HABER

Ağar'dan, başbakan ve hükümete eleştiri

İSTANBUL (İHA) - Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, hükümeti, zina tartışmalarıyla gündemi meşgul etmekle suçlayarak, "Bu bakış açısıyla iktidarın Türkiye'yi bir yere taşıması beklenemez" dedi.

Mehmet Ağar, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda, son yaşanan siyasi gelişmelere ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecine değinen Ağar, hükümeti sık sık eleştirdi. Ağar, "Türkiye'de geçen hafta içerisinde önemli gelişmeler oldu. Gelişmelerin başlangıcı, hükümetin Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmasıyla başladı. TCK'yı reform bir şekilde değiştireceğini ifade eden hükümet, Meclis'i bu nedenle olağanüstü toplantıya çağırdı. Burada başbakan ve kendi bakanlarının imzasının altında bulunduğu tasarıyı Meclis'e sundular. Ana muhalefet partisi olan CHP ile de anlaşmaya vardılar. Meclis'te müzakereler devam ettiği süreçte birden bire son iki yürürlük maddesine gelindiğinde Başbakan'ın demeciyle ortalık değişti" dedi.

Yasa tasarısının, komisyona verilmeden geri çekildiğini ve gelinen bu noktada bir tıkanıklık yaşandığını belirten Mehmet Ağar, "Siz hükümet olduğunuzdan bu yana söylediklerinizde samimi misiniz, değil misiniz? İç politika endişeleriyle, parti içi dengelerin endişesiyle, dış politikadaki dengeleri ortadan kaldırıyorsunuz. Parti içindeki dengeleriniz mi önemli, yoksa Türkiye'nin bütün hükümetler boyunca ve 1957'de başlayan süreç mi önemli? AB, bireysel odaklı özgürlük ve zenginlik projesidir. Bunu içselleştiremediğiniz zaman çeşitli kavşaklarda parti içi endişelerle zikzaklar yaparsınız. Sonuçta bugünkü gibi bir manzara ortaya çıkar. Türkiye, AB konusunda geniş bir mutabakat bulmuştur" diye konuştu.

"TEMEL KONULARDAKİ ZİKZAKLAR TÜRKİYE'Yİ YÖNETİLMEZ HALE GETİRMİŞTİR"

Mehmet Ağar, AB projesinde hükümeti, insanların hayallerinin önüne set çekmekle suçladı. Hükümeti ağır bir dille eleştiren Ağar, şöyle konuştu:

"AB projesinde insanların hayallerinin önüne set çekemezsiniz. Hiç kimse Başbakan'ın ortaya attığı sert demeçlere inanmamalıdır. İki senedir devam eden politikalarla son söyledikleriniz hiç bir benzerlik göstermemekte. AB projesi içerisinde söylediğiniz sözlerin benimsenir bir yanı da yoktur. Tamamı 6 Haziran ara seçimleriyle başlayan dış politikadaki gerilemeler ve ortaya çıkan siyasi gerilemeyi bir takım kılıflarla örtemezsiniz. Türkiye'de hangi hükümet başta olursa olsun, AB fikri daima muhafaza edilmiştir. İç politikadaki başarısızlıkla bunlar örtülemez. Bunları örtmeye çalıştığınız zaman bir maliyet ortaya çıkar. Bütün önemli konularda Türkiye'de sizin geri dönüşleriniz olmuştur. Eğer geri dönüşünüz olacaksa olsun, biz bunu siyasete malzeme yapmayız. Olaya ekonomik perspektiften bakılırsa borsaların kapanmasına az bir vakit kaldığında ortaya attığınız demeç, bir takım spekülasyonlara neden olmuştur. Bu hafta yapılacak en büyük borçlanmada yükselen faizler nedeniyle hazineye bir kaç yüz trilyon lira borç getirilerek borçlanma yapılacaktır. Bütün bunları görmezden gelerek Türkiye'yi yönetemezsiniz. Temel konulardaki zikzaklar Türkiye'yi yönetilmez hale getirmiştir."

