis ve tercüman gibi eğitimli insanlar da var.
Uyuşturucu bağımlılarına yönelik çalışma yürüten yardım kuruluşu Najat'tan Tarık Süleyman, bağımlıları tedavi olmaya ikna etmek için bu bölgeye sık sık geliyor.
"Çocuklarımızı intihar saldırılarında, roketli ve bombalı saldırılarda yitiriyorduk. Şimdi de insanlarımızı öldüren başka bir terörizm, bağımlılık başladı" diyor Süleyman.
18 yaşındaki Cavit, Afganistan'ın kuzey bölgesi Badakşan'dan geliyor. 10 yıllık eroin bağımlısı. Ona ilk uyuşturucuyu amcası vermiş, tarlada iyi çalışsın diye.
"Yaşamaktan nefret ediyorum. Herkes benden nefret ediyor. Bu yaşta okula gitmek yerine uyuşturucu bağımlısı olarak ortada dolaşıyorum" diyor Cavit.
Babası ölmüş, annesi oğlu için endişeleniyor. Tek istediği, oğlunun uyuşturucudan kurtulması. Ama sokakta dilencilik yaparak oğluna uyuşturucu parması bulmaya çalışıyor, hırsızlık yapmasın diye.
Kendisi öldüğünde oğlunun köprü altlarına düşmesinden korkuyor.
Ağır uyuşturucu bağımlıları köprü altlarında toplanıyor. Yaktıkları ateş uzaktan görülüyor. Polis onları dağıtmak için sık sık dayağa geliyor, bazen de nehre atıyor onları.
Afganların bu kadar hızla uyuşturucuya yönelmesinin nedenleri karmaşık. Onyıllardır süren şiddetin oynadığı rol ortada.
30 yıllık çatışmalardan kaçan Afganlar, uyuşturucu bağımlılığının yüksek olduğu İran ve Pakistan'a sığındılar. Bu mülteciler şimdi geri dönüyor. "Uyuşturucu sorunlarını da birlikte getirerek" diyor yetkililer.
İşsizlik yüzde 40'larda seyrediyor.
"İşim olsaydı burada olmazdım" diyor nehir kıyısındaki bağımlılar arasındaki Faruk. Tıp okumuş ve bir zamanlar hastane yönetiyormuş. Sakinleşmek ve rahatlamak amacıyla uyuşturucuya başvuruyormuş. Ama böyle bağımlı olmaktansa ölmeyi tercih edermiş.
Bir başka unsur ise eroinin bu kadar kolay elde edilmesi. Son on yılda ham afyondan eroin elde etme işi Afganistan'da yapılmaya başlandı.
Kabil'de eroin satın almak "yemek almak kadar kolay" diyor bağımlılar. Kentin her köşesinde satılıyor ve bir gramı 6 dolara alınabiliyor.
Birleşmiş Milletler uyuşturucu karşı mücadele kurumu UNODC, Afganistan'da uyuşturucu karşıtı çalışma yürüten sayılı kuruluşlardan biri. Temsilcisi Jean-Luc Lemahieu şunları söylüyor:
"Normalde talep arzı doğuruyor şeklinde bir kanaat var. Ama uyuşturucunun piyasada ortada dolaşmasının da o bölgede talebi ortaya çıkardığını unutuyoruz."
2001'de yabancı askerler geldiğinde amaçlarından biri uyuşturucu üretimini engellemekti. Ama sonra isyancılara karşı mücadele konusunda yoğunlaşıp haşhaş tarlalarını görmezden gelmekle eleştiriliyorlar.
Afganistan'da yüzyıllardır afyon var. Bir tür tedavi amacıyla kullanılan bir madde.
Kuzeydeki Mezar-ı Şerif'te Fatma isimli bir Afgan kadınla tanıştım. Doğum sonrası kanamasını durdurmak için afyona başvurmuş. Doktora gitmekten daha ucuzmuş bu yol.
Sonra bebeğine de afyon vermiş, emzirme sırasında öksürüğünü kesmek için. Şimdi ikisi de bağımlı.
Afganistan'daki uyuşturucu bağımlılarının %40'ını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.
Fatma ve bebeği bir hastanede tedavi görüyor şimdi; ama bağımlıların çoğu böyle bir yardım imkânından uzak.
Sağlık bakanlığının ülke çapında 2305 yatak kapasiteli 95 bağımlılık tedavi merkezi var. Bir milyon bağımlıya karşı bu işe ayrılan bütçe ise 2,2 milyon dolar. Yani kişi başına yılda 2 dolar düşüyor.
Cavit tek başına bu rakamın üç katını günlük eroin tüketimine harcıyor.
Najat yardım kuruluşunun işlettiği bir tedavi merkezinde tedavi olanağı buldu. Tedavi ise 72 saat boyunca uyuşturucu yoksunluğuna tabi tutulmayı içeriyor.
Önce saçlar sıfıra verildi. Bir gün sonra Cavit acı çekmeye başladı, ama dayanabiliyordu.İkinci gece ise ağlayıp bağırmaya, başını duvarlara vurmaya başladı.
Sokakta tekrar karşılaştığımda tekrar eroine başladığını inkâr etti. Ama parlayan gözleri ve düzensiz konuşmasından herşey anlaşılıyordu.
Karlı alacakaranlıkta gözden kaybolurken bu bağımlılıktan kurtulma ihtimali çok zayıf görünüyordu.
Birçok alanda birçok sorunla karşı karşıya olduğu için Afganistan'ın da uyuşturucuya karşı savaşı kazanma ihtimali aynı derecede belirsiz görünüyor.