YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Agd’den Ayasofya İçin İmza Kampanyası

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından yurt genelinde başlatılan “İmzanla Zincirleri Kır” adlı imza kampanyası çerçevesinde...

Agd’den Ayasofya İçin İmza Kampanyası

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından yurt genelinde başlatılan “İmzanla Zincirleri Kır” adlı imza kampanyası çerçevesinde Erzincan’da da stant açıldı.

Ayasofya’nın cami olarak açılması amacıyla toplanan imzalar yetkili makamlara ulaştırılacak. Kampanya dahilinde Erzincan’daki çalışmalara başlayan AGD temsilcileri Erzincan halkından destek istedi. Erzincan Kültür Evi arkasındaki imza standının açılışında konuşan AGD Erzincan Şubesi Üniversite Komisyonu Başkanı Bilal Sefa Kaplan, Fatih’in emaneti ve fethin sembolü olan Ayasofya’nın hukuksuz bir şekilde müzeye çevrildiğini belirterek, bir an önce ibadete açılması gerektiğini söyledi. Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet tarafından vakfedildiğini de anımsatan Kaplan; “Efendimiz (sas) in “İstanbul’u fetheden kumandan ne güzel kumandandır; asker ne güzel askerdir” müjdesine nail olabilmek için Fatih Sultan Mehmet komutasındaki İslam ordusu İstanbul’u fethettiğinde Bizans’ın elindeyken azametine yakışır bir ilgiyi göremeyen Ayasofya, fetihten hemen sonra Müslüman mimarlar tarafından onarılarak mamur bir mabet haline getirilip camiye dönüştürülmüştür. İstanbul’un ilk Cuma namazı burada kılınmıştır. İlk Cuma namazının hutbesini Fatih Sultan Muhammed okumuş namazı da Akşemseddin kıldırmıştır.

Fatih Sultan Mehmet, fethin sembolü olan Ayasofya’nın üzerine titremiş, bu mabedi kendi parasıyla satın alıp vakfetmiş ve bu mabet için şöyle vasiyet etmiştir: ‘’Ayasofya, kıyamete kadar cami olarak vakfedilmiştir. Bunu, Allah’a, ahirete, O’nun heybetine inanan hiçbir mahlûk; sultan olsun, hâkim olsun, bir mütegallibe olsun, değiştiremez. Kim vakfiyeyi değiştirirse Allah’ın meleklerin, bütün insanların laneti onların üzerine olsun. Yüzlerine bakan ve onlara şefaat eden hiçbir kimse bulunmasın.’’ İstanbul’un fethinin nişanesi ve Fatih Sultan Mehmed’in bir vakfı olarak 482 yıl boyunca kıyamlara, rükûlara ve secdelere ev sahipliği yapan Ayasofya Cami, hukuksuz bir şekilde 24 Kasım 1934’te bir oldubittiyle müze haline getirilmiştir. Bu dönüşüm milli irade hiçe sayılarak Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleştirilmiştir. Bu kararı içeren vesikanın doğruluğu bile şüphe götürmektedir. Cumhurbaşkanının imzasının taklit edildiği ve kararname numarasının da geriye dönük olduğu konuşulmaktadır. Velev ki imzalar ve belgeler gerçek dahi olsa alınan bu karar yanlış bir karardır. 24 Kasım 1934’te yapılan bir işleme gerekçe olarak 5 Haziran 1935 tarihli, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesinin gösterilmesi hukuksuzluğun resmidir. Silahlı mücadeleyle bu topraklardan İslam’ı silme düşüncesinde başarılı olamayacağını anlayan Batı dünyası bu sefer kültürel bir savaş başlatmış ve İslam’ın sembolü olan her şeyi

hedef almıştır. İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon’un 2 Ocak 1918’de söylediği, “İstanbul özellikle doğu dünyasının kozmopolit ve uluslararası bir şehridir. Ayasofya ki, 9. yüzyıl önce bir Hıristiyan Kilisesiydi, elbette eski durumuna getirilecektir’’ sözleri

bu savaşın anahtarı olan bir cümledir. Ayasofya’nın cami oluşuna müdahale bu ülkenin bağımsızlığına müdahaleden farksızdır.

Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak geçtiğimiz yıl Ayasofya’nın önünde 50 bin kişi ile namaz kılarak tepkimizi ortaya koyduk, bu sene de imza kampanyasıyla hem Müslüman halkımız hem de tüm dünya Müslüman halkları adına fethin sembolü Ayasofya’nın bir an evvel camiye dönüşmesi için bir imza kampanyası başlatmış bulunuyoruz. “İmzanla zincirleri kır” kampanyamız ülkemizle sınırlı bir kampanya olarak kalmayacak. Tüm dünya müslümanları için nasıl ki İstanbul ülkemiz sınırlarını aşan bir tarihi bir misyona sahiptir aynı şekilde Ayasofya da İslam ümmeti için önemli bir semboldür. Kudüs davasına, Mescid-i Aksa davasına sahip çıkan müslümanlar elbette Ayasofya’nın şimdiki konumundan da muzdariptirler. Ayasofya Camii’nin minarlerinden okunacak ezanların şehadetleri tüm müslümanların yüreklerinde bir sürur oluşturacaktır. İstanbul İslam’ın baş şehridir. Sembol şehridir. Ayasofya Camii de İstanbul’un sembolüdür. Fethin sembolüdür. Bir kez cihetini Beytullah’a dönmüş bir yapıdır. Ayasofya Camii’nin minarelerinde ezan sesini yeniden duymak, Ayasofya Camii’nde Âlemlerin Rabbinin huzuruna yeniden durmak tüm Müslümanların arzusudur. Tüm Erzincan halkını da bu önemli kampanyaya destek olmaya davet ediyoruz. Bu vesileyle 25 Mayıs’ta Kocaeli’de düzenleyeceğimiz İstanbul’un Fethi’nin 560. Yıldönümü kutlama etkinliklerine de tüm halkımızı davet ediyoruz. 560. Yıldönümünde Fethin sembolü olan Ayasofya mutlaka cami olarak açılmalıdır” açıklamasında bulundu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler