ANKARA (İHA) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek olan yeni TCK'nın bu haliyle uygulanamayacağını belirterek, "Bu yasa, medyaya yönelik iktidar öfkesinin yasa diline çevrilmiş şeklidir" dedi.
Ağar yaptığı yazılı açıklamada, 1 Nisan tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen yeni TCK'nın hukuki açıklıktan ve kesinlikten yoksun ifadelere sahip olduğunu belirtti. İktidarın, yasayı gücünü artırmak, kişilerin ve demokratik kurumların 'eleştiri' haklarını ellerinden almak arzusuyla hazırlandığını savunan Ağar, özellikle basın yayın organlarına getirilen kısıtlama ve sınırlamaların basın özgürlüğüne büyük darbe vurduğunu kaydetti. "Öteden beri iktidar ve baş kişisi Başbakan, basına karşı öfkeli bir tavrın içindedir" diyen Ağar, "Bu yasa, medyaya yönelik iktidar öfkesinin yasa diline çevrilmiş şeklidir. Gazete ve televizyonların iktidar icraatlarını övmesi olağan karşılanmakta, hatta bir tür vatanseverlik olarak görülmekte, eleştiriler ise yine aynı mantıkla 'ihanet' olarak değerlendirilmektedir" dedi.
Henüz üçüncü yılında çöküş sürecine giren iktidarın suçu, yolsuzluğu, usulsüzlüğe, korumaya ve kayırmaya dayalı siyaset anlayışında değil, medyada aradığını vurgulayan Ağar, geçmişte özgürlükleri sindirememiş kimi iktidarlarda da görülen bu tavrın, Türkiye'nin medeni dünya standartlarında bir demokrasiyi kurması önündeki en büyük engel olduğunu bildirdi.
"İktidarı uyarıyoruz: Ceza yasasının maddeleri arasındaki bağlantılar zayıftır, mantık hataları vardır, dil yeterince açık değildir, kavramların belirsizliği yargılamaya da bir belirsizlik olarak yansıyacaktır" diyen Ağar, şunları kaydetti:
"Ayrıca Ceza Yasası'nın bütününe, iktidara 'keyfi uygulamaları' için avantajlar sağlayacak bir esneklik hakimdir. Ceza yasası bu haliyle uygulanamaz, uygulanmaya kalkışılırsa ciddi hukuki sorunlar doğar. Ceza yasası gibi tüm toplumu ve kurumları ilgilendiren bir konuda iktidarın Meclis çoğunluğunu gerekçe göstererek 'Yasayı istediğim gibi yaparım' anlayışıyla davranması kabul edilemez. İktidarı, Ceza Yasası'nın uygulanmasını 1 yıl ertelemeye, bu süre içinde eksiklikleri tamamlamaya ve basın özgürlüğünü kısıtlayıcı her tür ifadeyi yasa metninden çıkartmak için işbirliğine çağırıyoruz."