Ağça kaçarsa emniyet sorumlu değil

ANKARA (İHA) - Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, hakkında takip kararı olmayan bir kişiyi polisin takip etmesinin söz konusu olamayacağını vurgulayarak, Mehmet Ali Ağca'nın kaçması halinde bunda polisin sorumluluğu olmayacağını söyledi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Çalışkan, haftalık olağan basın toplantısına Kurban Bayramı nedeniyle toplam 29 bin 402 kişinin Suriye'ye giderek bu ülkedeki akrabalarıyla, 24 bin 145 Suriye vatandaşının da Türkiye'ye gelerek buradaki akrabalarıyla bayramlaştığını açıklayarak başladı. Çalışkan, tek acil çağrı numarası (112) uygulamasıyla ilgili de bilgi vererek, gerek asayiş, gerekse trafik konularında 155 polis imdat hatları üzerinden hizmet verileceğini kaydetti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporu hakkında da bilgi veren Çalışkan, rapora göre, polis karakollarındaki kötü muamele bildirimlerindeki düşüş ve işkenceyle mücadele konusunda gösterilen kararlı ilerlemenin kaydedildiğini ifade ederek, raporda öne sürülen bazı ihlal iddialarının araştırılmasına başlandığını ifade etti. Çalışkan, emniyet mensuplarına yapılan sosyal yardımları konusunda da, 2005 yılında 2 bin 690 teşkilat mensubuna 2 milyon 19 bin 803 YTL yardım yapıldığını söyledi.

Toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Çalışkan, Mehmet Ali Ağca'nın erken tahliye edildiği yönündeki iddialar hatırlatılarak, "Polis, Ağca kaçmasın diye bir önlem aldı mı?" yönündeki bir soru üzerine, "Kanunlarımıza göre, savcının talimatı olmadan, mahkeme kararı olmadan, bir şahıs hakkında suçlama olmadan, polisin takip etmesi mümkün değildir. Savcıdan talimat gelirse biz gerekli incelemeyi, araştırmayı yapıp, yakalanması gerekirse yakalarız. Şu an şahıs hakkında savcı talimat vermemişse, mahkeme karar vermemişse, takip edilmesi söz konusu değildir" diye cevap verdi.

Bir gazetecinin Haluk Kırcı ve Alaaddin Çakıcı olaylarını hatırlatarak, "Kaçarsa polisin sorumluluğu olmaz mı?" şeklindeki sorusuna ise Çalışkan, "Kanunlara göre polisin sorumluğu olmaz. Suç duyurusu yoksa, yurt dışına çıkış yasağı yoksa, hangi kanuna göre gözaltına alınacak, mahkeme kararı olmadıktan sonra gözaltına alınması mümkün değil" diye karşılık verdi.

Mehmet Ali Ağca'nın istihbarat birimleri tarafından takip edilip edilmediğinin sorulması üzerine ise Çalışkan, "İstihbarat örgütlerin çalışmaları açıklanamaz" karşılığını verdi. Ağca'nın karakola imza için gelmemesinin yaptırımının olup olmadığının sorulması üzerine ise Çalışkan, "Polisin yetkileri kanunlarda belirtilmiştir. Kendisine bir yakalama talimatı verilmeden herhangi bir şahsı yakalaması söz konusu değildir. Bir suç işleme şüphesi olacak ki savcıya iletecek. Savcı uygun verirse polise talimat verecek, o zaman polis gereğini yapar. Tahliye kararında her gün karakola gelecek kararı varsa, gereği yapılması lazım" diye cevap verdi. "Yargının herhangi bir talebi oldu mu ?" şeklindeki bir başka soruya Çalışkan, "Bana gelen bilgiler dahilinde söylüyorum, böyle bir talebin gelmediğini biliyorum" dedi.
"Ağca kaçarsa kimin sorumluğu olacak?" sorusuna Çalışkan, "Hukuk devleti içinde yaşıyoruz. Hukuk ne gerektiriyorsa onu yapıyoruz. Sizin hakkınızda herhangi bir şey yoksa, 'yarın bunun hakkında bir şey olabilir, bunu tutayım' demek, özgürlüklerin kısıtlanması açısından mümkün değil. Yakalama kararı yoksa, polisin takip etmesi söz konusu değildir" diye cevap verdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporunda yer alan bazı olumsuzlukların ne olduğunun sorulması üzerine ise Çalışkan, bunların "toplumsal olaylardaki orantısız güç kullanılması" olduğunu belirterek, bunun da önlenmesi için eğitim çalışmalarına hız verdiklerini kaydetti.
İspanya'da yakalanan ve terör örgütü El Kaide üyesi olduğu iddia edilen Saffet Karakoç hakkındaki bir soru üzerine ise Çalışkan, kişi hakkında ayrıntılı bilgi almak için İspanyol İnterpolü ile bağlantı kurdukları vurgulayarak, Türkiye'deki sabıkasına rastlanmadığını ifade etti.

Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan bazı gençlerin yakınlarının örgüt ele başlarıyla tartıştığı yönünde emniyet raporu olduğu yönündeki bir haberin hatırlatılması üzerine ise İsmail Çalışkan, "Öyle bir rapor yok. Terör örgütü tarafından çocukları kaçırılan ailelerin çocuklarını kurtarmak istemesi normaldir" dedi.