Halk arasında ağız kuruması olarak da bilinen ağız kuruluğu, tıp literatüründe ise ‘kserostomi’ olarak adlandırılır. Yaşanan ağız kuruluklarının altında birden çok sebep olabilir. Doğru bir ağız kuruluğu tedavi yöntemi uygulandığı takdirde bu sorundan kurtulmak mümkündür.
En çok kullandığımız organlardan biri olan ağız hem sindirim sisteminin bir parçası hem de iletişim için kullandığımız en etkili uzuvdur. Günlük ilişkilerde iletişim kurduğumuz insanlar üzerinde ağız kokusu ve yaraları olumsuz bir etki bırakacaktır. Hal böyle olunca ağız bakımına oldukça önem verilmektedir. Günde en az iki defa diş fırçalamak ve ağzı temiz tutmak uzmanlar tarafından sıklıkla tavsiye edilir. Fakat çoğu insanın karşılaşabileceği sağlık sorunlarından biri de ağız kuruluğudur. Peki ağız kuruluğu neden olur? Çok merak edilen bu sorunun tek bir cevabı yoktur. Temelde tükürük bezlerinin yeteri kadar salınım yapmaması sonucunda ortaya çıkan bu sorunu tetikleyen birden çok faktör olabilir.
Ağız kuruluğunun nedeni ağız içerisindeki tükürük bezlerinin işlevini yitirmesi ve yeteri kadar sıvı salgılayamamasıdır. Sorunun kaynağı birden fazla olacağı için de sorun doğru tespit edilmelidir. Ağız kuruluğu sebepleri gözden kaçırdığımız ufak hatalar sonucunda ortaya çıkabileceği gibi bazı ciddi sorunların da habercisi olabilir. İşte ağız kuruluğunun temen sebepleri:
Ağız kuruluğunun yaşlı bireylerde görülme ihtimali daha fazladır. Fonksiyonlarını zamanla kaybeden tükürük bezleri kuruluğa sebep olmaktadır. Şeker hastaları ve kemoterapi tedavi sürecindeki hastalarda ağız kuruluğunun sıklıkla görüldüğü kişilerdir. Ayrıca bu sorun her yaşta insanda da görülebilir. İnsanların hayatlarında sadece bir dönemde değil, farklı zaman dilimlerinde karşılaşabilecekleri bir sorundur.
Ağız kuruluğunun en önemli belirtisi ağızda sürekli kuruluk hissidir. Yeteri kadar tükürük salgılanmadığı için yemek yerken çiğneme faaliyeti de zorlaşacaktır. Ayrıca besinleri yutmakta güçlük çekmek, uzun süre ağızda parçalayamamak ağız kuruluğuna neden olur.
Kötü kokuların ağzı sarması başlıca ağız kuruluğu belirtilerindendir. Günlük hayatta ikili ilişkileri olumsuz etkileyecek bu rahatsızlık can sıkıcı hale gelebilir. Kuruluk sonucunda oluşacak iltihaplar pis bir koku salgılayacak ve ağzınızda istenmeyen kokular ortaya çıkacaktır. Dehidrasyon sonucu oluşan susuzluk hissi haricinde sürekli susamak da ağız kuruluğunun temel belirtilerindendir. Ağız içerisinde anormal şekilde hissedilen metalik tat ağız kuruluğunun belirtilerindendir. Uzun süre tükürük salgılanmaması sonucunda tat alma dokularında deformasyon ortaya çıkar ve olağan dışı tatlar hissedilebilir. Tükürük azlığından dolayı dudaklarda ve çevre deride çatlamalar meydana gelebilir. Ayrıca dudak kenarlarında soyulma ve kuruma belirtilerinden biridir.
Ağız sağlığını korumak oldukça önemlidir. Sorunun temel nedeninin bularak, doğru tedavi uygulanmalıdır. Aksi takdirde tedavi süreci olumlu yanıt vermez ve rahatsızlıklar devam eder. Temel nedenini bulduktan sonra, probleme uygun tedavi uygulanmalıdır. Peki ağız kuruluğuna ne iyi gelir, ağız kuruluğunun tedavi yöntemleri nelerdir?