Olay, Afyonkarahisar'ın Bayat ilçesi Hürriyet mahallesinde müstakil bir evde meydana geldi. 58 yaşındaki Hacer Evlice isimli yaşlı kadın evinde boğazı kesilmiş vaziyette bulundu. Olayın ardından harekete geçen Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler gerçekleştirdikleri titiz inceleme sonrası olaydan birkaç gün sonra katil zanlılarına ulaşmayı başardı. Ekipler olayla ilgili cinayet zanlısı Fatih A. ve ona yardım eden Emre K. ile Muhammet Ç’.yi gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen şahıslar çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanırken, kan donduran olay sonrası katil zanlısı Fatih A.’nin savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı.
İfadesinde olayı kimle nasıl planladığını ve cinayeti nasıl işlediğini en ince ayrıntısına kadar anlatan Fatih A., “Emre K., kafe sahibidir, kendisinin 20-25 bin TL arasında kira, elektrik, su ve banka kredisi borcu vardır. Hacer Evlice’nin oğlunun çalıştırdığı çiğ köfteci dükkanı vardı kahvehanede sürekli parası olduğundan bahsederdi. Bankayla pek işi olmazdı ve parayı evinde sakladığı kanaati uyandı bende. Evlice’nin evine girmeden önce ilçe merkezinde yalnız yaşayan birini araştırdık. Benim 140-150 bin TL civarında borcum vardı. Senetle araba almıştım. 70 bin TL’lik senedin ödeme günü gelince ödeyemedim ve aracı aldığım kişi sürekli beni telefonla aramaya başladı” dedi.
Cinayet planını kafede yaptıklarını anlatan ve Evlice’yi öldürmeden önce yaklaşık 1 ay boyunca yaşlı kadının evi ve çevresinde keşif yaptıklarını belirten Fatih A., ifadesini şöyle sürdürdü: Muhammet Ç. ve Emre K., ile birlikte kafede oturup borçlarımızı nasıl öderiz diye düşündük. Sonra Muhammet Ç., elektrik ve telefon kabloları çalabileceğini bunun da 30-40 bin TL’ye satabileceğimizi söyledi. Bende her yerde kamera olması sebebiyle kafama yatmadı. Daha sonra ilçe merkezinde bulunan ismini bilmediğim ancak Cumhuriyet mahallesinde yalnız oturan bir kadını tespit ettik. Bu kadının evinde para olabileceğini düşündük, sonrasında bu yalnız yaşayan kadından bize yetecek para çıkmayacağını tahmin ederek vazgeçtik. Her gün oturup konuştuğumuz da ‘acaba nereden hırsızlık yapabiliriz?’ diye düşünüyorduk.
Sonrasında ben Ahmet Evlice'nin evinde para olabileceğini ve hepimize de yetebileceğini söyledim. Muhammet'in kafasına yattı. Bir kaç gün sonra da Emre'ye ait iş yerinde buluştuğumuzda bu fikri Emre’ye de söyledik. Emre'nin de kafasına yattı ve hep birlikte yaklaşık 1 ay boyunca sürekli Hacer Evlice nin bulunduğu evin çevresinde keşif yapmak için ve Hacer Evlice'nin hareketlerini, evden çıkıp çıkmadığını, saat kaç civarında evden çıktığını gözlemlemek için dolandık. Fırsat buldukça ben ve Muhammed bazen ben, Muhammed, Emre bazen de ben ve Emre sürekli evin etrafında gözlemler yaptık. Bu gözlemleri yaptığımızda benim aracımı ve Emre'nin aracını kullandık.”
