İyotun; vücut tarafından üretilmeyen, kimyasal bir madde olduğunu belirten Uzm. Dr. Aliye Sevil Sarıkaya, vücudun günlük iyot gereksiniminin %90’ının yiyeceklerden, %10’unun ise içme sularından temin edildiğini belirterek tiroid işlevlerinin sağlıklı şekilde sürdürülebilmesi için iyotun hayati önem taşıdığını vurguladı.
EKSİKLİĞİ, BAŞLANGIÇTA HİÇBİR BELİRTİ VERMEZ
İyot eksikliğinin anne karnından başlayarak yaşamın her evresinde ciddi sorunlara neden olabileceğine dikkat çeken Sarıkaya şunları söyledi: “Eksikliği başlangıçta hiçbir belirti vermezken, ilerlediği zaman, tiroid bezinin büyümesine(guatr) ve tiroid hormonunun az üretilmesine (hipotiroid) neden olur. İyot eksikliği nedeniyle hormon yapımı azaldığında büyüyerek hormon üretimini karşılamaya çalışır. İyot eksikliği hipertiroidiye yol açtıktan sonra cilt kuruluğu, halsizlik, saçta dökülme, kabızlık, üşüme hissi, kilo artışı, unutkanlık, tırnakta kırılma, depresyona neden olabilir.”
HAMİLELİK VE EMZİRME DÖNEMİNDE BÜYÜK RİSK
Uzm. Dr. Aliye Sevil Sarıkaya, şöyle devam etti: “Hamilelik ve emzirme döneminde iyot ihtiyacı artacağından alım yetersizliğinde eksiklik bulguları daha kolay ortaya çıkar. Annede ağır iyot eksikliği erken doğum, düşük tehdidi ve anomalilere neden olabilir. Annenin, fetüsün ve yeni doğanın tiroid işlevlerini, dolayısıyla da çocuğun beyin ve sinir sistem gelişimini etkileyerek zeka geriliğine yol açabilir. Annede ve fetüste hipotiroide neden olabilen iyot yetersizliği dünyada en yaygın önlenebilir zeka geriliği nedenidir”
HEM KOLAY HEM DE UCUZ BİR YÖNTEM: İYOTLU TUZ
İyot eksikliğinin çocuklarda büyüme geriliği, öğrenme güçlüğü ve okul başarısında düşüklük nedeni olabileceğini belirten Sarıkaya, sonuçlarının ağır olmasına karşın önlenmesinin kolay ve ucuz olduğunu söyleyerek şu tavsiyelerde bulundu: “İyot eksikliğinin kontrol edilmesindeki en etkili yol iyotlu tuz kullanımıdır. İyotlu tuz kullanımının agresif tiroid kanserlerini de azalttığı gözlemlenmektedir. Yine yapılan çalışmalar iyot eksikliği olan kadınlarda meme kanserinin de daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur.” Bununla birlikte balık, diğer deniz ürünleri, yumurta, yoğurt, süt ürünleri, ceviz, patates ve kuru fasulyenin iyot oranı yüksek besinler olduğuna dikkat çekti.