Mehmet Ağar, hükümetin AB konusunda böyle davranmaya hakkı olmadığını belirterek, "Eğer bu yöntemi bir siyaset üslubu olarak kabul ediyorsanız, Türkiye'nin AB konusunda 40 yıldır aldığı yolu yok etmeye çalışıyorsunuzdur. Buna da hakkınız yok. Başbakan'ı ve hükümeti aklı selimliğe davet ediyoruz. Temel bir çok konuda Başbakan sivri çıkışlar yapıyor, daha sonra da geri dönüyor. Türkiye bir çok konuda mükellefiyet altına giriyor. Herkes tavrınızı görmek isteyecek. Tavrınızı net olarak sergilemeyecekseniz, Meclis'i niye toplantıya çağırdınız? Neden tasarıyı Meclis'e gönderdiniz? Türkiye 40 yıldan bu yana sürdürdüğü AB yolculuğuna AK Parti'siz de devam edebilir. Çok daha onurlu, çok daha iyi, çok daha açık ve anlaşılır bir şekilde bunu yürütür ve bu işi yapacak siyasi kadroları da mevcuttur" ifadelerini kullandı.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, halkın tek isteğinin, şeffaf bir yönetim olduğunu söyledi. Türkiye'nin temel meselelerinde sürprizlere yer olmadığının altını çizen Ağar, "Türkiye'nin, ayağını sağlam yere basan ve öngörüleri olan bir başbakana ihtiyacı vardır. Görülüyor ki, parti içi dengeleriniz dış meselelerden daha önemli. Bu bakış açısıyla iktidarın Türkiye'yi bir yere taşıması beklenemez. Türkiye'nin AB'ye girme çabası, tamamen siyasi birlik ve ekonomik birlikten kaynaklanmaktadır, yoksa başka bir medeniyetin eteğine yapışma arzusu yoktur. Türkiye, bir çok medeniyetler kurmuş bir toplumdur. Bu medeniyetlerin de mirasçısıdır. Bugün Türkiye'de suni bir gündem yaratılarak asıl gündemden uzaklaştırılmak isteniyor. Zina tartışmalarıyla gündem değiştiriliyor, Türkiye'nin gerçek gündemi AB'dir" dedi.

"FAİZLERDEKİ OLUMSUZLUK HAZİNEYİ ETKİLEMİŞTİR"

Açıklamasur mutabakat bulmuştur" diye konuının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Mehmet Ağar, ekonomideki krizin nedeninin sorulması üzerine, "Bugüne kadar AB ile uyum içinde olan hükümet, birden bire ne oldu da uyumsuzluğa düştü? Bunun temel nedeni, parti içindeki meselelerdir. Sonuç olarak Türkiye'nin ekonomisi bunlardan etkilenmiştir. Faizlerin yukarı çıkması nedeniyle hazinenin borçlanma maliyeti de artmıştır. Borsanın kapanmasına az bir zaman olmasına rağmen yapılan açıklamalar doların yükselmesine, borsanın da düşmesine neden olmuştur. Geçmişte başörtüsü, İmam Hatip Lisesi tartışmaları sürecinde de Türk Lirası'nda adı konulmamış yüzde 12'lik bir devalüasyon yaşanmıştır. Türkiye yönetiminde sürprizlere gerek yok. Eğer Başbakan bir açıklama yapacaksa, bir beyanat verecekse bunu 16.30'da sonra vermeliydi. Faizlerdeki olumsuzluk da hazineyi etkilemiştir" diye konuştu.

Avrupa Birliği'nin önemine değinen Ağar, "AK Parti son icraatıyla bu süreci durdurma riskini getirmiştir. AB süreci bizim için bir zenginlik ve özgürlük anlamı taşımakta. Bu fikri de Türkiye'de en iyi savunan merkez sağ olmuştur. Biz de DYP olarak daima savunacağız" ifadelerini kullandı.

Ağar son olarak, 'AK Parti'nin 'zinaya ceza verilmesi' yönündeki ifadelerine inanıyor musunuz?' sorusuna, "Türkiye'nin böyle küçük meseleleri konuşarak kaybedecek vakti yok. Türk insanı yasalar ve yasaklar olmadan da onurunu koruyabilir. Aile birliğini koruyacaksınız, Türkiye'deki fakirleşmeyi ve işsizliği ortadan kaldırın" cevabını verdi.

En Çok Aranan Haberler