HABER

Afyon Ramazan İmsakiyesi 2017: İftara ne kadar kaldı? İşte Afyonkarahisar iftar ve sahur vakti

Afyon'da iftar saat kaçta? Mübarek Ramazan ayının gelmesi ile coşkuyla dün akşam ilk teravih namazı için camileri dolduran Afyonlular, imsak vakti öncesi sahura kalkıp oruclarını tutmaya başladılar. Bugün ise Afyon'da iftara ne kadar kaldı merak ediliyor. Peki Afyonkarahisar sahur saati saat kaçta? Sahura ne kadar kaldı? İftar vakti, iftara ne kadar kaldığı ile ilgili geri sayım aracı ve dahası 2017 Ramazan imsakiyesinde..

Afyon Ramazan İmsakiyesi 2017: İftara ne kadar kaldı? İşte Afyonkarahisar iftar ve sahur vakti

Afyonkarahisar’da ilk iftarı yapacak olmanın heyecanı yaşanıyor. Onbir ayın sultanı Ramazan ayı geldi. Afyon'da sevinçle karşılanan Ramazan ayının ilk teravih namazı için camilere koştular. Daha sonra ilk oruç için imsak vakti öncesinde sahura kalkıldı. Bugün ise ilk iftarı yapmanın hazırlığı içine giren Afyonlular iftar vakti saat kaçta merak ediyor. Peki Afyonkarahisar’da iftara ne kadar kaldı? Afyonkarahisar ’da sahura ne zaman kalkacak? Aşağıdaki linke tıklayarak iftara ne kadar kaldı, Afyon Ramazan imsakiyesi 2017 çizelgesini görebilir, Ramazan ayına ve oruca dair bilgilere göz atabilirsiniz.

AFYON RAMAZAN İMSAKİYESİ İÇİN TIKLAYINIZ

İFTAR'DA SAĞLIKLI BESLENME

Ramazanda uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir.

İftar vakti geldiğinde aniden ağır yemeklere yönelmek, sahura kalkmadan oruç tutmak, bayramın ilk gününde birden aşırı yemek yemek gibi beslenme hataları ramazan ayında ve bayramda size zor anlar yaşatabilir. Memorial Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Duygu İbrişim, ramazan ve bayram süresince mide sağlığınızı korumak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Oruç tutarken sık karşılaşılan problemler, iftarda ve sahurda birden, aşırı miktarda yemek yenilmesi ve buna bağlı sindirim sorunlarıdır. Uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir. Midede ağrı, yanma ve kabızlık bu dönemde en sık yaşanan şikayetlerdir.

Ara vererek yemek yiyin
Yemeğe bir bardak su ve bir kase çorba ile başlamak en iyi yöntemdir. Sulu yumuşak gıdalar oruç sonrası sıvı ihtiyacını karşılar ve mideyi rahatlatır. Çorbadan sonra yemeğe birkaç dakika ara vermek açlık ve yorgunluk duygusunu azaltır. O zaman da her şeyden hızlıca ve bol miktarda yeme isteğini baskılamak kolay olacaktır.

İftar sofrası çok çeşitli olmasın
Çorba sonrasında etli veya zeytinyağlı bir sebze yemeği ya da haşlama, buğulama veya ızgara et (kırmızı et, beyaz et veya balık) yanında haşlama sebzeler yenilebilir. Ekmek çok fazla miktarda olmadıkça hem doyurucu hem de hazmı kolaylaştırıcıdır. Makarna, pilav ve hamur işlerini az miktarda tüketin ve her iftarda masada bulundurmayın. Kompostolar, mevsim salataları, yoğurt, ayran ve cacık iftar sofralarının çok sağlıklı tamamlayıcılarıdır. Yemeklerin yavaş yenmesi ve iyi çiğnenmesi hem doymanızı kolaylaştırır, hem de sonrasında midede dolgunluk, ağrı, şişkinlik sorunlarını önler.

Yemek planını tokken yapın
İftar alışverişini günün sonunda iyice aç olduğunuz bir zamanda yapmayın. Bu, her şeye daha çok özenmenize ve iştahınızın iyice açılmasına neden olur. Bir sonraki günün yemek planını bugünkü iftardan sonra yani karnınız tokken yapın.

RAMAZAN AYINDA TUTULAN ORUCUN ÖNEMİ

Bakara Suresi'ne göre Kur'an'ın İslam peygamberi Hazreti Muhammed'e (sav) gönderilmesi Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde “oruç” tutmak müslümanlara emredilmiştir. İlgili ayet şöyledir:

“O Ramazan ayı ki irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz! ” (Bakara 185)

Bu ay boyunca gündoğumundan önceki alacakaranlık ile günbatımından sonraki alacakaranlık arasında yemek-içmek ve cinsel ilişkide bulunmak Müslümanlara yasak kılınmıştır. Mükellef olan Müslümanların Ramazan orucunu tutması farzdır.

