Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde (İİBF) İşletme ve Ekonomi Kulübü 16 Mart Dünya Merhamet Günü dolayısıyla panel düzenledi.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sabri Bektöre Konferans Salonunda gerçekleştirilen panelde insanlığın ve insan olmanın olmazsa olmaz duygularından birinin merhamet olduğunu vurgulayan Öğretim Görevlisi Abdülkadir Gülşen, "Merhamet, etimolojik olarak; iyilik, şefkat, yardım, el uzatma, acıma anlamlarına gelen ve kökü rahime olan Arapça bir kavramdır. Merhamet bu anlamda, insanlığın kendini güvende hissetmesidir. Tıpkı ceninin anne rahminde kendini güvende hissetmesi gibi. İnsanlığın sürdürülebilir olabilmesi için bu tür politikalar elzemdir. Dünyanın günümüzdeki durumu esasında her şeyi özetlemektedir. Dünya Merhamet Günü insanlığın tekrar fabrika ayarlarına yani özüne dönmesi için atılmış küçük adımdır. Sözlerimi ‘Merhamet edin ki, merhamet olunasınız’ hadisi şerifiyle bitirmek istiyorum" dedi.
İşletme ve Ekonomi Kulübünün düzenlediği panelin moderatörlüğünü yapan İİBF Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Fişne, insanlığın bugün merhamet kavramına hava, su, gıda gibi ihtiyaç duyduğunu söyledi. Birleşmiş Milletlerin 2016 İnsani Gelişme Raporunun verilerini aktaran Fişne, "Dünyada dörtte biri genç olan 7,3 milyar insan yaşıyor. Özellikle bazı gruplar kadınlar ve kız çocukları etnik azınlıklar, yerli halklar, engelliler ve göçmen gibi gruplar bu haksızlıktan bu ihtiyaç yoksunluğundan en çok çeken gruplar olarak karşımıza çıkıyor. Her 9 insandan 1’i aç. Her 3 insandan 1’i de yetersiz besleniyor. Her yıl 15 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlenmek zorunda kalıyor. Dünya genelinde her gün 18 bin kişi hava kirliliği nedeniyle ölüyor. Yine her yıl 2 milyon kişi AIDS virüsü bulaşıyor" diye konuştu.
"Adaletin olmadığı yerde merhamet olmaz"
Afyon Meslek Yüksekokulu (MYO) Öğretim Görevlisi Türker Göksel ise merhamet gibi bir kavramın yalnızca dost meclisinde konuşulabileceğini ifade etti. Çok zor, tehlikeli ve sıkıntılı bir dönemden geçildiğini söyleyen Göksel, "Dünyadaki en zengin 3 şahsın toplam servetinin dünyanın en fakir 48 ülkesinde yaşayan 485 milyon insanın servetine denk geldiği bir dönemden geçiyoruz. Adaletin olmadığı yerde merhamet olmaz. Burada da adalet olduğundan bahsetmek pek mümkün olmasa gerek. Bugün tartışacağımız merhamet kavramı ahlakla ilgili bir şey olduğu için bizi buraya uçurarak getirdi. Çünkü biz ahlakın bir ülkede var olduğu sürece orada mutlu insanlar yaşayabileceğine inanan insanlarız. Merhamet acımaktır, şefkat göstermektir" ifadelerini kullandı.
"Merhamet kişiseldir"
Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Erbay ise Türk Dil Kurumunun sözlüğüne göre merhamet kavramını açıklayarak, merhametin bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan ötürü bir acıma hissi veya bir üzüntü olduğunu ifade etti. Merhametin bireysel bir duygu olduğunu belirten Erbay, "Kişisel bir duygudur. Bilimsel bir anlamıyla sübjektif bir duygudur. Aynı şekilde acıma veya şefkat duygusunun uyanması ve kabarması anlamına gelir. Burada şefkat kelimesini özellikle belirtmek isterim. Çünkü bu kelime bizim sağlık hizmetlerinde ve sosyal hizmetlerde görev yapan insanların en temel kavramlarından bir tanesidir. Hem şefkat hem merhamet ikisi birlikte sağlık hizmetlerinde en temel kavramdır. Merhamet aslında görünür değil gizli bir kavramdır. Onun varlığı ancak o olmadığında anlaşılır. Yani merhametsizlikle karşılaştığımızda biz anlarız. Burada bir şey eksik eksik olan şey burada o merhamet deriz. Bu tıpkı sıhhat gibi bir şeydir" dedi.
Panel soru cevap bölümünün ardından sona erdi.