Olay günü evinden ayrılıp Emre’nin dükkanına gittiğini ve Evlice'nin evine nasıl girebilecekleri konusunda plan yaptıklarını kaydeden Fatih A., “Emre ile birlikte benim aracımla Evlice'nin mahallesinde bir kaç tur attık, eve baktık. Yaklaşık yarım saat gözlem yaptıktan sonra tekrar Emre ile birlikte dükkana geldik. Sonrasında, birer kahve içecek kadar oturduk ve Emre ile beraber iş yerinden çıkarak Evlice'nin mahallesine doğru yürümeye başladık. Hava karlıydı ve Evlice’nin bulunduğu evin sokağına girmeden üç yol ağzında gelen gideni gözetlemek ve gelen olursa beni arayıp haber vermek için durdu. Dükkanda bulunduğumuz süre boyunca ve dükkandan ayrılıp eve doğru yürüdüğümüz süre boyunca Evlice'nin tepki göstermesi durumunda kendisini etkisiz hale getireceğimizin planını yaptık. Ben ‘ağzını kapatıp etkisiz hale getiririz’ diye söyledim. Emre ‘ağzını kapatmakla uğraşma yüzünü görür seni tanır kapıyı açar açmaz yumruk atıp bayılt’ dedi. Emre sokak ağzında beklerken ben Evlice'nin ikametine doğru yürümeye başladım. Evin önüne geldiğimde evin karşısında bulunan aşağıya doğru inen yola gelen giden var mı diye baktım. Evin önüne geldiğimde elimde eldiven, başımda siyah bere ve yüzümde siyah boyun atkısı vardı, sadece gözlerim görünüyordu. Gelen giden var mi diye bir kaç dakika bekledikten sonra Evlice'nin evine doğru yöneldim” diye konuştu.
Cinayet anını büyük bir soğuk kanlılıkla anlatan Fatih A., kan dondurucu ifadesine şöyle devam etti: “Yanımda maket bıçağı ve levye bulunuyordu. Levye ile kapıyı açacağımı planladım. Ancak Hacer Evlice kapıyı açtı, ‘sıcak suyun var mı? Teyze arabam bozuldu’ dedim. Evlice’de bana ‘sobayı daha yakmadım sıcak suyum yok istersen tüpte kaynatayım’ dedi. Ben de ‘gerek yok bir bardak su ver de içeyim’ dedim. Su isteme sebebim kapının eşiğinde olduğumuzdan dolayı Evlice'nin su getirmek için içeri girmesini sağlamak ve aynı zamanda da tedirgin olduğum için kendimi rahatlatmak içindi.
Su getirmek için arkasını döndüğünde ben de eşikten içeri girdim. Bana getirdiği suyu elinden alıp yere bıraktım ve sol elimle Evlice'nin ağzını kapattım ve arkasını döndürüp ayağımla kapıyı iterek kapattım. ‘Paralar nerede?’ dedim, bu sırada Evlice bağırmaya başladı. Sonra da Evlice kendini yere doğru bırakmaya başladı. Bıraktığı esnada montumun cebinde bulunan maket bıçağını çıkardım ve sağ elimde bulunan bu bıçak ile boğazını istemeyerek kestim, Evlice yere yığıldı.”
Cinayetin ardından gerçekleştirdiği soygunu da anlatan Fatih A., cinayetin hemen ardından parayı Emre ile saydıklarını dile getirerek, “Sol tarafta bulunan ilk odaya girdim, etrafa bakındım, kapının arkasında bulunan ceketin ceplerini karıştırınca bir miktar para ve bir tane çeyrek altın gördüm, bunları aldım. Bütün odalara baktım. Evde yaklaşık 20-25 dakika altın veya para aradım. Daha sonra ikametten ayrıldım. Beni üç yol ağzında bekleyen Emre'nin yanına doğru gittim. Bu sırada Emre ile mesafeli olarak Emre'nin dükkanına doğru gittim. Emre benden önce dükkana vardı, kapıyı açtı kapının önünde beni bekledi. Birlikte dükkana girdik. Kapıyı arkadan kilitledik. Ben olay esnasında kullanmış olduğum şapka ve bıçağı sobaya attım. Emre bana ne yaptığımı sorduğunda ben de kadının öldüğünü söyledim. Emre bana ‘bu olay aramızda kalsın sakın kimseye söyleme başımız ağrır’ dedi. Emre bana evden ne çıktı diye sordu. Ben de evden almış olduğum paraları çıkarıp masanın üzerine koydum, toplayalım sayalım dedim. Emre paraları burada saymayalım dedi. Paraları topladık dükkandan çıkıp Köroğlu mevkiinde yol üzerinde durduk. Paraların yarısını Emre yarısını ben saydım. Toplamda 15 bin 200 TL civarı para çıktı, bu paranın 200 TL'sini Emre'ye verdim” dedi.
Öte yandan, şahısların Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmalarına devam ediliyor.
(İHA)