Sahur ne demektir?
Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemeğe ve bu yemeğin yendiği zaman aralığına sahur denir.
İftar nedir?
Gün sonunda orucun açılmasına ve bu esnada yenen yemeğe iftar denir.

AFYON’UN TARİHİ CAMİLERİ

Ulu Cami: Afyon şehir merkezi Çavuşbaş Mahallesindedir. Ziyaret saatleri sadece namaz vakitlerinin hemen öncesi ve sonrasıdır. Camiikebir Caddesi'ndedir. Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali'nin oğlu Afyon Sancak Beyi Nasredüddin Hasan tarafından 1273 yılında yaptırılmıştır. Minberi, Emirhaç Bey, süslemeleri ise Nakkaş Mahmut Oğlu Hacı Murat tarafından yapılmıştır. Doğu, kuzey ve batı yönlerinde üç kapısı vardır, minaresi tuğladandır ve 40 ahşap sütun ve başlık üzerine oturtulmuş, düz toprak damlıdır. 1341'de onarılmıştır.

İmaret Camii: Afyon şehir merkezi Kurtuluş caddesindedir. Gündüzleri istenilen saatte ziyaret etmek mümkündür. 1472 yıllarında Fatih Sultan Mehmet'in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa tarafından Mimar Ayas Ağa'ya yaptırıldığı bilinmektedir ve Osmanlı döneminin en güzel eserlerinden biridir. Üzeri altı sütun üzerine sivri kemerli sekizgen kasnaklı bir kubbeyle örtülüdür. 1795'te onarımı yapılmıştır.

Mısri Camii: Mısri mahallesinde Hacı Eyüp Mısri sokağındadır. Gündüzleri istenilen saatte ziyaret etmek mümkündür. Akşemseddin'in halifelerinden Abdurrahim Karahisari adına Şahkancioğlu Evliya Kasım Paşa tarafından 1466 yılında yaptırılmıştır. Tek kubbeli mescit biçimindeyken, sonradan etrafı açık dört kubbeli cemaat bölgesi eklenerek camiye dönüştürülmüştür.

Ot Pazarı Camii: Tuzpazarı Caddesi'nde, sebze hali (bugünkü Belediye Çarşısı) bitişiğindedir. 1590'da Tellalzade Süleyman Çavuş yaptırmış, yıkılan minaresi 1958'de yenilenmiştir. Kesme taş ve kare planlı tek kubbelidir. Kuzeyde camla kaplı olan son cemaat yeri sonradan eklenmiş olup, üç sivri kemer üzerine üç kubbeyle örtülmüştür. Minaresi tek şerefelidir. Mihrabı sonradan yapılmış ve beyaz mermerle kaplıdır.

Yeni Cami: Çarşı içindedir. 1711 yılında Abdi Çavuş tarafından yaptırılmıştır. 1839 yılında onarılmış ve Yeni Cami adını almıştır. Medresesi günümüzde ilköğretim okulu olarak kullanılmaktadır.

Mevlevi (Türbe) Camii: Sultan Veled'le başlayan Mevlevilik, burada Sultan Divani ile doruğa ulaşmış ve buradan dünyaya yayılmıştır. Bugünkü camii 1844'de Abdülmecit tarafından camii ve dergah olarak yaptırılmış, 1905'de II. Abdülhamit zamanında da büyük onarım geçirmiştir. Camii içinde Sultan Divani ve diğer Mevlevî şeyhlerinin mezarları bulunduğu için Türbe Camii de denilmektedir.

Sandıklı Ulu Camii: Sandıklı ilçe merkezinde, çarşı içinde önce mescit iken sonradan camiye dönüştürülmüştür. Cami, Bahaddin Ömer Bin Alaaddin tarafından Mimar Aydemir'e 1379 yılında yaptırılmıştır. Kare planlı tek kubbeli minareli bir yapıdır. Daha sonra da son cemaat yeri eklenmiştir.

Sinan Paşa Camii: Sincanlı ilçesindedir. 1525 yılında Lala Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bahçesinde Lala Sinan Paşa türbesi vardır.

Rüstem Paşa Camii: Bolvadin ilçesindedir. Sadrazam Rüstem Paşa 1500-1560 yıllarında Mimar Sinan'a yaptırmıştır.

En Çok Aranan Haberler