ANKRA (İHA) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, hükümetin özelleştirme politikalarına ilişkin tutarsızlık sergilediğini belirterek, hükümetin kendisini kurtarmak için Yüce Divan'ı da mı özelleştireceğini sordu. Ağar, "Bu hükümet Yüce Divan'ı da mı özelleştirecek?" dedi. Ağar, Ermeni konferansının iptaline ilişkin kararı değerlendirirken de, "Türk tarihi mahkeme kararıyla korunamayacak kadar berraktır" ifadelerini kullandı.
Ağar, bugün Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, hükümeti sert bir dille eleştirdi. Ağar, dün Manisa'da yapılan çiftçi mitinginin siyasi olduğunu, zaten siyasi
olması gerektiğini, hükümetin bundan rahatsızlık duymasının anlamı olmadığını kaydetti. Çiftçilerin hükümetin 'zalim' politikalarına karşı tepki gösterdiğini ifade eden Ağar, onları bu duruma hükümetin 3 yıldır uyguladığı politikaların getirdiğini kaydetti. "Bu toprakları ekilemez hale getiren bu hükümettir" ifadelerine yer veren Ağar, çiftçilerin sloganının artık 'Allah veriyor hükümet elimizden alıyor' şeklinde olduğunu ifade ederek, başta hükümetin çiftçilere verdiği mazot desteğinin yapılan zamlarla önemli bir bölümünün geri alındığını kaydetti. Başbakanın 30 bin traktör satıldığını söylediğini belirten Ağar, DYP'nin iktidarda olduğu dönemde 50 bin traktör satıldığının, o dönemde çiftçiye verilen 600 milyarlık desteği 1 - 1.5 milyara düştüğünün altını çizdi.
"Hükümet meydanlardan rahatsızdır. Millet neyi bekleyecek? Meydanlardan rahatsız olan bir hükümeti ilk defa görüyoruz" ifadelerini kullanan Ağar, meydanları hür olmayan bir ülkede demokrasiden bahsedilemeyeceğine işaret etti. Meydanların artık seçim yolunu açacağı iddiasında bulunan Ağar, kendilerinin de çiftçilere destek vereceklerini belirtti. Bu iktidardan milletin yararına hiçbir şey çıkmayacağının anlaşıldığını söyleyen Ağar, sorun çözemeyen hükümetin yerini sorun çözen bir hükümetin alacağına işaret etti. "Türkiye doğru yola doğru gidiyor" diyen Ağar, dün yapılan çiftçi mitinginin bunun göstergesi olduğunun altını çizdi.
Basın mensuplarının sorularını cevpalandıran DYP lideri, Ermeni konferansının hukuki olarak iptaline ve kendisinin bu konferansın yapılıp yapılmamasına nasıl baktığına ilişkin bir soru üzerine Türkiye'nin tarihinden utanacak bir durumu olmadığını söyledi. "Türk tarihi mahkeme kararıyla korunamayacak kadar berraktır" diyen Ağar, işine geldiğinde Türkiye'de bağımsız yargıda bahsedenlerin işine gelmediğinde yargı kararlarını eleştirmesini ve yargı üzerinde baskı oluşturmaya çalışmasının da doğru olmadığını belirtti. Ağar, "Türkiye'nin tarihinden korkacak hiçbir şeyi yok" Bu tarihin yargı kararıyla korunmasına gerek yoktur" ifadelerini kullandı.
Ağar özelleştirmeler ile ilgili bir soruya ilişkin de başbakanın özellikle Galataport ihalesini alan firma yetkilileriyle görüşüp görüşmediği konusunda çelişkili davrandığını kaydetti. Başbakanın veya bakanların resmi olmadan, tutanak tutulmadan, tüccar gibi bazı kişilerle görüşmesinin doğru olmadığını blirten Ağar, "Ortaya konulan tablo hükümetin tenkit ettiği şeyleri yapmasıdır" diye konuştu.
"Bu hükümet Yüce Divan'ı da mı özelleştirecek" diye soran Ağar, devletin halkın malının bir tüccar gibi, bir komisyoncu gibi, babasının malını satar gibi satamayacağını söyleyen Ağar, "Ne zaman ve ne dedikleri belli olmayan bir hükümet... Özelleştirme dostlara sıcak servis yapılan bir şey değildir... Bu gidiin sonu seçimdir. Hükümet bir dağınıklık içindedir" dedi.
Ağar, ek porotokolü görüp görmediklerine ilişkin bir soruya ilişkin, ek protokolün 3 Ekim öncesi Meclise gelmeyeceğinin ortaya çıktığını belirterek, kendilerinin de bu protokolü elde etmeye çalıştıklarını kaydetti.